"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak hakkında yürütülen kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonra altı aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürülerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece; "6273 Sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesine göre zamanaşımının üç yıl olarak dikkate alınması gerektiği, üç yıllık zamanaşımı süresinin ise dolmadığı" gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. 6762...
TEHDİT VE HAKARETDENEME SÜRESİ İÇİNDE SUÇ İŞLENMESİHÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARARININ KALDIRILMASITÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 106TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 125TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 52CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 231 "İçtihat Metni"Tehdit ve hakaret suçlarından sanık M.. K..'...
Somut olayda, alacaklı vekili tarafından dosyada en son 16/05/2016 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmakla üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatine varılarak icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verildiğini, usul ve yasaya aykırı bir şekilde davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, fiili haciz istenmesine rağmen icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; Mahkemece takibin 3 yıldan fazla süre işlemsiz bırakılması nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmasa da, davacının duruşmada ve mahkemede vekille temsil edilmemesine rağmen mahkemece davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davalının istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Yine davacı tarafından yapılan icra takibinin dayanağı bonoların zamanaşımına uğradığının tasarrufun iptali davasında irdelenme imkanı olmadığı gibi borçlu davalı tarafından İİK.nun 33, 33a ve 71. maddeleri uyarınca bu konuda açılmış ayrı bir dava da bulunmadığından bonoların zamanaşımına uğradığından da söz edilemez. Bu durumda mahkemece işin esasına girmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece; anılan yasa hükmü uyarınca, İİK'nun 71/2 ve 33a maddeleri gereğince borçlunun isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin 30.06.2017 ve 08.12.2017 tarihli bonolara dayalı olduğu, takip tarihinin 06.10.2020 olduğu ,davacıların murisi borçlu Mahmut Özdemir'in bonolarda keşideci olarak yer aldığı, bonoların 3 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu anlaşılmıştır. 30/06/2017 vade tarihli bono yönünden 3 yıllık zamanaşımı süresinin 30/06/2020 tarihinde dolduğu, 7226 Sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesi ile yapılan düzenleme gereğince bu bononun en geç 15/07/2020 tarihine kadar takibe konu edilmesi gerektiği, murisin ölüm tarihi olan 05/09/2020 tarihli itibari ile bu bonunun zamanaşımına uğramış olduğu, bu nedenle İİK 53.ve devamı maddelerinin uygulama yeri olmadığı, ancak 08.12.2017 vade tarihli bono yönünden takip tarihi olan 06.10.2020 tarihi itibari ile 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçmediği halde bu bono yönünden zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerinde değildir....
maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
a geri verilmesine 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'ne sevk edilerek 2010/42 esas sayılı dosyasında takibin devam ettiğini, davalı vekilinin İİK'nın 33a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi talebinde bulunduğunu, davalı şirketin hatasını kabul ederek çek ile iade ödeme yapmayı kabul ettiğini, ancak alınan çekin karşılığının bulundurulmadığını, icranın geri bırakılmasına karar verildiği için alacağın tahsil edilemediğini, alacağın bu niteliğine göre zaman aşımına uğramamış olduğunu, davalı tarafın edimini ifada kusurlu olduğunu ve bu kusurunu kabul ile iadeyi üstlendiğini, ancak ödeme amacı ile verdiği çekin karşılıksız çıktığı ve sürekli ödeme sözü vererek oyalama yapıldığını, tüm bu nedenlerle Antalya 7....
İcra Dairesinin 2013/7704 esas sayılı takibinde müvekkili yönünden takip içinde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, dava konusu takip açısından zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, ayrıca dosyada zamanaşımını kesen birçok işlem yaptıklarını belirterek davanın reddini, davacının alacağın %20 'si oranında tazminata mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2013/7704 Esas sayılı dosyasında yürütülen takipte davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına, dair karar verilmiştir....