istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulüne ve İlk Derece Mahkemesinin hükmünün kaldırılmasına, ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
itibaren 7 gün ancak her halde 1 yıl içerisinde de şikayet hakkı bulunanlar yine bu hakkını kullanarak ihalenin feshini talep edebilmekte olduğunu, zira verilen süre içerisinde ihale alıcısı tarafından ihale bedeli yatırılmadığından 11. gün ihaleye fesat karıştırıldığı ortaya çıktığını, öğrenme tarihinden itibaren başlayacak olan 7 günlük şikayet süresi içerisinde 25.09.2020 tarihinde yerel mahkemeye ihalenin feshi şikayetinde bulunduklarını, davanın kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İhalenin feshi istemi şikayet olduğu halde, İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre, cebri icra yolu ile yapılan satışların feshi şikayet yolu ile icra mahkemelerinden istenebilir. Anılan maddeye göre, ihalenin feshinin istenebilmesi için ilgili olması ve bu ilgilinin yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin ihlal edildiğini ispat etmesi gerekir. Ancak her hukuki yararı olan değil, hukuki yararı olanlar içerisinde "ilgili" konumda bulunan kişilerin şikayet yolu ile ihalenin feshi hakkı bulunmaktadır. İİK'nın 134. maddesinin 2. fıkrasında ihalenin feshini isteyebilecek olanlar sınırlı olarak sayılmıştır....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satıldığını bu nedenle şikayetçi borçlunun hukuki yararının bulunmadığını, şikayet dilekçesinde ileri sürülen hususların yersiz olduğunu ve ihalenin feshi aşamasında ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın muhammen değerinin üzerinde satılması nedeniyle şikayette zarar unsuru bulunmadığı, şikayetçinin kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, şikayet borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Aynı maddenin 7. fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.” Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin ihalenin 30.05.2014 tarihinde gerçekleştirildiği, ihalenin feshine yönelik şikayetin ise; İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 09.06.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddianın bulunmadığı, ayrıca, fesat olgusuna da dayanılmadığı görülmekte olup, bu haliyle İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen sürenin burada uygulanması da mümkün değildir....
Böylelikle Turgutalp Beldesi Kepekli Mevkiinde bulunan 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ihalenin feshi davası kesinleşmiştir. Somut olayımızda, dava dilekçesinde, 19.04.2012 tarihinde yapılan 2. artırmada alacaklıya ihale olunan taşınmaza yönelik olarak ihalenin feshinin talep edildiğinin belirtilmesine ve dava dışı olan ve Kepekli Mevkiinde bulunan 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ayrı bir ihalenin feshi davasının görülüp kesinleşmesine rağmen, mahkemece yanılgılı biçimde, ihalenin feshi isteminin Kepekli Mevkii 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu değerlendirmesi yapılmış ve “İcra Müdürlüğünce aynı dosya üzerinden biri Turgutalp Balpınar Mevkii 1241 parsel sayılı taşınmaz, diğeri Turgulap Kepekli Mevkii 3076 Parsel sayılı taşınmaz için ihale kararı alındığı, ihalenin aynı tarihe kararlaştırıldığı, şikayetçi vekilinin Turgutalp Kepekli Mevkii Fatih Mahallesi Bayrak Sokak No:9 da bulunan taşınmaz için ihalenin feshini talep ettiği, istem konusu yapılan taşınmazın 1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2021/620 ESAS 2022/45 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Adana 7....
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nın 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanun'un 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; borçlu, şikayet dilekçesinde, kıymet takdir raporu tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmediği halde, mahkemece, borçlunun şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan tebligat usulsüzlüğü nedenine dayalı olarak, kıymet takdir raporunun borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği, dolayısı ile kıymet takdiri kesinleşmediği,ihalenin feshi aşamasında aşamasında kıymet takdirine itirazın değerlendirilebileceği, bilirkişiden alınan rapor içeriklerine göre borçlunun kıymet takdirine yönelik itirazının yerinde olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir....