İhalenin gerçekleşmesiyle vergiyi doğuran olay meydana gelmekle kesin satış bedeli de verginin matrahını teşkil eder. İhalenin kesinleşmesiyle damga vergisi, tellaliye harcı ve KDV borcu ödeme yükümlülüğü doğar. İcra müdürlüğünce ihalenin kesinleşmesinden sonra ihale alıcısına anılan vergilerin ödenmesi için süre verilmesi zorunlu olup verilen bu süre içinde anılan ödentilerin ödenmemesi durumunda ihalenin icra müdürlüğünce kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Buna göre, KDV ve damga vergisi yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğacağından, henüz ihalenin kesinleşmediği dönemde bu konuda verilen süre sonuç doğurmaz....
İcra mahkemesi, dava açıldıktan sonra ihale bedeli süresinde yatırılmadığından İcra Müdürlüğü'nce ihalenin feshedildiğinden ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 133/2. maddesinde, ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini ya-tırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefillerin teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farklar ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacakları hükmü getirilmiştir. İhale bedeli yatırılmadığı için İİK'nın 133. maddesi gereğince satışın düşürülmesine karar verilerek, araç yeniden satışa çıkarılmıştır. Bu durumda anılan madde kapsamına göre davacı iki ihale arasındaki farktan sorumlu olacağından ihalenin feshi davasını açmakta hukuki yarar vardır....
Mahkemece konutun sözleşmede öngörülen sürede teslim edilmemesi nedeniyle teslim için öngörülen tarih ile sözleşmenin fesh edildiği tarih arası geçen dönem için kira tazminatına hükmedilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere 23.8.2007 tarihli sözleşmenin davacı tarafça fesh edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Akti fesh eden taraf BK. 106-108 maddeleri gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçınılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Mahkemece, hükmedilen konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda hükmedilebilir....
Hastanesi davalı sigorta şirketinin anlaşmalı kurumlarından olup hastanenin ... provizyon nolu talebinin davalı şirket tarafından red edildiğini, tedavi giderlerinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine müvekkilinin ameliyat ve acil tedavi masraflarını eş ve dostundan bulmak suretiyle ödediğini, bu sebeple müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, bu durumun kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını, poliçenin de fesh edildiğini, poliçenin 3. yılın sonunda fesh edilmemiş olsaydı müvekkilinin sağlık güvencesinin ömrünün sonuna kadar poliçenin yenilenme garantisi kapsamında devam edeceğini, fesih sebebiyle yenileme garantisinden mahrum kaldığını bu sebeple müvekkilinin ödemek zorunda olduğu hastane masrafı olan 8.708,64 TL tedavi giderinin 07/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının akte aykırı davranışı sebebiyle 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ve poliçenin haksız bir şekilde fesh edildiğinin tespiti...
E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini iddia ederken davalı işveren davacının üretim yeri içinde tuvalet ihtiyacını giderip sigara içmesi nedenleriyle iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiklerini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacıya yüklenen eyleme ilişkin işverence somut bir delil sunulmadığı, sadece tanık anlatımlarının bulunduğu belirtilip davacının kıdem ve ihbar tazminat alacakları hesaplanmıştır. Davalı tanıklarınca, davacının işyerinin duvarında tuvalet ihtiyacını (idrarını) giderirken görülmesi üzerine işverence iş aktidinin fesh edildiği açıklanmış olup, davacı tanıkları ise feshe ilişkin beyanda bulunmamışlardır....
in Karşı Oy Yazısı: İhalenin feshini isteyebilecek olanlar, İİK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrasında sayılmış olup bu kişilerden başkasının ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. İhalenin feshini isteyecek kişilerin Kanunda sınırlı olarak sayılmasının sebebi, ihalenin feshinin kötüniyetle talep edilmesini engellemektir. İhalenin feshini isteyebilecek kişiler arasında pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenler de sayılmıştır. İİK'nın 24.11.2021 tarih 7343 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile değişik İİK’nın 134. maddesinin 4. fıkrasına göre “satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken ilgili kişilerin muhtemel zararlarına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır.”...
III- İleri sürülen istinaf nedenlerinin değerlendirilmesinde, 14/01/2019 tarihli satış kararına göre ihalenin 04/03/2019 tarihinde 09:30- 09:40 saatlerinde yapılacağının belirlendiği, Satış İhale tutanağına göre ihalenin belirlenen gün ve saatte başladığı, usulüne uygun şekilde yapıldığı, artırmaya sadece ihale alıcısının katıldığı, tutanakta ihale bitiş saati 10:40 olarak yazılmış ise de; bu hususun maddi hatadan kaynakladığının açıkça anlaşıldığı, kaldı ki, davacı tarafından ihalenin belirlenen saatten önce artırmanın sonlandırıldığının iddia edilmediği ve davacının ihalenin ihale saatinden sonra bitirilmesinin de hissedarların lehine bir durum olduğundan, ileri sürülen bu husus, ihalenin feshi nedeni değildir. Diğer yandan İhale tutanağında, ihaleye katılanlar yazılmış olup ihale tutanağı icra memuru, alıcı ve tellal tarafından imzalandığı, icra müdürlüğünün mührünün olmaması her zaman giderilebilecek bir eksiklik olup bu husus başlı başına ihalenin feshi nedeni değildir....
Odası'ndan reklam ihalesi aldığını, bu ihalenin mali yükümlülüklerini yerine getiremeyen davacının müvekkiline ortaklık teklifinde bulunduğunu ve bu kapsamda müvekkilinin ihale teminatı olarak dairesini ipotek verdiğini, ancak sözleşmenin oda tarafından fesh edilmesi üzerine taraflar arasında ortaklığın devamı konusunda anlaşmazlık çıktığını, ortaklığın tasfiye edildiğini, ortaklık bedeli olarak da müvekkiline 07.06.2012 tarihinde dava konusu çeklerin verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İlk Derece Mahkemesince, kamu ihale kurumu ve idare mahkemesi kararlarıyla ihalenin hatalı yapılması nedeniyle iptal edildiği için davacı ile yapılan sözleşmenin feshedildiğini bu sebeple 4735 sayılı Kanunun 24. maddesinin somut olayda uygulama yerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, İcra Müdürülüğünce alacaktan arta kalan tutarın 7 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde ihalenin fesh olunacağını içerir ihtarname şikayet olunan alacaklı ...’a tebliğ edilmiş ise de, hesap hatası yapıldığının anlaşılması üzerine henüz verilen süre dolmadan söz konusu ihtarnameden dönülerek şikayete konu sıra cetvelinin düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. İİK'nın 142. maddesinde; "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise sıraya dair şikayetlerin icra mahkemesine yapılacağı öngörülmüştür....