DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (Ortaklığın Giderilmesi Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı ve davalı T10 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/444 ESAS 2021/551 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (Ortaklığın Giderilmesi Nedeniyle) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 2....
.- 2017/185 K. sayılı kararı ile ortaklığın giderilmesi suretiyle yapılan ihalenin feshi isteminin reddine karar verildiği, şikayetçinin istinaf başvurusu neticesinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 29/12/2017 tarih ve 2017/2894 E.- 2017/2993 K. sayılı kararı ile; İİK'nun 134/2. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin esası incelenerek reddine karar verilmesi sebebiyle şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, şikayetçinin ihalenin feshine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi ile, "İİK 134/2 maddesi gereğince davacının ihale bedelinin % 10'u olan 5.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve bu doğrultuda işlem yapılmasına" karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, 10/02/2020 tarihli gayrimenkul ihalesinin feshi istemine ilişkindir. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihalenin feshi istemine ilişkin davada Kayseri 3. Asliye Hukuk ile 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi davası sonucu yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dosya içerisinde, Kayseri 3....
Dava her ne kadar tapu iptali ve 1/2 hissenin davacı adına tescili talebi ile açılmış ise de taşınmazdaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesi ilamı üzerine dava konusu taşınmazın satış memurluğu tarafından satışa çıkarılması ve kesinleşen ihale sonucu taşınmazın tapuya tescilinden sonra paydaşlığın giderilmesi ve satış memurluğundaki işlemlerde hile yapıldığı iddiası karşısında açılması gereken dava, asliye hukuk mahkemesince “ihalenin feshi davası” olarak nitelendirilerek, bu davaya bakma görevinin de sulh mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Davanın sulh mahkemesinde yapılan yargılamaları sırasında 16.05.2007 tarihli oturumda davacı vekili, asliye hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde “tapu iptali ve tescil” talebinde bulunmuş ise de bu aşamada davanın “ihalenin feshi davası” olarak görülmesini talep etmiştir....
Ayrıca 6100 sayılı HMK'nun 4/b maddesi uyarınca, ortaklığın giderilmesi davalarına sulh hukuk mahkemesince bakılır ve aynı Kanun'un 322/2. maddesi gereğince de, taşınır ve taşınmaz malların satışı, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. HMK'nun 322/2. maddesine göre satış memuru, davaya bakan sulh hukuk mahkemesince tayin edildiğinden, onun işlemlerine karşı şikayetlere ve açılacak ihalenin feshi davalarına da sulh hukuk mahkemesince bakılması gerekmektedir. Satışın icra müdürlüğünce yapılmış olması, ihalenin icrai takiple ilgili olmaması ve icra müdürünün satış memuru sıfatı ile işlem yapması nedeni ile sonuca etkili değildir. İİK.nun 134/2. maddesi hükmüne göre; "...İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi takip tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir ..."...
Ortaklığın giderilmesi suretiyle satışta taşınmaz pay sahibi .......kıymet takdiri ve satış ilanının tarafına tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshini talep ettiği ..... Hukuk Mahkemesi'nin 12.09.2017 tarih 2012/360-748 sayılı kararı ile davacının satışa konu taşınmazın hissedarı olduğu ve kendisine kıymet takdiri ve satış ilanının tebliğ edilmediği belirtilerek ihalenin feshine karar verildiği, ihale alıcısı tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine ......Mahkemesi'nin 06.04.2018 tarih 2018/484-510 Sayılı kararı ile davaya konu taşınmazın 291.580,00 TL üzerinden ihaleye çıkarıldığı ve yapılan ihale sonucunda 319.500,00 TL'ye ihale edildiği, ihalenin feshi isteminin zarar unsuru bulunmadığı gereğince reddedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
DAVA Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; İcra Müdürlüğü tarafından ilk yapılan ihalenin bedelinin ödenmemesi nedeniyle, İİK 133 madde uyarınca verilen kararla taşınmazın 14.01.2021 tarihinde satılmasına karar verildiğini, bu satıştan haberdar olmadığını, satışı tamamen tesadüfen öğrendiklerini, ihaleyi kimin aldığını dahi bilmediklerini, dosyada vekil olarak bulunmalarına rağmen taraflarına hiçbir bilgilendirme/tebligat yapılmadığını, ikinci sıradaki ihale alıcısına usulüne uygun teklif müzekkeresi gönderilmediğini, İİK 133 maddeye rağmen usulüne uygun tebligat yapılmadığını beyanla; 14.01.2021 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir II....
Somut olayda, ipotek veren şikayetçi takip borçlusu olmadığı gibi, ihalenin feshi talebinde bulunduğu taşınmazın maliki de değildir. Bu nedenle husumet ehliyeti bulunmamaktadır. O halde, mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, şikayetin reddine karar verildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur. Ancak; İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacı hakkında para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden, aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....