Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin verilen kararın gerekçeli olması gerektiğinden herhangi bir gerekçe gösterilmeden "davalı vekillerinin talepleri yerinde görülerek ihtiyati haczin kaldırılmasına" şeklinde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılar üzerine kayıtlı mallara ihtiyati haciz konulmasının davalıların malvarlığında müspet ya da menfi herhangi bir zarar meydana getirmeyeceğinin de açık olduğunu, ihtiyati haczin kaldırılması koşullarının oluşmadığını ve mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/658 Esas sayılı dosyasında verilen 12/10/2021 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati haczin devamı yönünde karar verilmesini talep etmiştir....

İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun "İhtiyati haczin İİK'nun 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılmayacağına" ilişkin 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas, 2000/94 Karar sayılı, yine "ihtiyati haczin, Türk Ticaret Kanunu'nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılan takip talebi niteliğinin bulunmadığına" ilişkin 22.06.1968 gün ve 1967/805 Esas, 1968/475 Karar sayılı ilamlarında da açıkça ifade edilmiştir (Hukuk Genel Kurulu'nun 23.01.2008 tarih ve 2008/12-25 Esas, 2008/3 Karar sayılı kararı). Bu nedenle, ihtiyati tedbir kararında, özellikle tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı bir kez infaz edilmekle son bulmayıp, ihtiyati haciz kararında belirtilen alacak miktarını karşılayıncaya kadar infaz işlemine devam edilir....

    İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun "İhtiyati haczin İİK'nun 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılmayacağına" ilişkin 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas, 2000/94 Karar sayılı, yine "ihtiyati haczin, Türk Ticaret Kanunu'nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılan takip talebi niteliğinin bulunmadığına" ilişkin 22.06.1968 gün ve 1967/805 Esas, 1968/475 Karar sayılı ilamlarında da açıkça ifade edilmiştir (Hukuk Genel Kurulu'nun 23.01.2008 tarih ve 2008/12-25 Esas, 2008/3 Karar sayılı kararı). Bu nedenle, ihtiyati tedbir kararında, özellikle tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı bir kez infaz edilmekle son bulmayıp, ihtiyati haciz kararında belirtilen alacak miktarını karşılayıncaya kadar infaz işlemine devam edilir....

      Dava dışı limited şirketin, 1998/11 ila 2000/2. aylara ait prim borcundan dolayı ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen 2011/55771 takip no'lu ödeme emrinin davacıya tebliğ edilemediği ancak 21.07.2014 tarihinde davacı adına kayıtlı araç üzerine davalı Kurumca ihtiyati haciz konulduğu hususu Daire çoğunluğunun kabulünde olup, eldeki davayla da zamanaşımı nedeniyle ödeme emrinin iptali ile ihtiyati haczin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece zamanaşımının geçmesi nedeniyle yapılan takip ve konulan ihtiyati haczin yerinde olmadığı gerekçesiyle takip ve haczin kaldırılmasına hükmedilmiştir....

        Öte yandan kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan takipte ihtiyati haczin, ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğünün ve genel haciz yolu ile takibe vaki itirazın iptali davasında karar tarihinin, ihtiyati haczin kesinleşme tarihi olduğunun gözden kaçırılması da kabul şekli itibariyle doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenle, şikayet olunan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenle, şikayet olunan vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Önceki tarihli ihtiyati haczin, sonraki tarihli kesin hacze ne şekilde iştirak edeceği İcra ve İflâs Kanunu'nun 268 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bunun için ihtiyati haczin infazından sonra fakat kesinleşmesinden önce konulmuş bir kesin haczin bulunması ve ihtiyati haciz sahibi alacaklının aynı yasanın 100 üncü maddesinde gösterilen şartları taşıması gereklidir. Somut olayda şikâyetçi yanın alacaklı olduğu takip dosyasından konulan kesin haciz 15.4.2009 tarihlidir. Şikâyet olunan ...’nin alacaklı olduğu dosyada ihtiyati haciz 17.3.2009 tarihinde infaz edilmiş ise de, bu ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmesi ödeme süresinin dolduğu 21.5.2009 günü akşamı mesai saati sonu itibariyle gerçekleşmiştir (İİK.m.264). Ne var ki, şikâyet olunanın takip dayanağı kambiyo senedi olup, İcra ve İflâs Kanunu'nun 100 üncü maddesinde sayılan belgelerden değildir. Bu nedenle sıra cetvelinde bu alacağa pay ayrılamaz....

            İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili, mahkemenin yetkili olmadığını, talep konusu çek hakkında ödemeden men kararı verildiğini belirterek, ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemişlerdir. Mahkemece, İİK'nın 265. maddesinde belirtilen ihtiyati haczin kaldırılması koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden... vekili temyiz etmiştir. 1- HMK'nın 297. maddesi hükmüne göre, mahkeme kararlarının iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delileri, bu delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalar ile bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yani mahkemeyi sonuca götüren gerekçenin ne olduğu hususlarını içermesi gerekir. Aynı şekilde, Anayasa'nın 141/3. maddesi hükmü de, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının gerektiğini vurgulamaktadır....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :2101.2010 No :42-8 Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, 12.000.TL bedelli bonoya istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, bononun ... Özel İdare İşhanı Yönetim Kurulu Başkanlığı adına düzenlenip imzalandığını, müvekkillerinin şahsi sorumluluğuna gidilemeyeceğini, bononun iş hanının bakımı için yapılan sözleşmeye istinaden verildiğini, ancak alacaklı yüklenicinin edimini yerine getirmediğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

                Şikayetçinin genel haciz yolu ile başlattığı takibinde ise; yine 10.05.2013 tarihinde paylaşıma konu bedel üzerine ihtiyati haciz konulduğu, borçluya icra emrinin 13.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, böylece ihtiyati haczin 7 günlük ödeme süresinin dolduğu 20.05.2013 tarihinde mesai saati bitiminde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere her iki ihtiyati haciz de aynı anda kesinleşmiştir. Bu nedenle İİK’nın 264. maddesi gereğince, ihtiyati haczin icrai hacze dönüştüğü tarihler dikkate alınmak suretiyle, uyuşmazlığa konu paranın tarafların alacaklı oldukları belirtilen iki dosya arasında garameten paylaştırılmasının gerekli olduğu gözetilerek, şikayet hakkında bu sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve yanılgılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

                  Dosya yenilendikten sonra alacaklı vekilinin, borçlulardan Fuat Avşar adına kayıtlı taşınmazın ihtiyaten haczi talebi ile birlikte borçluların adreslerinin araştırılması konusundaki talebi icra müdürlüğünce, dosyanın 2009 yılında işlemsiz bırakıldığı, ihtiyati haczin devam edip etmeyeceği yönünde mahkemece verilecek karara muhtaç olduğu belirtilerek reddolunmuştur. İcra müdürlüğü kararının iptali hususunda yapılan şikayet üzerine, mahkemece, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 3 yıla yakın süre geçtiği belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Yukarda belirtilen ilgili maddelerden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren belirli sürenin geçmesi tek başına ihtiyati haczin kalktığı anlamına gelmez....

                    UYAP Entegrasyonu