Şti., Recep Yılmaz ve Ali Yılmaz hakkında ilamsız takip başlatıldığı, borçlu Ali Yılmaz adına kayıtlı Samsun İli, İlkadım İlçesi, Tepecik Mah. 3134 Ada 1 Parsel sayılı taşınmazın 28/07/2022 tarihinde yapılan ihale ile satışının yapıldığı ve ihalenin kesinleşmesi üzerine 22/09/2022 tarihinde sıra cetveli ve derece kararının düzenlendiği, sıra cetveli derece kararında ilk sırada T3 02/06/2010 tarihli, 1.928.267,15 TL tutarlı haczine yer verildiği, sıra cetveline konu paylaştırmaya tabi kılınan 204.608,11 TL bedelin ilk sıradaki haciz alacaklısına ödenmesine, diğer haciz sahiplerinin alacaklarına para yetmediğinden paylaştırma yapılmamasına karar verildiği anlaşılmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 69. maddesinde, “Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartıyla, haczedilen mallardan herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir....
İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir....
ile ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
İhalenin gerçekleşmesiyle vergiyi doğuran olay meydana gelmekle kesin satış bedeli de verginin matrahını teşkil eder. İhalenin kesinleşmesiyle damga vergisi, tellaliye harcı ve KDV borcu ödeme yükümlülüğü doğar. İcra müdürlüğünce ihalenin kesinleşmesinden sonra ihale alıcısına anılan vergilerin ödenmesi için süre verilmesi zorunlu olup verilen bu süre içinde anılan ödentilerin ödenmemesi durumunda ihalenin icra müdürlüğünce kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Buna göre, KDV ve damga vergisi yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğacağından, henüz ihalenin kesinleşmediği dönemde bu konuda verilen süre sonuç doğurmaz....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/16880 esas sayılı dosyasından düzenlenen icra emrinin iptaline ilişkin olarak açılan İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/107 esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, dava sonuçlanmadan satışın gerçekleştirildiğini belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gebze İcra Müdürlüğü'nun 2020/5798 sayılı talimat dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; şikayetin usulden reddine, dava usulden red edildiğinden para cezasına hüküm edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davanın reddine karar verilmesi durumunda ise nisbi karar ve ilam harcına tabi bir dava olsa dahi sadece maktu harç ödenir. ( 1 sayılı Tarife, A.III,2.a.) İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilam harcının konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır. 7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshi isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması gerektiği kabul edilmiştir....
Şti adına kayıtlı taşınmazın ihale edildiğini ve ihalenin kesinleştiğini, anılan taşınmaz üzerinde bulunan şikayetçi kurum lehine haczin halen devam ettiğini ancak icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmaksızın, öncelikle birinci ve ikinci sıra ipotek alacaklılarına ödenme yapılmasına karar verildiğini, oysa 6183 sayılı Kanunun 21. maddesinin 1. bendi gereğince satış bedelinin garameten taksim edilmesi gerektiğini belirterek aksi yöndeki icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasını ve sıra cetveli yapılarak amme alacağına garameten yer verilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 140/1. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar”....
Bolu İcra Müdürlüğünün 2020/275 talimat sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı borçlu adına kayıtlı "Bolu İli Merkez Kılıçarslan Mahallesi 1192 Ada 9 Parsel 7 nolu bağımsız bölüm" sayılı taşınmazın 01/03/2022 tarihinde yapılan ihalede alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği eldeki davanın yasal süresi içinde davacı borçlu tarafından açıldığı, mahkemece şikayete konu taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satılması nedeniyle ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nın 134/8. maddesi, ihalenin feshini talep eden ilgilinin, fesih nedeni olarak gösterdiği yolsuzluk sonucunda kendi yararının çiğnenmiş olduğunun ispatı gerektiğini açıkça hükme bağlamıştır. Bu hükmün amacı, ihalenin kesinleşmesinin, gereksiz şikayetlerle engellenmesinin önüne geçmektir. İhale bedelinin, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde, kural olarak, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılabilir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarih ve 2021/345 E. - 2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikâyet hakkının kullanılabilmesi için şikâyet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikâyeti ileri sürmek isteyen kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş olması gerekir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarih ve 2021/345 E. - 2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikâyet hakkının kullanılabilmesi için şikâyet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikâyeti ileri sürmek isteyen kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş olması gerekir....