WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 30.11.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takibe konu çekler için öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek İİK'nun 71/son ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılması isteminde bulunduğu, mahkemece, istemin kabulü ile borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir....

    İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, icra takibi 15.11.2000 tarihli 1.. K.. müşterek ve müteselsil borç senedine dayanmaktadır. Anılan senede dayanılarak muris A.. K.. hakkında 29.06.2004 tarihinde takip başlatıldığı, bu takipte mirasçılara 18.10.2008 tarihinde icra emri düzenlendiği ve tebliğ edildiği görülmektedir. Söz konusu takip dosyasından mirasçılara icra emri çıkarılmasına karar verilmesi ve icra emrinin mirasçılara tebliğ edilmesi mirasçılar hakkında takibe geçilmesi anlamına gelmekle; yukarıda yazıldığı üzere zamanaşımının bu tarihte kesildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle, Mahkemece zamanaşımı itirazının reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

      O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, bu gerekçe ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harç alınmasına yer olmadığına, 02/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takibin zamanaşımına uğradığı iddia edilir ve mahkemece bu talep kabul edilirse İİK nun 71. maddesinin yollaması ile aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilir. İİK nun 33/a-2 maddesinde ise “Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi bulunmaktadır. Madde metninde de açıklandığı üzere icra mahkemesince İİK nun 33/a maddesi kapsamında verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesin hüküm teşkil etmesi ancak genel mahkemelerde dava açılmaması halinde söz konusudur....

        Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, borcun zamanaşımına yönelik icra kefillerinin taleplerinin reddine, asıl borçlunun talebinin ise kabulü ile icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcranın Geri Bırakılması Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili; müvekkili aleyhine ... l.İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin ...’te yenilendiğini, takibe konu ...Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... tarihli ilamının ... itibariyle zamanaşımına uğradığını belirterek, icranın geri bırakılmasını ve takibin iptalini talep etmiştir....

            . - 2002/688 K. sayılı ilamına istinaden alacağın tahsili için başlatılan örnek 4-5 takibe karşı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, davanın karara çıkmasından 13 yıl sonra takip açılması nedeniyle zamanaşımı def'ine dayalı olarak takibin geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Borçlu, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ödemesi, alacaklıdan mehil alması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İİK’nun 33. maddesine göre, itirazın kabulü halinde mahkemece “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekirken, takibin durdurulmasına hükmolunması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 21....

              Somut olayda, borçlunun başvurusu, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....

                Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1 maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir. Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

                  iş ve işlemlerin tarihlerini detaylı bir şekilde incelemesi gerektiğini, bu sebeple yerel mahkemenin icranın geri bırakılmasına ilişkin vermiş olduğu kesin nitelikli karar usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararı ve ek kararın kaldırılmasına, takibin devamına; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu