Maddede belirtilen herhangi bir belgeye dayanmadığı gibi İİK 36. maddesi gereğince icranın geri bırakılması talebi konusunda karar v erme yetkisinin mahkememizde olmadığı, bu haliyle borçlunun icranın geri bırakılması talebinin şartları bulunmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrarla; takip dayanağı Mahkeme kararının istinaf incelemesinde olduğunu ve henüz dönmediğinden bahisle, takibin dosyanın istinaf mahkemesinden dönüşüne kadar durdurulmasına, icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, davacının takibe dayanak karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
A.Ş. yönünden icranın geri bırakılmasına, diğer davacılar yönünden davanın reddi ile takibin devamına karar verilmiştir. Mahkeme kararı borçlular ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle; Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı/ borçlular vekili dava dilekçesinde; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
- K A R A R - Dava, kaynağını İİK.nun 33/a maddesinden alan takibin geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılması, icra takibinin devamı, takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra mahkemesi kararının 28.03.2006 tarihinde kesinleştiği, bu davanın İİK.nun 33/a maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 33/a maddesinin 2. fıkrası hükmüne dayanmaktadır. Anılan yasa hükmüne göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Görüldüğü gibi dava açma süresi icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarihten değil, kararın kesinleştiğinin alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03.11.2010 tarih, 2010/761E-2010/1068K sayılı ilamı ile zamanaşımı nedeniyle borçlu hakkında icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu, bu kararın kesinleşmesinden sonra alacaklı tarafından İİK'nun 33/a maddesi 2. fıkrası kapsımında ve yasal 7 günlük süre içerisinde genel mahkemede dava açıldığını dair dosya içeresinde herhangi belge yada tarafların beyanı bulunmamaktadır. Alacaklı tarafından İİK'nun 33/a maddesi 2. fıkrası kapsamında açılmış bir dava bulunmadığına göre, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin ilam kesin hüküm teşkil eder ve bu ilam doğrultusunda borçlu hakkındaki takip iptal edilmiş sayılır. İcranın geri bırakılması ilamı nedeniyle borçlu hakkındaki takip iptal edilmiş olduğuna göre, iptal edilen takip dosyası üzerinden borcun kabul beyanına dayalı olarak takibi devam edilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Davacı takipleri üzerine açılan davalarda İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu karaların kesinleşip kesinleşmediği ve kesinleştikten sonra davacının İİK’nın 33/a-II fıkrası uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığının sorularak gelen cevapların dosya arasına konulup, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 03/10/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/687 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinde bulunduklarını, icranın geri bırakılması talebinin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek kararın kesinleştiğini, kesinleşen bir hükmün tartışılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İcra Hukuk Mahkemesince icra dosyasının bir yıl işlemsiz bırakılması ve yenilenmemesi nedeniyle 16.04.2010 tarihinden sonra yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken zamanaşımı itirazının kabulü ile davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... .... İcra Müdürlüğü'nün 2007/10313 Esas sayılı dosyasında zamanaşımının vaki olmadığının tespiti ile davalı yönünden icra takibinin devamına, ... .......
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23.07.2015 tarih ve 2015/373 E. -2015/527 K. sayılı kararının hüküm kısmının 1 nolu bendinde yer alan “icranın geri bırakılmasına” kelimelerinin karar metninden çıkartılmasına, yerine “İcra emrinin iptali” kelimelerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu mirasçısının ve şikayetçi üçüncü kişi taşınmaz yeni malikinin, takibin kesinleşmesinden sonraki evrede bono zamanaşımının oluştuğunu ileri sürerek İİK'nun 71. maddesi gereğince icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece; şikayetin kabulü ile şikayetçiler yönünden İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile... (İcra Hukuk) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.02.2012 tarih ve 2011/67 E, 2012/10 K. sayılı kararının hüküm bölümünün (1) numaralı bendinde yer alan “takibin zamanaşımı nedeniyle iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “icranın geri bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, mahkeme kararının düzeltilen bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun ödeme iddiasına konu ettiği çek, makbuz ve belgeler anılan İİK'nun 33/1 maddesinde yazılı belgelerden olmadığı gibi yapılan ödemelerde alacaklı tarafından açıkça kabul edilmemiştir. Bu durumda ödeme iddiası yönünden de talebin reddi gerekirken icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne hükmün İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....