Somut olayda, davacı tarafça satış ilanının kendisine usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; satış ilanının 31/03/2021 tarihinde "Muhatap adresinin kapalı olması sebebiyle en yakın komşu Osman Erson'dan sorulmuş, muhatabın çarşıya gittiği sözlü beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat Osmaniye Mah. Muhtarı Sebahattin Erson imzasına teslim edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu Osman Erson'a haber verilmiştir... " şerhiyle usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmektedir. Hal böyle olunca da, ihalenin feshi istemi için 7 günlük yasal hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi ihale tarihidir. Ancak davacı tarafça ihalenin feshi istemli dava, ihale tarihinden (18/05/2021) itibaren 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra (14/07/2021 tarihinde) açılmıştır....
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf dilekçesinde de açıkça şikayetçilere yapılan satış ilanı tebliğlerinin usulsüz olduğuna dair istinaf sebebi ileri sürülmemesine rağmen, yanılgılı değerlendirme ile şikayetçiler ... ve ...’a yapılan satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğu gerekçe gösterilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
İlk derece Mahkemesi; elektronik tebligat adresinin geçerli olabilmesi için alındıktan sonra aktif edilmesi gerektiği, aktif edildiği takdirde UYAP sisteminin normal tebligat çıkartılmasına izin vermeyip, aktif edilmiş elektronik tebligat adresine e-tebliğ çıkartıldığı, somut olayda, davacı şirketin elektronik adresinin aktif olmadığı, konu ile ilgili PTT ile yapılan yazışmada davacı şirketin e-tebligat adresinin aktif hale getirilmemesi sebebiyle kullanıma açılmadığı yönünde cevap verildiği, şirkete usulüne uygun şekilde kıymet takdiri raporunun 04/02/2021 tarihinde, satış ilanının ise 01/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirketin kendisinden başkasına çıkartılan tebligatların usulsüzlüğünü ihalenin feshi davasında ileri süremeyeceği, davacının dava dışı Feriha Başsoy'a yapılan tebliğ usulsüzlüğünü ileri sürdüğü, konu ile ilgili dava dışı tanık Feriha Başsoy'un dinlenilmesini talep ettiği, davacı kendisinden başkasına yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ihalenin feshi davasında ileri...
Maddesindeki esaslara uygun yapılmadığını, şikayetçi borçluya yapılan örnek (7) numaralı ödeme emri tebligatı usulsüz olup, mahkemece şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ihalenin 11.01.2023 tarihinde yapılmış olup 18.01.2023 tarihinde kesinleştiğini, davacı tarafın kanunda öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra kötü niyetli olarak tamamen alacaklı müvekkilin alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla işbu davayı ikame ettiğini, davacının usulsüz tebligat iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olduğunu belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; İhalenin Feshi talebine ilişkindir....
30 günden önce yapıldığı, kıymet takdir raporunun alındığı tarih ile ihale tarihi arasında 2 yıldan az sürenin bulunduğu, ihalenin feshini gerektirecek başkaca bir hususun yer almadığı anlaşılmakla ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir....
30 günden önce yapıldığı, kıymet takdir raporunun alındığı tarih ile ihale tarihi arasında 2 yıldan az sürenin bulunduğu, ihalenin feshini gerektirecek başkaca bir hususun yer almadığı anlaşılmakla ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir....
Şikayetçiye yapılan kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilse bile şikayetçiye 03/11/2020 tarihinde satış ilanının bizzat tebliğ edildiği, satıştan makul süre önce kıymet takdirini öğrendiği halde yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itiraz etmemiş ve kıymet takdiri kesinleşmiştir.Belirtilen durum karşısında, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olması ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceği gibi kıymet takdirine ilişkin nedenlerle ihalenin feshi yoluna da gidilemez. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez....
Davacı/borçlular vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde saydığı satış ilanındaki KDV oranına ilişkin fesih nedeni ile birlikte taşımazın açık artırma ilanında yer alması gereken arsa birim metrekare vergi değeri bilgisinin ilanda yer almamasının ihalenin feshi sebebi olduğunu, borçlulardan hem T1 hem de Ydz Yapı ... A.Ş. vekili olmalarına rağmen yalnızca borçlu T1 adına kendilerine tebligat yapıldığını, şirket vekili olarak kendilerine tebligat yapılmamasının, şirkete tebligat yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İhalenin feshi talebi şikayet niteliğinde olup, fesih nedenleri ihale tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmelidir. İcra mahkemesi, şikayet dilekçesinde ileri sürülen fesih nedenleri çerçevesinde yargılama yapar....
ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesi kararı ile satış ilanının borçlu şirkete doğrudan 35. maddeye tebliğ edildiği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği, alacaklı tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince; satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihalenin feshi isteminin reddine, İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca ihale bedeli olan 3.010.000,00 TL'nin % 10'u oranında para cezasının borçlulardan alınmasına karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır....
Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....