İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281). Yargıtay’a göre, satışı yapan icra dairesinin satışın yapılmasını düzenleyen yasa, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması halinde icra mahkemesinden ihalenin feshi istenebilir. Ancak takibin kesinleşmesinden sonra borca itiraz nedenleri ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez (HGK, 17.02.1999, 1999/82- 86). Öğreti ve uygulamaya göre, ihalenin feshi nedenleri; a) ihaleye fesat karıştırılmış olması, b) artırmaya hazırlık aşamasındaki hata yapılması, c) ihalenin yapılması sırasındaki hata yapılması ve d) alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanabilir (HGK, 6.7.2011, E. 2011/12- 108, K. 2011/505)....
İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir. Taraflar fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebilir....
nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İhalenin feshi isteminde bulunan davacı, İİK. 'nun 134/8. Maddesi uyarınca, menfaatlerinin zarara uğramış olduğunu ispatlamak zorundadır....
Şikayetçinin borç miktarının belirsiz olması nedeniyle haczin geçersiz olduğu iddiası da, geçerli bir iddia olmadığı gibi, bir an için geçerli olduğu düşünülse bile, satış ilanının tebliğinden itibaren 7 gün içinde şikayet konusu yapılmadığından ihalenin feshi davasında ileri sürülemez. Şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü sair nedenlerin ise mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Borçlu tarafından açılan ihalenin feshi isteminin yasal hasmı alacaklı ve ihale alıcısı olup mahkemece alacaklı ve ihale alıcısına duruşma günü tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra borçlunun fesat iddiası değerlendirildikten ve ihalenin İİK'nun 129/1. maddesinde öngörülen yasal düzenlemeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı incelendikten sonra oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....
İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir. İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir. Taraflar fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları, tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebilir....
ihale tarihinden en az 1 ay önce yapıldığı, -İİK'nın 129/1 maddesi kapsamında ihale bedellerinin, muhammen bedellerin yarısını ve paraya çevirme ve paylaştırma giderleri olan toplam miktarı karşıladığı, - İhalenin satış ilanında belirtilen saat ve yerde yapıldığı, açık arttırma tutanağının yasanın aradığı tüm şartları içerdiği, -Davanın esastan reddine karar verildiğinden ihale bedellerinin % 10'u oranında para cezasının verildiği görülmüştür....
Bölge Adliye Mahkemesince; takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemeyeceği, icra mahkemesinin temyizi kabil kararının icra dosyasına sunulmasına rağmen davalı alacaklı/banka vekilinin satış talebinde bulunduğu ve satış yapılarak taşınmazın ihale alıcısı adına tescil edildiği, İİK’nın 364/3. maddesi hükmünün resen nazara alınması gerektiği, meskeniyet şikayetine ilişkin kararın temyizi üzerine satış yoluna gidilmemesi gerekirken aksine işlem yapılmasını talep ederek satış işlemlerine devam eden davalı/alacaklı bankanın ve bu talebi kabul ederek satışı gerçekleştiren icra dairesi görevlilerinin kusurlu oldukları, meskeniyet şikayetinin kabulü kararından sonra ihalenin feshi davası açılması için kanunda öngörülen sürelerin de geçtiği, müterafik kusuru bulunmayan davacı yönünden hakkaniyet indirimi yapılmamasının yerinde olduğu, haline münasip tek evin satılması şeklinde gerçekleşen eylemin davacının kişilik haklarına saldırı...
Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....