Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmaz paydaşının, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi ilamı sonucunda yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun İİK’nın 134/5. maddesi, İİK'nın 7343 sayılı Kanun'la değişik 134/5-3 maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile sair ilgili yasal mevzuat. 3. Değerlendirme Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 33. maddesi ile İİK’na eklenen geçici 18. maddenin son fıkrası gereğince uygulanması gereken aynı Kanunla değişik İİK’nun 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesi işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahküm eder. Yasanın bu hükmü, emredici nitelikte bir düzenleme olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçinin, 28.06.2018 tarihinde yapılan ihalede taşınmazı satın alıp ihale bedelini ödememesi nedeni ile ihalenin feshine sebep olduğu gerekçesi ile 08.01.2019 tarihinde İİK 133. maddesine göre yapılan tamamlayıcı ihaleye katılma talebinin icra müdürlüğünce %20 teminat yatırması şartına bağlandığı, bu nedenle ihaleye katılımının engellendiği,satışa konu taşınmazdaki miras payının %20 teminat bedelini karşıladığı halde ihaleye katılımının engellenmesinin yasal olmadığı iddiası ile ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddi ile %10 para cezasına hükmedildiği, şikayetçi...
Mahkemece, davacı tarafından ödenen ve ihalenin feshi nedeniyle iade edilen kalemler yönünden ödeme tarihlerinden iade tarihlerine kadar yasal faizlerinin hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerekirken, zararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiş, benzer bir dosyada Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2010/12983 Esas, 2012/4177 Karar sayılı ilamında “... Davacının talebi icra memurunun hatalı eylemi nedeniyle zarar görmeye ilişkin olduğundan, ihalenin feshi nedeniyle istenebilecek zarar, yatırılan ihale bedeli ve ihale masrafları ile bunların iadesi halinde iade edilinceye kadar geçen sürede bu bedellerin kullanılamaması nedeniyle uğranılan yasal faiz kaybından ibarettir....”şeklindedir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın ortaklığın giderilmesi sonucu yapılan ihalenin feshi isteminden kaynaklanmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi ile ilgili ihalenin feshi istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 09.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararı sonuç itibariyle doğrudur. Açıklanan nedenle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK. nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacının para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından karar düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 19....
Davalı T4 vekilinin cevap dilekçesinde özetle, dava öncesi süreçte gerçekleşen bir olgunun ihalenin feshi sebebi yapılamayacağını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Rant Gıda vekilinin cevap dilekçesinde özetle, husumete izin alınmadığını, tebligatların usule uygun olduğunu, satış bedelinin düşük olmadığını, ihaleden önceki sebeplerle ihalenin feshi davası açılmayacağını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Dikili Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; şikayetçi davacının ihalenin feshi isteminin reddine, şikayetçi davacının ihalenin feshi davası esastan incelenip reddedildiğinden taşınmazın ihale bedelinin % 10'u olan 225.010,00 TL para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiştir....
Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur. Açıklanan nedenlerle borçlunun sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi belirtilen taşınmazlar yönüyle zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
İİK'da takibe devam edilmesine rağmen genel mahkemeye gidilebilecek yollar açık tutulmuş ve gösterilmiş olduğu halde, ihalenin feshi talebinin reddi hâlinde genel mahkemeye başvurulmasını mümkün kılan bir yol öngörülmemiş ve böyle bir yol da açık tutulmamıştır. İflasta malların paraya çevrilmesi sonrası ihalenin feshi konusunda da İİK 134. madde uygulanmakta olup iflas işlemleri bakımından da ihalenin feshi talebinin reddi hâlinde genel mahkemeye başvurmayı mümkün kılan bir yol bulunmamaktadır. İİK'da ihalenin feshi konusunda sadece icra hukuk mahkemesinin görevli olarak gösterilmesi ve ihalenin feshi talebinin reddi halinde ayrıca genel mahkemeye başvurmayı mümkün kılan bir yol öngörülmemesi karşısında ihalenin feshi talebinin reddi konusunda verilen icra hukuk mahkemesi kararlarının kesin hüküm oluşturduğunu kabul etmek gerekir. Kaldı ki ihalenin feshi davalarında tanık dahil her türlü delille ispat mümkün olup bu da kesin hüküm sayılmayı gerektirmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesince karar verildiği, satış sonucu verilen tahliye emrine karşı itirazlara ortaklığın giderilmesine karar veren mahkemece bakılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4/son maddesinde; "İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların icra mahkemesi, o mahkemenin hâkimidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Diğer taraftan 6100 sayılı HMK'nın 4/b maddesi uyarınca ortaklığın giderilmesi davalarına, sulh hukuk mahkemesince bakılır ve anılan Kanunun 322/2. maddesi gereğince de, taşınır ve taşınmaz malların satışı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. HMK'nın 322/2. maddesine göre satış memuru, davaya bakan sulh hukuk mahkemesince tayin edildiğinden, onun işlemlerine karşı şikayetlere ve açılacak ihalenin feshi davalarına da sulh hukuk mahkemesince bakılması gerekmektedir. Somut olayda İstanbul 11....