Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/1 maddesi kapsamına girdiği halde icra mahkemesince istemin reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar. (İİK 365/3) Bu düzenlemeye benzer şekilde İİK 365/1 maddesinde, istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara karşı istinaf yoluna başvurulursa bu istemin icra mahkemesince reddedileceği belirtildiği gibi bunlara ek olarak icra mahkemesinin istinaf başvurusunu (dilekçesini) reddetmesi gerektiği bazı diğer karar türleri yazılmıştır. İİK 365/1 maddesine göre; vazgeçme nedeniyle itirazın veya şikayetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulursa icra mahkemesinin bu istemi reddetmesi gerekir. Bu yasanın emredici hükmüdür. Bu hükme rağmen icra mahkemesi istemi reddetmezse Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/3 maddesine göre bu başvuruyu geri çevirmeyip kesin olarak istinaf istemini reddetmek zorundadır....
Bu hükme rağmen icra mahkemesi istemi reddetmezse Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/3 maddesine göre bu başvuruyu geri çevirmeyip kesin olarak istinaf istemini reddetmek zorundadır. İcra mahkemesine yapılan başvurunun şikayet niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....
Her ne kadar 20/12/2019 tarihli talep üzerine müdürlükçe 25/02/2020 tarihinde masraf yatırıldığında talebin kabulüne dair tensip oluşturulmuş ise de, masraf içermeyen haciz talebinin geçerli bir taraf takip işlemi olmadığı, bu halde 20/12/2019 ve 27/07/2020 tarihlerinde dosyanın 6 ayı aşan süreyle işlemsiz bırakıldığı ve zamanaşımının gerçekleştiği görüldüğünden İİK 71/2 ve 33a maddeleri gereğince davanın kabulü ile davacı açısından icranın geri bırakılmasına dair karar verilmiştir. Davalı vekili, davacının iddia etmediği tarihlerin mahkemece incelendiğini, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilen tarihlerde pandemi nedeniyle takibin sürelerin durduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6762 sayılı TTK 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre 3 yıla çıkarılmıştır....
İcra müdürlüğünün 2022/411 Esas sayılı dosyası ile ilamlı takip yapıldığı, dava dilekçesinde nafaka alacağının büyük bir kısmının düzenli bir şekilde ödendiği belirtilerek takibin iptalinin talep edildiği, buna ilişkin sunulan ödeme belgelerinin incelenmesinde, belgelerin bir kısmında ödemelerin nafakaya ilişkin olduğunun belirtildiği, bir kısım belgelerde ise nafaka açıklaması yer almamakla birlikte ödenen miktarın aylık nafaka miktarı tutarında ve düzenli olduğu gözetildiğinde bu ödemelerin nafaka için olduğunun kabulü gerektiği, bilirkişinin memur maaşındaki yıllık toplam artış oranını esas alarak hesaplama yaptığı, buna göre alınan bilirkişi raporunun bu haliyle ilmi ve teknik verileri haiz, hükme ve denetime elverişli olduğu, ayrıca ilamlı icra takibinin düzenlendiği İİK. 33 vd. maddelerinde icra inkar tazminatı düzenlenmediğinden tazminata da karar verilemeyeceğinden taraf vekillerinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, ancak itirazın kabulü halinde İİK.'...
Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli parselin kadastro bilirkişisi Mustafa'nın 05.12.2006 tarihli rapor ve krokisinde kırmızıya boyalı (B) harfi ile gösterilen 11 metrekarelik kısmın köy yolu olarak belirlenmesine ve davalının bu yere elatmasının önlenmesine, bu alanın tespitinin iptali ile köy yolu olarak tapudan terkinine; kadastro bilirkişisi Mustafa'nın 05.12.2006 tarihli rapor ve krokisinde maviye boyalı (C) harfi ile gösterilen 13,50 metrekarelik kısmın 402 parsel numarasıyla tamamı 3 pay kabul edilerek 1/3 payının Mustafa kızı Fatma, 1/3 payının Mustafa oğlu İhsan ve 1/3 payının Mustafa oğlu Elbey adına tapuya kayıt ve tesciline; davacıların kal'e yönelik taleplerinin saklı tutulmasına, genel mahkemelerde dava açmakta muhtariyetlerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hüseyin tarafından temyiz edilmiştir....
GÖREVHÜKMÜN KESİNLEŞMESİMALİK HANESİNİN AÇIK BIRAKILMASI 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 5 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 27 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı B... Belediye Tüzel Kişiliği tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 148 ada 16 parsel sayılı taşınmaz davalı olduğundan söz edilerek yüzölçümü ve malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Tespitten önce davacı Vehbi tarafından davalı Hazine ve B... Belediyesi Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesine açılan tescil davasının reddine, 418,08 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına zilyetliğinin tespitine karar verilmiş, karar henüz kesinleşmediğinden dava dosyası kadastro mahkemesinin dava dosyası içerisine konulmuştur....
İcra Müdürlüğünün ------İflas dosyasından yürütüldüğünü, iflas işlemleri kapsamında müflis şirketten alacaklı olan tüm şirket ve şahısların alacaklarının ödendiğini, bu hususun gerek iflas dosyası ve gerekse ödeme dekontları ile alacaklı beyanları ve iflas kayıt başvurusunu geri çekmeye yönelik dilekçelerden sabit olduğunu, bu nedenle müflis şirket hakkında verilen iflas kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İİK'nun 182. maddesi gereğince borçlu bütün alacaklılarını taleplerini geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olduğu hakkında bir vesika gösterir veya akdolunan konkordato tasdik edilirse mahkeme iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine iadesine karar verir. İflasın kaldırılması kararı iflasına karar verilen mahkemece incelenerek sonuçlandırılır. Davacı şirket hakkında------....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 11.6.2014 gününde Üye ...'ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi. Uyuşmazlık, henüz kesinleşmeyen karara dayanılarak alınan paranın, bu kararın Yargıtay'ca bozulması üzerine icranın eski haline iade edilmesi yerine dava yolu ile geri verilmesinin istenilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkindir....
nun 361. maddesi gereğince alacaklı taraftan yasal faizi ile birlikte geri alınarak, geri alınacak bu miktarın dava sonuna kadar nemalandırılarak icra dairesince muhafaza edilmesine" de karar verilmesi HMK'nun yukarıda açıklanan 26/1. maddesi hükmüne aykırı olup mahkeme kararının bu nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmekle beraber yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.03.2016 tarih, 2016/183 Esas ve 2016/274 K. Sayılı kararının hüküm bölümünde yer alan "Yapılan ödemenin İİK.'...
Mahkemece, takibe konu alacağın icra takibinden önce ödendiği gerekçesiyle İİK’nun 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu ... A.Ş. vekili İcra Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçesinde; "ödemiş olduğumuz bedelin tekrar talep edilmiş olması sebebiyle İİK.72.maddesi gereği mahkemeye başvurma zorunluluğu doğmuştur.” şeklindeki başvurusu ile açıkça Menfi tespit davası açmıştır. Bu durumda İcra Mahkemesince, dava, Menfi Tespit Davası olarak nitelendirilip, dosyanın genel mahkemelere görevsizlik kararıyla gönderilmesi gerekirken,işin esasına girilerek İİK 33. maddesinden bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....