Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili tarafından ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması talep edildiği, mahkemece 28/12/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verdiği, mahkemece verilen bu ara karara karşı istinaf kanun yolunun kapalı olduğu, mahkemenin 28/12/2021 tarihli ara kararının kesin olduğu, HMK'nın 395/1. maddesinde, aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan kişi, mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse, mahkeme duruma göre tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebilir, 2.fıkrada teminatın tutarı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına göre türü ise 87. maddeye göre tayin edilir. 3.fıkrasında ise, itiraza ilişkin 394. maddesinin 3. ve 4. fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır hükmünü içerdiği, maddenin gerekçesine bakıldığında ihtiyati tedbiri kaldırmanın veya değiştirmenin bir yolu itiraz, diğer yolu ise aleyhine tedbir kararı alınan kişinin teminat göstermesidir....

altına alınan ....hükmüne ek olarak '' açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına '' ''ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine...'' hükmedilmiş, 25.07.2014 tarihli ara kararında da ''......

    gördüklerini, dosyada yapılan incelemede verilmiş bir ihtiyati tedbir kararına rastlamadıklarını, taraflarına ihtiyati tedbir kararı verildiğine ilişkin tebligat da yapılmadığını, bunun üzerine dosyadan ihtiyati tedbir kararı verilmeksizin tapulara müzekkere yazılması ve diğer sebepler ile varsa ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talepli 26/12/2015 günü UYAP sisteminden dilekçe sunduklarını, 28/12/2015 tarihinde ara karar oluşturulduğunu, söz konusu kararla haksız ve gerekçesiz olarak HMK'nın 391. maddesine aykırı olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbirlerin kaldırılması taleplerinin reddine karar verildiğini, ara kararda hiç bir gerekçe bulunmadığını, kararın kurulmasının sehven atlanıldığının beyan edildiğini, bu durumda müvekkillerinin sahibi olduğu hemen tüm mal varlığını teşkil eden İstanbul'un merkezinde toplam değeri milyar TL'den aşağı olmayan 17 adet taşınmazın tapularına mahkemece verilmiş ihtiyati tedbir kararı olmadan ihtiyati...

      tarafından tedbire dayanak delillerin neler olduğunun açıkça belirtilmediğini, mahkemenin de hangi delillere dayanarak ve hangi gerekçe ile tedbir kararının kabulüne ilişkin hüküm tesis ettiğinin anlaşılamadığını ihtiyati Tedbir istemi ile kabul kararının koşulları oluşmadığından, haksız ve hukuka aykırı olarak tesis edilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının müvekkil kurumun işleyişini zorlaştıracağından ve kurumu zarara uğratacağından tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....

      İhtiyati tedbir isteyen vekili, tedbirin kaldırılması kararını temyiz etmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427’nci maddesi uyarınca mahkemece verilecek nihai kararlar temyiz edilebileceğinden, bu nitelikte olmayan ihtiyati tedbire ait mahkeme kararının temyizi mümkün olmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbir isteyen vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 6.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı başvurulacak kanun yolu İİK'nin 258/3. maddesinde, kabulüne ilişkin kararlara karşı başvurulacak kanun yolları ise aynı kanunun 265. maddesinde düzenlenmiş olup kanunda ihtiyati haciz kararının kaldırılması, değiştirilmesi ve düzeltilmesi halinde hangi yasa yoluna müracaat edileceği gösterilmemiştir. HMK'nin 341/1.maddesine göre, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici bir hukuki koruma tedbiridir....

        TALEP İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davanın ve ihtiyati tedbir talebinin, davalının sahip olduğu yönetim hakkının ve münferit temsil yetkisinin kaldırılmasına ilişkin olması nedeniyle açılan davada verilecek karar ile ulaşılacak sonuca ihtiyati tedbir kararı ile ulaşılamayacağı kanaatine varılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir....

          Bu nedenle ihtiyati tedbir kararında özellikle tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı bir kez infaz edilmekle son bulmayıp, ihtiyati haciz kararının verilmesine esas alacak miktarını karşılayıncaya kadar ihtiyati haciz işlemlerine devam edilir. Somut olayda da, ihtiyati tedbir kararında, tedbirin açıkça ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediğine göre, geçerliliğini sürdüren ihtiyati haciz kararına dayalı olarak hacizler uygulanmasında yasaya aykırılık yoktur. O halde, mahkemece, hacizlerin kaldırılması isteminin reddi yerine kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Davalının istinafı, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK'nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili dilekçesinde özetle: "Davanın mahiyeti gereği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu" ifade ederek, ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbirin kaldırılması" kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan icra takibi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; eser sözleşmesi kapsamında davacının davalıya borçlu olup olmadığı hakkındadır....

              UYAP Entegrasyonu