Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 180 gün olarak tayin edilmesi, sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında 5237 sayılı TCK’nın 53/4 uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi ve hapis cezası ertelenen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen...
Dava, eksik işçilik bildirimi nedeniyle Kurum tarafından re'sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı ile idari para cezalarının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....
“Kurumca verilecek idari para cezaları” başlığını taşıyan 140’ıncı madde, idari para cezaları, cezayı uygulayacak makam, cezaya itiraz ve itirazı inceleyecek merci ile itiraz üzerine verilen karara karşı ilgililerce başvurulacak yargı yolu ve zamanaşımı konusunda düzenleme içermektedir. İdari para cezasına karşı fiilin işlendiği tarihteki yasal düzenlemeye göre süresi içinde kuruma itiraz edilmemesi veya itirazın reddine karar verilmesi halinde yine süresi içinde ilgili mahkemeye dava açılmaması ya da ilgili mahkemece itirazın reddine karar verilmesi hallerinde idari para cezası kesinleşir ve Kurum alacağına dönüşür. Kesinleşen idari para cezasına karşı İş Mahkemesi'nde menfi tespit ve itiraz davası açılamaz. Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır....
Mahkemece, dava konusu idari para cezasının 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiği, bu nedenle usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve idari para cezasının şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; 4857 sayılı İş Kanunu'nun 108. maddesine muhalefetten davalı şirkete idari para cezası tahakkuk ettirildiği, idari para cezasının 07/08/2015’de davalı şirketin işçisine tebliğ edildiği, idari para cezasının iptali için Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulunulmadığı ve süresinde ödenmemesi üzerine tahsili için davacı tarafından 08/10/2015 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava ve takip konusu alacak, davacının yasa gereği kestiği idari para cezasının süresinde ödenmemesinden kaynaklanmaktadır....
“Kurumca verilecek idari para cezaları” başlığını taşıyan 140’ıncı madde, idari para cezaları, cezayı uygulayacak makam, cezaya itiraz ve itirazı inceleyecek merci ile itiraz üzerine verilen karara karşı ilgililerce başvurulacak yargı yolu ve zamanaşımı konusunda düzenleme içermektedir. İdari para cezasına karşı fiilin işlendiği tarihteki yasal düzenlemeye göre süresi içinde Kuruma itiraz edilmemesi veya itirazın reddine karar verilmesi halinde yine süresi içinde ilgili Mahkemeye dava açılmaması ya da ilgili Mahkemece itirazın reddine karar verilmesi hallerinde idari para cezası kesinleşir ve Kurum alacağına dönüşür. Kesinleşen idari para cezasına karşı İş Mahkemesinde menfi tespit ve itiraz davası açılamaz....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde aynı konu hakkında idare Mahkemesine açılan davada mahkemece davanın adli yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verildiğini iddia etmiş ise de; UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede Ankara 1.İdare Mahkemesi dosyasındaki dava konusunun kurumun prim tahakkuk işleminin iptali istemine ilişkin olduğu, bu davanın konusunun ise idari para cezasının iptali istemine ilişkin olup, idari para cezası ile prim tahakkuku farklı olduğundan her iki davanın konusunun farklı olduğu, idari para cezasının iptali davalarının idari yargının, prim tahakkuk işlemlerinin iptali davalarının adli yargının görevine girdiği, davacı vekilince eldeki davanın hem dava dilekçesinde, hem de ön inceleme duruşmasında taleplerinin idari para cezasının iptali istemi olduğunun belirtilmiş bulunduğu anlaşılmış, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdare Mahkemesinin görev alanına girdiği, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık...
. - 2016/155 K. sayılı hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 1-Dosya kapsamında ödeme emrine konu edilen idari para cezasının idari aşamada kesinleşmesine ilişkin belgelerin dosya kapsamında bulunmadığı görülmekle; Kurum tarafından çıkarılan idari para cezaları için, Kurum komisyonuna yapılan itirazın reddedilmesi üzerine; idari para cezalarının iptali için idari yargıda dava açılabilir. Kurum komisyonuna itiraz edilmeyen veya yapılan itiraz reddedilip de idari yargıda açılacak dava ile iptali istenilmeyen, veyahut idare mahkemesinde açılan ve reddine karar verilen davanın kesinleşmesi durumunda, artık idari para cezaları kesinleşmiş ve idari aşama böylece tamamlanmış olur....
Mahkemece, dava konusu idari para cezasının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerine aykırı olarak tebliğ edildiği, bu nedenle usulüne uygun bir davet mektubu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; 4857 sayılı İş Kanunu'nun 92. maddesine muhalefetten davalı şirkete idari para cezası tahakkuk ettirildiği ve davalı şirketin çalışanına davet mektubunun 22/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği, idari para cezasının iptali için Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulunulmadığı ve süresinde ödenmemesi üzerine tahsili için davacı tarafından 12/10/2012 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava ve takip konusu alacak, davacının yasa gereği kestiği idari para cezasının süresinde ödenmemesinden kaynaklanmaktadır. Davalı tarafından idari para cezanın yasal olmadığına ve tebliğinin usulsüz bulunduğuna ilişkin süresinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmediğinden idari para cezası kesinleşmiştir....
Yargıtay C.Başsavcılığı ise, CMK'nın 309. maddesinin 4. fıkrasının d bendinde öngörülen bozma nedenine göre, müteakip işlemlerin yerel mahkemede yapılmasına olanak bulunmadığını belirterek itiraz etmiş, Özel Daire kararından "müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına" ibaresinin çıkartılarak, kabahatlinin Kabahatler Yasasının 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 50 YTL idari para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca kuru sıkı tabanca ile mermileri ve kovanın da kabahatliye iadesine karar verilmesini istemiştir. Çözümü gereken sorun, erteli hapis cezasına ilişkin bir hüküm, eylemin idari para cezasını gerektiren bir kabahat oluşturduğu gerekçesiyle yasa yararına bozulduğunda, idari para cezasına yerel mahkemenin mi yoksa Yargıtay Özel Dairesinin mi hükmedeceği noktasında toplanmaktadır. 5237 sayılı TCY'nın 170. maddesinde; "(1) Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda; ….....
Ancak, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinde idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; Kurum tarafından düzenlenen idari para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kuruma itiraz edilebilir. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurulabilirler. İdari aşamada kesinleşen idari para cezaları ise Kurum alacağına dönüşür. Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır. Bu nedenle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca davaya konu idari para cezasını içeren ödeme emrinin dayanağını oluşturan idari para cezası kararının iptali için davacı tarafından açılan ve ... 4....