WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Bu anlamda şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen takip borçlusunun İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu, satışın muhammen bedelin altında yapılması nedeniyle ihalenin feshini talep etmekte hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır....

İcra müdürlüğünün 2013/765 talimat sayılı dosyasıyla dava konusu ihale işlemleri gerçekleştirildiğini, davacı-borçlu T1 ihalenin usulüne uygun olarak yapılmadığını bu nedenle 08.10.2013 tarihinde açtığı dava ile ihalenin feshine karar verilmesini talep ettiğini, davacı-borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davası devam ederken ihale alıcısı davalı- alacaklı T4 ihale bedelini ödemediği için 03.11.2013 tarihinde ihale Bakırköy 18. İcra Müdürlüğünce İİK.133. maddesi gereğince feshedildiğini, bu karara karşı davalı-alacaklı tarafından açılan dava Bakırköy 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1341 E. 2013/1396 sayılı 17.12.2013 tarihli kararıyla reddedidiğini ve karar 30.09.2014 tarihinde kesinleştiğini, ihalenin fesh olduğunun 30.09.2014 tarihinde kesinleşmesine rağmen ihalenin feshi davası 06/11/2014 tarihinde Bakırköy 2....

Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Bu anlamda şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen T1 "Tapu sicilindeki yer alan ilgili " sıfatıyla İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu anlaşılmaktadır. Yine ihalenin "01/02/2022" tarihinde yapılmış olduğu, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminin "03/02/2022" tarihinde yapıldığı ve bu anlamda İİK'nun 134/2....

Ayrıca; satış ilanında satışa konu taşınmaz için "yıpranmış" ibaresinin yazılması hususu borçlular tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde mahkemece bu hususun fesih nedeni olarark kabul edilmesi de doğru görülmemiştir. O halde mahkemece yazılı nedenlerle ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde, ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, resen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, asıl dava davacısı ile birleşen dava davacısı aleyhine ayrı ayrı hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %5’ine indirilmek ve tek para cezasına hükmedilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : 1- Asıl dava davacısı ile birleşen dosya davacısının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....

      Davalı vekili ise; davanın hata ve hile nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açıldığını, ihalenin feshi olarak sürdürülmesi talebinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu, bunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesindeki isteğin açıkça tapu iptali ve tescile yönelik olduğu, davacının talebini ihalenin feshi olarak değiştirmesinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, davalı tarafın buna ilişkin itirazı yerinde görülmekle birlikte iki ayrı isteğin var olduğu kabul edilerek; tapu iptali ve tescil yönünden davanın değeri itibariyle mahkemenin görevsizliğine, ihalenin feshi isteğinin ise süre yönünden reddine karar verilmiştir. Bir davada olayları anlatılarak taraflara, hukuki tavsif (nitelendirme) mahkemeye aittir....

        Bu süreçte İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılan ihalenin feshi davasının sonucunun beklenmesi gerekmez....

        Davacı, İcra Müdürlüğü'nün 2006/8963 esas sayılı dosyasında kefil sıfatıyla borçlu olduğunu, anılan dosyadan İcra Müdürlüğü'ne yazılan talimat sonucu hisseli tarlasının ihale ile satıldığını, usul ve yasaya aykırı ihalenin feshi amacıyla açtığı davanın İcra Hukuk Mahkemesi'nce kabul edilerek ihalenin feshine karar verildiğini, icra müdürlüğünün ihalenin feshi davası açılmasına rağmen tarlanın tapusunu ihale alıcısının üzerine geçirmesi için işlem yaptığını, ihale alıcısının da tarlayı üçüncü kişiye sattığını bu sebeple zarara uğradığını belirterek maddi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, her ne kadar İcra Mahkemesi'nce ihalenin feshine karar verilse de, davacının ihalenin feshi davasının açılması için gereken hak düşürücü süre geçtikten sonra davayı açtığı, bu sebeple zararın doğmasına davacının sebebiyet verdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

          Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece yukarıda belirtilen taşınmazlar yönüyle istemin bu nedenle reddi yerine esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur. İcra mahkemesinin ihalenin feshi isteminin reddine yönelik kararı yönünden şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile belirtilen taşınmazlar yönüyle sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 2-İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece İİK'nın 134/son maddesinin yanlış yorumlandığını, tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davasından sonra başlatılmadığını, tescil işlemlerinin ihalenin feshi davasından önce ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden sonra başlatıldığını, ihalenin feshi davasının ihaleden 23 gün, tescil yazısının yazılmasından ise 10 gün sonra açıldığını, tescil yazısının yazıldığı anda açılmış bir ihalenin feshi davası bulunmadığını, bu nedenle tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davası gerekçe gösterilerek durdurulamayacağını, tescilin durdurulması için yapılması gerekenin mahkemeden tedbir kararı almak olduğunu, ihalenin feshi davasında verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığını, kural olarak icra dairelerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu