Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili 09/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde, mahkemece verilen 15/07/2021 tarihli ihtiyati haciz koşulları gerçekleşmediğinden bahisle itiraz ederek kararının kaldırılmasını, aksi halde ise teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece istinafa konu 29/03/2022 tarihli ara karar ile; İİK'nın 266....

Başka bir anlatımla davacı ihtiyati haciz için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu nedenle ihtiyati tedbire (hacze) itirazın kabulü ile verilen ihtiyati tedbirin (haczin) kaldırılması gerekirken itirazın reddi hatalı olmuştur. O halde itiraz eden davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/05/2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Esas sayılı dosyasına depo edilerek teminat altına alındığını, mahkemenin yetkisiz olması ve borcun teminat altına alınması sebebiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemece; Talebin, ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, İİK'nın 265/1'inci maddesinde ihtiyati hacze itirazın düzenlendiği, itiraz sebeplerinin mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin sebebine (alacağın rehinle temin edildiği, muaccel olmadığı, muaccel alacak için İİK 257 madde koşullarının oluşmadığına) ilişkin olarak sınırlandırıldığı, somut olayda itiraz eden vekilinin icra dairesinin yetkisiz olduğundan bahisle mahkemenin de yetkisiz olduğunu iddia etmiş ise de, icra dairesinin yetkisizliğine ilişkin kararın 2017 yılı itibariyle verildiği ve kesinleştiği, İİK 265/1 maddesindeki süreler dikkate alındığında süresinde yapılan yetki itirazı bulunmadığı anlaşılmakla, yapılan itirazın reddine dair ek karar verilmiştir....

      Mahkemece ihtiyati tedbirlerde temyiz üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı HMK'nun 391/3 maddesine göre karar düzeltme yolunun kapalı olduğu gerekçesiyle davacının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş ise de yerel mahkemenin bu yönde karar vermesinin yasal olmadığı bu konuda ancak Yargıtay tarafından karar verilmesi gerektiğinden Mahkemenin 13.2.2014 tarihli ek kararının yok hükmünde olması nedeniyle kaldırılması gerekmiştir. HMK'nun 391/3.madde gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurulabileceği, bu başvuru üzerine verilen kararının kesin olduğu, ihtiyati tedbirlerde temyiz üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı HMK'nun 391/3 maddesine göre karar düzeltme yolunun kapalı olaması nedeniyle davacı vekilinin 6.1.2014 tarihli karar düzeltme talebinin reddi gerekmiştir....

        nın yaptığı, bu itirazın takipte taraf olmayan gerçek kişiyi taraf haline getirmeyeceği ve bu durumda geçerli bir takibin ve itirazın varlığından söz edilemeyeceğine göre davacı alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının da bulunmadığı" gerekçesiyle davanın HMK.nun 114/1-h,115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiş ve icra müdürlüğü bu gerekçeyi kullanarak takibin doğru kişiye yöneltilmesi mümkün olduğundan ihtiyati haczin devam ettiği kanaatiyle davacı borçlunun ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar vermiştir. Oysa gelinen aşamada; esas takibe ilişkin taraflarca yapılmış bir şikayetin bulunmadığından incelemenin konusunu yalnızca ihtiyati haczi tamamlayan merasim yönünden şekli gerekliliklerin yerine getirilip getirilmediği, dolayısıyla ihtiyati haczin varlığını sürdürüp sürdürmediği hususları oluşturmaktadır....

          Bu durumda hakkında ihtiyati haciz kararı uygulanan davalının başvurusu yönünden, Mahkemece 25.01.2023 tarihli kararı ve 23.03.2023 tarihli ara kararı; teminat miktarı olarak 3.611.546,96 TL nakit teminat veya bu bedelli süresiz banka teminat mektubu davalı davalı T10 Şti. vekilince ibraz edildiği takdirde, tasarrufa konu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılması kabulüne karar verilmiş olması ve bu kararau karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, karara karşı istinaf kanun yolu açık değildir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          Davalılar vekilinin talebi " mevcut durumdaki değişiklik bulunduğu iddiasına dayalı olarak ihtiyati haczin kaldırılması" talebi olup, bu tür talepler HMK'nun 396. Maddesi kapsamındadır. Önceden verilmiş bir ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz devam ederken ihtiyati haczin kaldırılmasına dair ara karardan dönülmesine ve ihtiyati haczin devamına dair verilen ara kararın istinafa konu edilmesi HMK'nun 396 ve atıf yapılan 394. madde ve HMK'nun 341. maddesine göre mümkün olmadığından; davalılar vekilinin istinaf talebinin bu nedenle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İlk derece mahkemesinin istinaf edilen 26.08.2021 tarihli ara kararı HMK'nun 341....

          Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin; davalıya ait taşınır/taşınmaz mallar dava konusu olmadığından reddine, teminat ve tedbir harcı yatırılmış olduğundan davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne, dava değeri olan 252.000 TL ile sınırlı olmak üzere davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin kabulüne ilişkin kararın alacaklı vekili tarafından süresi içinde temyiz edildiği anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Alacaklı vekili, alacaklı banka ile borçlu ... arasında imzalanan kredi sözleşmesinin diğer borçlu ... tarafından da kefil olarak imzalandığını, bu sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan 159.877,61 TL borcun ödenmediğini belirterek teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiş, mahkemece talep kabul edilerek teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Borçlular vekili itiraz dilekçesinde, alacaklı bankanın ihtiyati haciz talep ettiği alacak için borçlu ... aleyhine daha önce ilamsız takip başlattığını, itiraz üzerine .... 1....

            Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.07.2017 tarih ve 2013/394 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati hacze dayanak belgenin meşruiyetinin muhakemeye muhtaç olduğunu, alacağı doğrulayan belgelerin doğru olmadığını, imzanın tehditle alındığını, alacaklara ilişkin üç itirazın kaldırılması davasının da reddolunduğunu ileri sürerek; ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamına göre talebin İcra İflas Kanunun 257. maddesindeki şartları taşıdığı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu