Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile QNB Finansbank A.Ş arasında senet ile aynı düzenleme tarihli kredi sözleşmesi akdedilmiş olup işbu kredi sözleşmesine istinaden teminat olarak alınan takip konusu senedin teminat senedi olduğunun açık olması, kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadini taşımadığından TTK 776/b ve İİK 170/a uyarınca yapılan icra takibinin iptali gerektiğini, senedin kredi sözleşmesine teminat olarak alındığının aşikar olduğunu, teminat senedi ile kredi sözleşmesinde belirtilen miktar aynı olup başlatılan takipte de kredi sözleşmesinin türünün rötatif olması dolayısıyla müvekkili bankadaki 3.500.000 TL limitinin bir kısmı kullanıldığını ve müvekkilince yapılan 50.000 EURO'luk ödeme düşüldüğünde ise 2.550.000 TL borç bakiyesi kalmakta olduğundan (bu hususa ilişkin açılacabilecek dava ve takipler bakımından itiraz haklarının saklı kalmak kaydıyla) davalıca bu miktar üzerinden takip başlatıldığını, takip dayanağı senedin, kredi sözleşmesine...

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkiline olan borcunu ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, takibe konu senedin vadesinden itibaren 9 yıl geçtiği ve zamanaşımına uğradığını, davacı ile hiçbir ticari alışverişi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece takibe dayanak bononun vade tarihinin 15.11.1997 olup, takibin 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    faiz alacağı 153,75 TL olması gerekirken ödeme emrinde ve devam eden işlemlerde bu alacaklar bir kere daha yazılarak davacıların zararına hareket edildiğini, davalının icra takibi başlatılırken icra dairesine vermiş olduğu takip talebi de incelendiğinde takibe dayanak olarak sadece "17/07/2009 Tar. 15.000,00 TL senet gereği" diyerek icra takibinin dayanağının sadece tek bir 15.000 TL bedelli senet olduğu görüldüğünü, miras bırakan hakkında icra takibine başlandıktan sonra dosya borcuna mahsup edilmek üzere 06.12.2011 tarihinde 3.812,26 TL ve 13.01.2016 tarihinde ise 10.082,38 TL dosyaya ödeme yapıldığını, icra takibi sadece 15.000 TL tutarlı tek bir senet üzerinden ilerlemiş olsaydı dosya kapak hesabı şu anki güncel kapak hesabına nazaran oldukça düşük bir ücrete düşeceğini, icra takibinin bu hali ile kalması davacıların mağduriyetine sebebiyet vereceğini, takibe dayanak olarak gösterilen ve var olduğu öne sürülen senet zamanaşımına uğradığını, davalının yapmış olduğu icra takibi her ne...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi ve icra takibine konu alacağın İstanbul 8. İcra Müdürlüğü 2019/2539 E. sayılı dosyasına konu edilen takip ve takibe konu edilen alacaktan farklı olduğunu, işbu nedenle davacı tarafın derdestlik itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı vekili takip konusu senedin teminat amaçlı verildiğini ve bu nedenle İstanbul 2. İcra Müdürlüğünden başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu belirtmişse de icra takibine konu senedin teminat senedi vasfı taşımadığını, davacı vekilinin haksız iddialarının ve davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2020 NUMARASI : 2020/289 ESAS 2020/348 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 7....

      Davacı vekilinin dava dilekçesinde iptali talep edilen Büyükçekmece 2'nci İcra Dairesinin 2014/268 (E) sayılı takip dosyasına dayanak 1/1/2014 düzenleme, 7/1/2014 vade tarihli senedin muvaazalı biçimde düzenlendiğini ileri sürerek anılan icra takibinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle iptalini talep ettiğinin anlaşılması karşısında, eldeki davanın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 19'uncu maddesi kapsamında muvazaa hukuki olgusuna dayalı biçimde açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK') 277'nci maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

      İcra Müdürlüğünün 2014/ ... ) takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davalı tarafça davacı aleyhine 16/05/2011 tanzim 15/12/2011 vade tarihli 35.000 TL bedelli bono alacağına istinaden faiz ve komisyon dahil toplam 49.963,22 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Dava; 16/05/2011 tanzim 15/12/2011 vade tarihli 35.000 TL bedelli senedin taraflar arasındaki Araç Satış Sözleşmesi kapsamında verilmiş bir teminat senedi olduğu ile teminat fonksiyonu gerçekleşmemiş olmasına rağmen senedin davalı yanca iade edilmeyerek takibe konulduğundan ve senedin vade tarihinin anlaşmaya aykırı atılarak senedin takibe konulduğu tarihte zamanaşımına uğramış olduğundan bahisle açılan menfi tespit davasıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine 01/10/2017 vade tarihli 14/02/2017 düzenleme tarihli 1.500.000,00 TL lik bono alacağından dolayı 500.000,00 TL alacağın tahsili için 01/10/2020 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 06/11/2020 tarihinde ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, 5 günlük yasal süre içerisinde ödeme emri ve takibin iptali istemli dava açıldığı görülmüş olup, davacı tarafın takibe konu senedin teminat senedi olarak düzenlendiği iddiasıyla takibin iptalini istediği, davacı tarafın dayandığı şirket hisse satış ve devir sözleşmesi başlıklı sözleşmenin fotokopisinin incelenmesinde sözleşmenin 2.1 maddesindeki belirtilen teminat senedinin ile miktar ve tarihinin takibe konu bononun vade tarihi ve miktarıyla aynı olduğu , takip alacaklısının ve lehtarın alıcı ve satıcı olarak sözleşmede taraf olduğu, söz konusu sözleşmenin 2.1maddesine göre davaya konu senedin teminat olarak verildiği...

        teminat senedi olduğunu açıkça gösterdiğini beyanla davanın kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı vekili, müvekkilinin davacıya satmış olduğu dairenin kat irtifakı tesis edilinceye kadar taşınmaz bedeli olarak almış olduğu para karşılığında teminat olarak dava konusu senedin tanzim edildiğini, müvekkilinin senet konusu edimlerini yerine getirdiğini, bu nedenle senedin bedelsiz kaldığını, senedin vade kısmında tahrifat yapıldığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı hakkında ilamsız icra takibi yapılmış olup takibe konu senet altındaki imzanın inkar edilmediği, davalının savunmasını usulünce yazılı delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu