İş. sayılı ihtiyati haciz kararının infazının 29.05.2012 tarihinde İcra Dairesinden talep edildiği, 29.05.2012 tarihinde alacaklının takip talebinde bulunduğu, 31.05.2012 tarihinde istihkak iddiasına konu menkuller üzerine ihtiyati haciz işleminin uygulandığı, üçüncü kişinin 28.05.2012 tarihinde İİK'nin 265. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde ihtiyati haczin kaldırılması talebinde bulunduğu, ayrıca 01.06.2012 tarihinde ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak davası açtığı, istihkak davası derdest iken ödeme emrinin borçlu şirkete 24.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden sonra ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.07.2013 tarihli kararı ile üçüncü kişinin açtığı dava kabul edilip 28.05.2012 tarihli ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Bu açıklama ışığında kabule göre; İlk Derece Mahkemesince tasarrufun iptali davasının kabulü ile ihtiyati haczin kesin hacze dönüşeceği, alacaklının bu hacze dayanarak malın satışı suretiyle alacağını tahsil edeceği, bu nedenle Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ve İİK'nın 283.maddesi gereğince takip konusu alacak ve tüm ferilerini karşılayacak şekilde hüküm kurulması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği, dava değerinini harcın belirlenmesi bakımından önemli olduğu, somut uyuşmazlıkta davacı vekilinin takip konusu alacak ve tüm ferilerini karşılayacak şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği, tüm bu nedenlerle takip konusu alacak ve ferilerini karşılayacak oranda bir teminat karşılığı ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken dava değeri kadar teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi de doğru olmamıştır....
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında İİK’nin 281/II fıkrasına göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. İİK’nin 265. maddesine göre ise borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir....
Öte yandan İİK'nun 265/son maddesinde; ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz üzerine verilen kararın temyiz edilmesinin, kararın icrasını durdurmayacağı öngörülmüştür. Somut olayda yapılan itiraz üzerine, ihtiyati haciz, henüz kesin hacze dönüşmeden ihtiyati hacze karar veren mahkemece ihtiyati haciz kararı kaldırılmıştır. Bu durumda borçlunun malları üzerine konulmuş olan ihtiyati haciz kalkar (HGK'nun 27.03.2013 tarihli, 2012/12- 1128 E, 2013/403 K. sayılı kararı). İtirazın kabulüne ilişkin mahkeme kararının temyiz edilmesi, henüz kesin hacze dönüşmeyen ihtiyati haczin kaldırılmasını engellemez....
Madde uyarınca cebri icra yetkisi tanınmasına karar verildiği, dava konusunun tasarrufun iptali davası olduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2019/2302 Esas 2019/3467 Karar sayılı 03.10.2019 tarihli kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, alacaklı tarafından davanın feragatle sonuçlanması sebebi ile ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce 07.11.2019 tarihli karar ile %4,55 tahsil harcı yatırıldığında hacizlerin fekkine karar verildiği, bu işlemin şikayet konusu yapıldığı anlaşılmıştır. İİK’nın 281. maddesinin 2. fıkrası gereğince alacaklının talebi üzerine davaya bakan mahkemece tasarrufların konusunu oluşturan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilir. İİK’nın 281. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen ihtiyati haciz İİK’nın 264 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklıdır....
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle davacının teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebinin kabulü ile ihtiyati hacze ilişkin ara kararında belirtilen 49.450,68 TL'nin para veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun teminat olarak yatırılması şartıyla davacının mal ve alacakları üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 6100 sayılı HMK.nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca, Konya 7....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesindeki iddialarının asılsız olduğunu, iddia edildiği gibi mükerrer bir takip açılmadığını, ihtiyati haciz ara kararında ilk açılan icra müdürlüğü dosyasına yönelik bir karar bulunmadığından, ihtiyati haczin infazına yönelik yeni bir takip başlatıldığını, başka bir mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının icra mahkemesince kaldırılmasının mümkün olmadığını, Didim İcra Müdürlüğünün 2022/999 Esas sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararına dayanılarak takip başlatıldığını, dosya içerisinde ilamlı takipmiş gibi gönderilen icra emrinin icra memurundan kaynaklı bir yanlışlık olduğunu ve bundan dolayı kendilerinin mesul tutulamayacağını, bu durumun düzeltilebilir nitelikte bir yanlışlık olduğundan bahisle, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasından yapılan ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin 10.08.2012, şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasından yapılan ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin 02.08.2012 olup sonuca etkili olmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece girişilen icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle ihtiyati haczin icrai hacze dönüştüğü, muteriz borçlunun takibi ve ihtiyati haczi öğrendikten sonra 7 gün içinde itiraz etmediği gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Borçlu vekili bu kez; ihtiyati haciz kararının kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin kararı, aynı iddiaları ileri sürerek temyiz etmiştir. Talep ihtiyati hacze itirazdan ibarettir. Mahkemece, kambiyo senetlerine mahsus ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi esas alınmak suretiyle itiraz süresinin geçtiğinden bahisle itirazın reddine karar verilmiş ise de, İİK’nun 265/1.maddesine göre borçlu huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir....
Davalı (alacaklı) vekili, takibe dayanak ilamın istihkak iddiasının reddine yönelik bir karar olduğunu, tazminat ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmesini beklemeden icra takibine konu edilebileceğini, itiraz nedenlerinin Yasa’da sınırlı biçimde sayıldığını, ilamın temyizi aşamasında tehiri icra kararının alınması için teminat yatırılmasının bu nedenlerden birisi olarak kabul edilemeyeceğini, öte yandan icra takibine konu borcun ödenmesi nedeni ile ihtiyati haczin konusunun da kalmadığını belirterek itirazın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “22.11.2011 tarihli ihtiyati haciz kararı uyarınca 23.11.2011 tarihli takip talebinin düzenlendiği, ödeme emrinin borçluya 30.11.2011’de tebliğ edildiği, borçlunun 05.12.2011’de ihtiyati haciz ../......