Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, şikayetçi vekilinin başvurusu, “kıymet takdirine itiraz” hakkında olmayıp, ihalenin feshi istemine ilişkindir. Şikayete konu ihalenin 03.06.2015 tarihinde gerçekleştirildiği, şikayetin ise 08.06.2015 tarihinde yapıldığı, bu hali ile ihalenin feshi isteminin İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, ihalenin feshi isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin isteminin, kıymet takdirine itiraz olarak değerlendirilmek sureti ile süresi içinde açılmayan kıymet takdirine itiraz davasının süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Doktrin görüşlerinde ve Yargıtay uygulamalarında, ihaleye fesat karıştırılmış olması, artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması ihalenin feshi nedenleri olarak kabul edilmektedir. Davacı taraflarca feshi talep edilen her üç taşınmaza ilişkin ihalelerin; İİK'nın 114 ve 115....

    Borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 281 maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

    (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir. İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir. Kıymet takdirine itiraz üzerine, mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, 287.347,50 TL muhammen bedelli taşınmazın, 330.100,00 TL'ye ihale edildiği ve satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır....

    Şikayetçinin kıymet takdirine itiraz etmediği ve ihalenin feshi iddiasının olmadığı görülmektedir. Satış ilanı da vekile tebliğ edilmiş olup, usulüne uygun olduğu görülmüştür. İhaleye konu taşınmazın değerinin 420.000 TL olarak belirlendiği, yapılan açık arttırmada taşınmazın 693.000 TL bedelle ihale olunduğu ihalenin muhammen bedelinin üzerinde yapılmış olması nedeniyle ve yukarıdaki gerekçede değinilen hukuki yarar yokluğu hususunun istisnalarınında somut olayda gerçekleşmediği, her ne kadar satış ilanı tebliğ usulsüzlüğü İİK’nun 127. maddesi gereğince tek başına ihalenin feshi nedeni ise de yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, davacı borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmıştır....

    , ihalenin feshi ile satışın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

    , ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiğini ve takibin herhangi bir belgeye dayalı olmadığını, borca posta yoluyla itiraz ettiğini, süresinde dosyaya girmeyen itirazı sebebiyle takibin usulsüz şekilde kesinleştiğini ve ihale yapıldığını belirterek ihalenin feshini talep etmiştir....

    II-2-Davalı pey süren vekili, ihalenin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, davacının icra dosyasında yapılan her işleme soyut gerekçelerle itiraz ederek şikayet yolu ile ihalenin feshini istediğini, müvekkil ve diğer hissedar arasında herhangi bir bağ olmadığını, ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrilmesi icradan takibe geçildiği andan itibaren araların bozulduğunu, daha sonralarda bu taşınmaz yüzünden aralarının açıldığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ihalenin feshi davalarında hukuki yarar, dava şartı olup ihalenin feshini isteyen kişinin somut bir fesih nedenine dayanması ve bu somut neden yüzünden menfaatinin ihlal edilmiş olduğunun kanıtlaması gerektiğini, bahsedilen bütün bu hususların dosyada açık olması karşısında, davacının açmış olduğu davasındaki amacının konuyu sürüncemede bırakmak, alacaklının alacağına kavuşmasını, ihale alıcısının almış olduğu taşınmazın kendi mülkiyetine geçişini engellemek...

      KDV muafiyetinin satış ilanında gösterilmemesi, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez.Bu durumda mahkemece, feshi istenen ihalede herhangi bir usulsüzlük de olmadığı nazara alınarak ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Sitesi C Blok D-1 .../...” adresine gönderilen satış ilanı tebligatının iade gelmesi üzerine, mernis adresi bulunmayan şikayetçi ipotek borçlusuna Tebligat Kanunu’nun 35/2. maddesine göre satış ilanının tebliğ edilmemesi nedeniyle satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu, şikayetçi ipotek borçlusunun ihalenin feshi dosyasında kıymet takdirinin hatalı yapıldığından bahisle ihalenin feshini talep edebileceği, şikayet eden asıl borçlu ... vekiline kıymet takdiri raporunun 10.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçenin ... 3....

          UYAP Entegrasyonu