WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nin 355'inci maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularla ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: İstem; konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan davada verilen, dava konusu taşınmazın davalılar tarafından cebri icra yoluyla satışını engeller mahiyette ihtiyati tedbir konulması ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılması isteminin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nin 341'inci maddesinin, 1'inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

Niksar ilçesi İsmetpaşa Mahallesi Ilıcak Şakşak mevkii 32 ada 62 ve 411 parsel nolu taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması taleplerinin reddedilmesine dair usul ve yasaya aykırılık teşkil eden bu kararın kaldırılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme ara kararın kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

Maddesi gereği İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA" karar verildiğini, İhtiyati Tedbir Kararının incelendiği itiraz duruşmasında ihtiyati tedbirin kaldırılması talepleri reddedildiğinden iş bu istinaf dilekçesini sunma zorunluluğunun hasıl olduğunu, Bilindiği üzere; bir taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir kararı koyulabilmesi için HMK 390/3 şartlarını taşıması gerektiğini, lakin açılan iş bu davada ihtiyati tedbir şartlarının hiç birinin bulunmadığını, Davacı taraf özellikle yaklaşık ispat koşulunun dahi yerine getirmediğini, henüz davacının murisin, mirasçısı olduğunun da henüz ispat edilmediğini, değeri yüksel olan taşınmazı 5.000 TL gibi düşük bir teminat ile haksız yere 1 yıla aşkın süredir ihtiyati tedbir uygulamasının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin yıllardır Almanya'da yaşadığını, dava konusu taşınmazı kaçırmasının söz konusu olmadığını, Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle müvekkilinin taşınmazına koyulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

-K. sayılı emsal kararının ihtiyati tedbir kararının cevap dilekçesi sunulmadan verilmesini engeller nitelikte olmadığını, usule ilişkin olduğunu, itirazın usulüne uygun olarak değerlendirildiğini, bu nedenlerle davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle "Davalı tarafça herhangi bir belge sunulmamış olması nedeniyle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin REDDİNE" karar verilmiştir....

İhtiyati haciz, İİK.'nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. Diğer taraftan, İİK.'nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, mahkemece icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesi ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmez....

    HMK'nin "Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması" başlıklı 396 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında, durum ve koşulların değiştiğinin sabit olması halinde, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği hükme bağlanmıştır. İhtiyati haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici bir hukuki koruma tedbiridir. Bu nedenle ihtiyati haciz ile ilgili olarak hüküm bulunmayan hallerde niteliğine aykırı düşmedikçe HMK’nin 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kurumuna ilişkin kanun maddelerinin kıyas yoluyla uygulanması gerekir. Bu sonuçtan hareketle, HMK'nin 341 inci maddesinin, 1'inci fıkrasının "b" bendi ve 391 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca, ihtiyati tedbir talebinin reddi üzerine verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği gibi, yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf da istinaf kanun yoluna başvurabilecektir....

    Zira ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride giderilmesi ve telafisi imkansız zararların doğabileceği ihtimali bulunduğu anlaşıldığından yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi, davalının ihtiyati tedbir kararına itirazlarının ve tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK 389 ve devamı maddelerinde yazılı hükümlere, dosya kapsamına, mevcut delil durumuna, hak ve yarar dengesine uygun olduğu, somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından, ihtiyati tedbir istenen davalılar aleyhine 13.06.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması davalılar vekili tarafından 08.07.2013 tarihli dilekçe ile istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ihtiyati tedbirin kaldırılaması talebinin reddine dair verilen 31.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Somut olayda; şikayete konu takibin 21.9.2015 tarihinde başlatıldığı, ihityati tedbir kararının ise takipten önceki bir tarih olan 02.9.2015'te verildiği, borçlunun bu tedbir kararı ile icra müdürlüğüne yaptığı 16.10.2015 tarihli başvuruda, borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılması ile bundan sonra haciz uygulanmaması yönünde karar verilmesini talep ettiği, müdürlüğün aynı tarihli kararı ile borçlunun hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, takibin ise tedbir kararı gereğince durdurlmasına karar verildiği, ihtiyati tedbir kararının yeni takip yapılmasını engelleyen bir hüküm içermediği gibi, tedbirden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik de bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        Ceza Dairesince bozulması üzerine davalı ... vekili, mahkemeye ibraz ettiği 07.12.2020 tarihli dilekçeyle ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep ettiği, bu dilekçede, mahkemece konulan tedbirin geçici önlem olmaktan çıkarak kesin hukuki korumaya döndüğü, delillerdeki değişme nedeniyle tedbirin kaldırılması gerektiği, bankanın katılan sıfatının bulunmadığının ceza yargılamasında belirlendiği gerekçeleriyle ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir.İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili tedbirin kaldırılması istemine karşı sunduğu beyanında özetle; davalı tarafından daha önce tedbir kararının kaldırılmasının talep edildiğini, ancak mahkemece yerinde görülmeyen talebin reddine karar verildiğini, tedbir verilmesine ilişkin koşullarda her hangi bir değişiklik bulunmadığını, tedbirin kaldırılması halinde müvekkilinin zararının artacağını belirterek, tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu