Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine usule uygun olmadığını, muhammen bedelin tespit edildiği mahkemede ihalenin feshi davasını gören mahkeme olduğunu, daha önceki muhammen bedele yönelik tüm itirazları ve mahkeme kararları dinlenmeyip muhammen bedeli düşük tespit eden mahkemede bu defa ihalenin feshi davasında bu iddiayı ileri sürmenin ironi olduğunu, tapu kayıtlarına uygun olarak değerlendirilmeyen bir hususun bulunmadığından bahisle ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilmemesinin hatalı, kanuna ve özellikle adalete aykırı olduğuna, muhammen bedel hakkında ancak istinaf mahkemesinin inceleme yaparak karara bağlaması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2007/43-42 sayılı dosyası üzerinden aynı taşınmaz ile ... nolu parsele dair daha önce yapılan 01.11.2007 tarihli ihalenin feshini talep ettiği ve anılan mahkemenin 30.11.2007 tarihli kararının satış dosyası arasında bulunduğu, yine alacaklı tarafından ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/11 E. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdiri raporuna itiraz edildiği ve borçlu .... vekili olarak Av. ...'nın gösterildiği, bu karar örneğinin de satış dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, daha önce de ihalenin feshini talep eden ve kıymet takdirine itiraz davasında borçlu şirket vekili olarak gösterilen vekile tebliği gerekir. İhalenin feshi hakkındaki karar ile kıymet takdirine itiraz karar örneğinin dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, borçlunun takipte vekille temsil edildiğinin kabulü gerekir....

    Davacıya kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği ,davacı tarafından kıymet takdirine itirazda bulunulduğu ,kesinleşmiş kıymet takdirine göre taşınmazın ihalesinin gerçekleştiği, satış ilanının da davacı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğu ,satış ilanının Türkiye genelinde yayın yapan gazetede ilan edildiği, tirajının 50.000 in üzerinde olduğu, satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin % 50 si ve satış masraflarını karşıladığı, davacının kendisi dışındaki ilgililere yönelik tebligatların usulüne uygun olmadığı iddiasına dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunmasının mümkün olmadığı ihale tarafından sonra davacının tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesinin, yapılmış olan ihalenin feshini gerektirmeyeceği, anlaşıldığından ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren İİK 134. Maddesinde değişiklik yapan 7343 sayılı yasanın 27....

    Öte yandan ihale için yapılan satış talebi, satış kararı, arttırmaya hazırlık işlemleri ve tebligatların usulüne uygun olduğu, satış bedelinin muhammen bedelin ( 3.663.657,67TL/2+11.106,29 TL=1.842.935,12 TL) yarısı ve masrafları karşıladığı anlaşılmakla ihalenin feshi sebepleri oluşmadığından davanın reddi gerektiği, davacının ihale bedelinin %5 oranında para cezası ödemeye mahkum edilmesine karar verilmiştir." gerekçeleriyle Davacının ihalenin feshi talebinin REDDİNE karar verildiği anlaşılmıştır....

    Kıymet takdirine itiraz üzerine icra mahkemesince verilen kararlar kesin nitelikte olsa da, usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz edilmiş olması halinde ve bu hususun ihalenin feshi davasında ileri sürülmesi halinde kıymet takdirine itiraz sonucu verilen kararın ve karara dayanak olan raporun ihalenin feshi davasında denetlenmesi gerekir. Yukarıda belirtildiği gibi kıymet takdirine itiraz sonucu icra mahkemesince aldırılan rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, ihalenin feshi davasında yeniden rapor aldırılmasını gerektirir yasal bir zorunluluk bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca istinaf dilekçesinin ikinci sayfasının 2 numaralı paragrafında anlatıldığı gibi ihalenin feshi davasındaki kıymet takdirine itirazın, mahkemece belirlenen muhammen bedelin düşük olduğu iddiasına ilişkin olmayıp, ihale tarihi itibariyle döviz kurlarındaki fiyat artışları ile inşaat maliyetlerindeki artışlar dikkate alındığında ihale bedelinin düşük olduğu iddiasına dayanmaktadır....

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarih ve 2021/345 E. - 2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikâyet hakkının kullanılabilmesi için şikâyet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikâyeti ileri sürmek isteyen kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş olması gerekir....

      Maddesi uyarınca açılan ihalenin feshi istemine ilişkindir. Davanın süresinde açıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür. Davacı vekiline satış ilanının e tebligat vasıtasıyla usule uygun olarak 11/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....

      Kıymet takdirine ilişkin eksikliklerin ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebilmesi için süresinde icra mahkemesine itiraz edilmiş olması zorunludur. Şikayetçiye yapılan kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilse bile şikayetçi 17/06/2020 tarihinde ve satıştan makul süre önce kıymet takdirini öğrendiği halde yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itiraz etmemiş ve kıymet takdiri kesinleşmiştir.Belirtilen durum karşısında, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olması ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceği gibi kıymet takdirine ilişkin nedenlerle ihalenin feshi yoluna da gidilemez. Satış ilanında satışa konu taşınmaz hakkında gerekli bilgilerin ve taşınmazın özelliklerinin yer almadığına dair şikayet, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez....

      Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak ilgili hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. Ayrıca ihalenin, Kanun'un emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nın 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

      İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Öte yandan kıymet takdirine itiraz edilmesine rağmen satışın yapılmış olması, mahkemece satışın durdurulmasına karar verilmediği sürece tek başına ihalenin feshi nedeni olamaz....

        UYAP Entegrasyonu