İlk derec mahkemesince ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içinde ihtiyati tedbir talep edenler vekilince istinaf edilmiştir....
Kaldı ki İhtiyati tedbir isteyen vekili, o davada görevsiz mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini iddia etmediği gibi UYAP ortamında yapılan incelemede görevsizlik kararının verildiği mahkemece bu yönde bir karar verilmediği de anlaşılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteyen vekilinin ihtiyati tedbir istemi ile ilgili olarak açılmış bir dava bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı veren Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren HMK'nın 20/1. Maddesi gereği iki haftalık sürede taraflardan birinin talebi üzerine başvuracağı görevli mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talep eden tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi yerindedir....
Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Somut olayda; davacı vekilinin dava dilekçesinde tedbir talebinde bulunması nedeniyle 15/10/2021 tarihli ara kararı ile tedbir talebinin kabulüne yönelik kararın verildiği, bu karara davalı şirket vekilinin itirazda bulunduğu, bu itirazın mahkemece 08/02/2022 tarihinde ret edildiği, itirazın reddine yönelik kararla ilgili olarak davalı şirket vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....
Bu durumda İİK'nun 72/3. maddesinin 1. cümlesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, talep halinde ancak icra veznesine yatan paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, davacı yanın ise bu yönde herhangi bir ihtiyati tedbir talebinin bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
tedbir kararı verilmesi koşulları bulunmadığından, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kendisi tarafından kullanılmayan kredinin taksidin ödenmesinin tedbir yoluyla durdurulmasını istemektedir. Mahkemece, 19/03/2021 tarihli ara kararı ile; kredi ödemesi durdurması talebinin yargılamayı gerektirmesi esası çözer mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği ve dosyaya sunulan belgeler dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, HMK 389 ve devamı maddelerine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....
Diğer yandan HMK'nın 392.maddesine göre durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıklayarak teminat alınmaksızın ihtiyati tedbire karar verebilir. Ancak İİK'nun 259. maddesine göre mahkeme takdiren teminat alınmamasına karar veremez. Teminat alınmayacak haller hakimin takdirine bağlı olmayıp, sınırlı olarak Yasa da açıkça sayılan hallerde teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. Yukarıda açıklandığı üzere ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz birbirine yakın olmakla birlikte, amaç, sonuç, konu ve koruduğu hukuki yarar bakımından birbirden tamamen farklıdır. İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada hatalı olarak tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz, ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir kararı verildiği görülmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/05/2022 (Ara Karar) NUMARASI: 2022/424 Esas TALEP: İhtiyati Tedbir - İhtiyati Haciz İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/09/2022 İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TALEP: Davacı vekili; davanın yargılama sırasında davaya ilişkin karar verilmesi aşamasına kadar davalı tarafın tahsilatı imkansızlaştırmak veya güçleştirmek için, üzerindeki mal varlığını kaçırabileceğini, dava sonunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi durumunda tahsilatın müvekkilinin hakkının elde edilmesinin imkansız hale gelebileceğini ve ciddi manada zarara uğrayabileceğini, talepleri doğrultusunda müvekkilinin alacağın temliki hükümlerine göre ve rücuen tazminat ödenmesi talebi ile açılan davalarda verilen emsal kararlarla da ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğinin açıklandığını ,ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin...
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. İncelenen dosyadaki iddia ve savunmalar birlikte değerlendirildiğinde, davacının talebi icra takibinden önce açılan menfi tespit davasındaki tedbir istemidir. Menfi tespit davasının icra takibinden önce açıldığı anlaşılmakla, icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında teminat karşılığında icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi düzenlemesi ile iddianın ileri sürülüşüne göre de hakkın korunması ve telafisi imkansız zararların önlenmesi amacıyla tedbir kararı verilmesi gerekirken ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesi yerinde görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.10.2013 gün ve 2013/183 Esas sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: İhtiyati tedbir isteminin reddine dair mahkeme kararı ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 21.02.2014 gün ve 2013/1 E.-2014/1 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....