WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlgili Hukuk İİK'nın ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesine 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 27. maddesi ile eklenen fıkra ile; "İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle, 2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle, 3....

    Borçlu artırmaya hazırlık döneminde yapılan işlemlerden dolayı ihalenin feshi isteminde bulunamaz. Kıymet takdiri raporuna itiraz etmeyen davacının ihalenin feshi isteminde kıymet takdirinin hatalı olduğunu ileri süremeyeceğinden ve artırma şartnamesinde belirtilen KDV oranı mevzuata uygun tespit edildiğinden davacının bu yöndeki ihalenin feshi istemleri de kabul görmeyerek; yukarıda açıklanan ilke ve kurallar kapsamında haksız davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Böylelikle Turgutalp Beldesi Kepekli Mevkiinde bulunan 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ihalenin feshi davası kesinleşmiştir. Somut olayımızda, dava dilekçesinde, 19.04.2012 tarihinde yapılan 2. artırmada alacaklıya ihale olunan taşınmaza yönelik olarak ihalenin feshinin talep edildiğinin belirtilmesine ve dava dışı olan ve Kepekli Mevkiinde bulunan 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ayrı bir ihalenin feshi davasının görülüp kesinleşmesine rağmen, mahkemece yanılgılı biçimde, ihalenin feshi isteminin Kepekli Mevkii 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu değerlendirmesi yapılmış ve “İcra Müdürlüğünce aynı dosya üzerinden biri Turgutalp Balpınar Mevkii 1241 parsel sayılı taşınmaz, diğeri Turgulap Kepekli Mevkii 3076 Parsel sayılı taşınmaz için ihale kararı alındığı, ihalenin aynı tarihe kararlaştırıldığı, şikayetçi vekilinin Turgutalp Kepekli Mevkii Fatih Mahallesi Bayrak Sokak No:9 da bulunan taşınmaz için ihalenin feshini talep ettiği, istem konusu yapılan taşınmazın 1....

      bulunduğunu beyan ederek 21.09.2018 tarihli ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bu kural ihalenin düzenli yapılmasını ve alıcıların katılacakları saatin önceden tespit edilmesini ve satışın tarafların menfaatine uygun şekilde yapılmasını sağlamaya yöneliktir. Buna göre ihalenin de ilan edilen günde ve saatlerde başlayıp ve bitirilmesi gereklidir. Ancak, artırmanın devam etmesi halinde ihale saatinin belirlenen saatten sonraya taşması durumu bu kuralın tarafların menfaatine uygun gelen istisnasıdır. Ne var ki, ihalenin ilan edilen saatler arasında yapılıp yapılmadığı hususu, kamu düzeni ile ilgili olmadığından, taraflarca ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülmediği sürece, ihale tutanağında başlangıç ve bitiş saatlerinin yazılmamış olması mahkemece resen nazara alınarak ihalenin feshi nedeni yapılamaz. Bir diğer anlatımla, ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvuran şikayetçi tarafından, ihalenin ilan edilen saatte başlayıp sonlandırılmadığı iddia edilmediği takdirde, salt bu nedenle ihalenin feshine karar verilemez....

        Somut olayda, şikayetçi vekilinin başvurusu, “kıymet takdirine itiraz” hakkında olmayıp, ihalenin feshi istemine ilişkindir. Şikayete konu ihalenin 03.06.2015 tarihinde gerçekleştirildiği, şikayetin ise 08.06.2015 tarihinde yapıldığı, bu hali ile ihalenin feshi isteminin İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, ihalenin feshi isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin isteminin, kıymet takdirine itiraz olarak değerlendirilmek sureti ile süresi içinde açılmayan kıymet takdirine itiraz davasının süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra mahkemesi, dava açıldıktan sonra ihale bedeli süresinde yatırılmadığından İcra Müdürlüğü'nce ihalenin feshedildiğinden ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 133/2. maddesinde, ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini ya-tırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefillerin teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farklar ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacakları hükmü getirilmiştir. İhale bedeli yatırılmadığı için İİK'nın 133. maddesi gereğince satışın düşürülmesine karar verilerek, araç yeniden satışa çıkarılmıştır. Bu durumda anılan madde kapsamına göre davacı iki ihale arasındaki farktan sorumlu olacağından ihalenin feshi davasını açmakta hukuki yarar vardır....

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281). Yargıtay’a göre, satışı yapan icra dairesinin satışın yapılmasını düzenleyen yasa, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması halinde icra mahkemesinden ihalenin feshi istenebilir. Ancak takibin kesinleşmesinden sonra borca itiraz nedenleri ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez (HGK, 17.02.1999, 1999/82- 86)....

            Değerlendirme 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, şikayetçinin ihalenin feshi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı aleyhine taktir edilen para cezasına ilişkin re'sen yapılan değerlendirmede; İİK'nın ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesine 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 27. maddesi ile eklenen fıkra ile; "İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1....

              Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

              UYAP Entegrasyonu