Somut olayda, ihalenin feshi isteminin, işin esasına girilerek reddedilmesi nedeniyle para cezasına hükmedilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur. Ancak mahkemece, İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmolunması gerekir. Bu durumda mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine ihale bedeli olan 52.000,00 TL yerine muhammen bedel olan 99.750,00 TL üzerinden para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olduğundan, kararın bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/11/2014 tarih ve 2013/1039 E. 2014/644 K. sayılı kararının hüküm bölümünün para cezasına ilişkin (2) numaralı bendinin silinmesine, yerine "İİK'nun 134....
Açık artırma tutanağında T1’ın elektronik ortamda 100.000.000,00 TL yi sehven verdiğini belirterek ihaleye devam ettiğini, akabinde 110.200,00 TL ye müvekkili T6’a iş bu taşınmazın ihale edildiğini ve müvekkiline ihale bedelini ödemek üzere 7 gün mehil verildiğini, ancak müvekkilinin ihale bedelini yatırmak üzere defalarca satış memuruna gitmesine rağmen satış memuru tarafından bankaya paranın ödenmesi için evrağın müvekkiline verilmediği için müvekkilinin satış bedelini ödeyemediğini, bunun üzerine alıcı T1’ın ihalenin feshi davasını açtığını, mahkemede davacı beyanında bu bedeli sehven verdiğini ihalenin T6 üzerinde bırakılmasını kendisi yönünden ihalenin feshini talep ettiğini, müvekkili T6’ın da duruşmadaki beyanında ihalenin kendisine bırakılmasını talep ettiğini, Mahkemenin ise kararında taşınmazın hangi alıcıya ihale edildiği anlaşılamadığından davanın kabulüne ve ihalenin feshine karar verdiğini, oysa açık artırma evrakları üzerinde ihalenin müvekkili T6’a bırakıldığının açıkça...
Borçluların ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz etmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. O halde, ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, şikayetçiler hakkında ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Borçlunun ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz da etmediği gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. O halde, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, taşınmazın ihale bedelinin %10’u oranında olan para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Borçlunun ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz da etmediği gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. O halde, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, taşınmazın ihale bedelinin %10’u oranında olan para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Kıymet takdirine geçerli bir itirazın bulunmadığı da gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Bu durumda Mahkemece; ihalenin feshi isteminin, hukuki yararı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, işin esası yönünden istemin değerlendirilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Somut olayda ise; hukuki yarar yokluğu nedeni ile ihalenin feshi isteminin reddi gerektiğinden ve bu durumda işin esasına girilmeyeceğinden borçlunun para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen neden ile bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile......
Somut olayda, ihalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz da etmediği gözetildiğinde, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi (borçlu) aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....
Borçlunun ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz da etmediği gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....
Kıymet takdirine yönelik geçerli bir itirazın da bulunmadığı gözetildiğinde borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Bu durumda mahkemece; ihalenin feshi isteminin, hukuki yarar yokluğu nedeniyle usülden reddi gerekirken yazılı şekilde esastan reddi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak hukuki yarar yokluğu nedeni ile ihalenin feshi isteminin reddi gerektiğinden ve bu durumda işin esasına girilmeyeceğinden borçlunun para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen neden ile bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......
Borçlunun ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz etmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmolunamayacağı öngörülmüştür. Bu durumda, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, mahkemece, şikayetçi aleyhine taşınmazın ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....