Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalı işveren ile öğretim elemanlarına mahsus belirli süreli yurt dışı hizmet sözleşmesini 14.08.2010-13.08.2012 tarihleri arası için imzalayıp göreve başladığını, işverence süre dolmadan sözleşmenin fesh edildiğini ileri sürerek bakiye süre ücreti alcağının tahsilini, istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Yasasının 18. maddesine uygun geçerli nedenlerle fesh edildiğini, fesih sonrasında davacı ile imzalanan hizmet sözleşmesinin 11/e maddesi uyarınca davacıya 5.000,00 TL tazminat ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

    İhale bedelinin, İİK'nun 129. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olmaması ise, tek başına ihalenin feshi sebebi olup; mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Ancak, mahkemenin ihalenin kamu düzeni ile ilgili kurallara uyulup uyulmadığını işin esasına girmek sureti ile kendiliğinden inceleme zorunluluğu, süresinde borçlu tarafından açılmış bir ihalenin feshi davasında mümkündür. Somut olayda; İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce yerinde bir tespitle borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu belirlenmiş olmakla, 10.9.2020 tarihinde yapılan ihaleye karşı 05.11.2020 tarihinde açılan işbu ihalenin feshi davasının İİK’nun 134/2. maddesindeki 7 günlük süreden sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, borçlu şirket yönünden şikayetin süreden reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile süresinde yapılmayan ihalenin feshi şikayetinde İİK’nun 129. maddesi gerekçe gösterilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

      Şikayetçi dava konusu ihalede pey süren ilgili olup, ihalenin feshi isteminde menfaatinin ne suretle muhtel olduğunu ispatlayamamıştır. Dolayısıyla bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur.Mahkemece birleşen dosya yönünden esasa girilmeden şikayetin reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. 2-Alacaklının asıl dosyaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; İstanbul 26.İcra Müdürlüğü'nün 2009/4459 esas sayılı takip dosyasında, borçlu ... Madencilik ve Tic AŞ hakkında takip yapan alacaklı ... Motorlu Araçlar San. Ltd.Şti; İstanbul 33.İcra Müdürlüğü'nün 2011/10557 esas sayılı dosyasında alınan satış kararı neticesinde Sivas 2.İcra Müdürlüğü'nün 2012/141 talimat sayılı dosyasında borçlu ... Madencilik ve Tic....

        İhalenin gerçekleşmesiyle vergiyi doğuran olay meydana gelmekle kesin satış bedeli de verginin matrahını teşkil eder. İhalenin kesinleşmesiyle damga vergi,tellaliye harcı ve KDV borcu ödeme yükümlülüğü doğar. İcra müdürlüğünce ihalenin kesinleşmesinden sonra ihale alıcısına anılan vergilerin ödenmesi için süre verilmesi zorunlu olup verilen bu süre içinde anılan ödentilerin ödenmemesi durumunda 23.03.1995 tarihli 1/5 sayılı İBK gereğince, ihalenin satış memurluğunca kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Buna göre, KDV ve damga vergisi yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğacağından, henüz ihalenin kesinleşmediği dönemde bu konuda verilen süre sonuç doğurmaz. Somut olayda, icra müdürünce 14.10.2010 tarihli ihale tutanağında, damga vergisi ve KDV'nin 10 günlük süre içinde yatırılması için alıcı-alacaklıya mehil verildiği, borçlunun açtığı ihalenin feshi davasının ......

          İhalenin feshi davasında ise icra takibine yönelik yukarıda belirtilen ihalenin feshi sebepleri dava konusu olabilecektir ve icra mahkemeleri bu sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapabilecektir. Bunun yanında öne sürülen bu sebepler sözleşmenin ve ipoteğin taraflarını ilgilendirmekte olup üçüncü kişi konumunda olan davalı/ihale alıcısı müvekkilimi bağlamayacaktır. Davacı/borçlunun dava dilekçesinde hukuka aykırı olarak öne sürdüğü bu sebepler ihalenin feshi davasını uzatmaya yönelik olup ihalenin kesinleşmesini engellemekten ibarettir....

          belirlenmesi gerektiği, nitekim taşıma merkezi sayısı 19 olan ihalenin taşıma merkezleri üzerinden kısımlara ayrılabileceği, birleştirilmesi zorunlu olan taşıma merkezlerinin bulunması halinde ise bunun kısım sayısının belirlenmesinde dikkate alınabileceği, 450 araç ile gerçekleştirilecek ihalenin sadece 2 kısma ayrıldığı, hangi gerekçeyle kısım sayısının 2 olarak belirlendiğine ilişkin idarece yeterli somut bir gerekçenin ortaya konulamadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde başvuruya konu ihalenin sadece 2 kısma ayrılmasının, ihaleye katılımı ve rekabeti engelleyici nitelikte olduğu ve bu durumun düzeltici işlemle de giderilmeyecek nitelikte olduğu görüldüğünden ihalenin iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

            İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında ihalenin feshi nedenleri, ihaleye fesat karıştırılmış olması, artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler ve alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır. Getirtilen satış dosyası ile ihale tutanakları incelendiğinde; ihalenin usulüne uygun yapıldığı, tutanaklara göre davacıların iddialarının yerinde olmadığı, alınan yapı kayıt belgesinin ihalenin feshi sebebi sayılamayacağı, İİK.134. ve TBK.226. Maddelerinde belirtilen ihalenen feshi sebeplerinin gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacının ihalenin feshine yönelik davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm düzenlenmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Açılan davanın reddine, İhale bedelinin % 10 'u oranında hesaplanacak para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına karar verilmiştir....

            İİK’nın 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiş, sadece, ihalenin Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı, satış ilanı tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1) İhaleye fesat karıştırılmış olması 2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilmektedir. İİK' nun 126. maddesi taşınmaz ihalelerinde artırma ilanının ne şekilde yapılacağını düzenler....

            Davalı İlker cevap dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetli olarak ihalenin yapılacağı yeri esas alarak hareket ettiğini, ilanda yazılı adrese giderek gayet sorunsuz biçimde katılım sağladığını, icra dosyasından yapılan tebligatlar usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davacıların süresinde şikayet yoluna gitmediğini, kıymet takdir raporunun davacıya usulüne uygun tebliğ edildiğini, ancak süresinde itiraz etmediğini, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyen davacının kıymet takdirine itiraz nedenlerini öne sürerek ihalenin feshini isteyemeyeceğini, ihalenin tam saatinde başlayıp bittiğini, davacının ihalenin yapılışı ve satış şartnamesi ile ilgili iddialarının soyut olduğunu, satışa hazırlık aşamasında ve satış şartnamesinde hiçbir hukuka aykırılık ve eksiklik bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            bozulmasına ve ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu