Davalı borçlu tarafından aleyhindeki icra takibine hem borç, hem de icra dairesinin yetkisi yönünden itiraz edilmiştir.Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, itirazın iptali davasının koşullarından olan bu yön üzerinde durulmadan mahkemenin yetkisi yönünden yazılı gerekçeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir....
Savunma doğrultusunda davalı tarafından ibraz olunan ödeme belgeleri icra takibine dayanak yapılan 29.09.2008 tarihli faturadan öncesine aittir. Davacı faturanın davalıya tebliğ edildiğini ancak itiraz olunmadığını ileri sürmüştür. Dosyada, faturanın davalıya tebliğine ilişkin belge bulunmakta ise de, davacıya iade edildiğine dair belge bulunmamaktadır. Davalı, akdî ilişkiyi kabul ettiğinden faturaya itiraz etmediğinin anlaşılması halinde fatura münderecatı kesinleşeceğinden mahkemece davalıdan, faturaya itiraz edip etmediği sorulup süresinde itiraz edildiği anlaşıldığı takdirde davacının tamirat yapıldığına ilişkin delilleri toplanıp BK’nın 366. maddesi doğrultusunda imalâtın bedeli bilirkişiye hesap ettirilerek, dava sonuçlandırılmalı, faturaya süresinde itiraz edilmediği anlaşıldığında ise davanın kabulüne karar verilmelidir....
Davacı,gayrimenkul satış vaadi nedeniyle ödediği bedelin iadesi için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.Davalı,duruşmalara katılmadığı gibi, cevapta vermemiş, mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edilmediğinden bahisle geçerli bir itiraz bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.İcra Müdürlüğünce davalı borçluya çıkartılan ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş ise de davalı borçlu icra takibini haricen öğrendiğini belirtmek suretiyle icra takibine itiraz etmiş, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takip durmuştur. Davacı, takibin durması uzerine süresinde itirazın iptali davası açmıştır.Öyle olunca artık geçerli bir itirazın varlığının kabulü gerekir. Mahkemece, işin esasına girilerek 2011/7420-14497 sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....
Mahkemece davacının aleyhindeki icra takibine itiraz ederek durdurduğu bu nedenle duran takip için menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle borca itiraz yolu ile durdurulmuş bulunan ilamsız icra takibine karşı davalının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine ------sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalı ise, herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca ve faize itiraz ettiğini beyan ederek; Davanın kabulü ile ------sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek --------ücretinin davalı borçludan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmesini talep ---- dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada İstanbul 7. İcra Hukuk ve Beyoğlu 3. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü - K A R A R - Dava, icra ödeme emrine karşı, (icra takibine) itiraz istemine ilişkindir. İstanbul 7.İcra Hukuk Mahkemesince, İİK’nun 79/2. maddesine göre talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Beyoğlu 3. İcra Hukuk Mahkemesi ise, talimat üzerine istinabe olunan icra dairesince haciz konulduğunu, hacze karşı şikayet bulunmadığı icra emrine karşı itiraz olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, İstanbul 5....
İcra Müdürlüğünün 2020/5705 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş ve davalı kiracıya İlamsız Takıplere İlişkin 7 günlük ödeme emrinin tebliğ edildiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrini tebliğ alan davalı tarafın, herhangi bir borcu bulunmadığından ve faizin fazla talep edildiğinden bahisle 7 günlük yasal sürede borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını sağladığını, davalının kiracı, 2020 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin 46.500.TL tutarındaki 6 aylık işlemiş kira borcunu ödemediğinden anılan alacağın tahsilini teminen aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itirazı sırasında kira kontratına ve imzaya itiraz etmediği için, hatta sürmekte olan tahliye davasında kira kontratının varlığını ve kiracılık ilişkisini açıkça kabul ettiği için icra takibine vaki itirazın kaldırılmasını teminen eldeki davanın ikame edildiğini bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İcra takibine konu alacağın dayanağının borçlunun ticarethanesinde kullanmış olduğu elektrik faturaları olduğunu, davalının elektrik tüketim faturasından doğan borcunu süresinde ifa etmediğini, bu nedenle takip tarihinden itibaren, takibe konu alacağa 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve faize işlemiş KDV oranının ödenmesinin talep edilmesi gereğinin hasıl olduğunu, müvekkili şirket tarafından başlatılan icra takibi ile davalı şirketin temerrüde düşürüldüğünü, bu sebeple faizin başlangıç tarihi olarak uyuşmazlığa konu icra takibinin başlangıç tarihinin esas alınması gerektiğini belirterek İstanbul Anadolu ----İcra Dairesi’nin ---- sayılı icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra takibine konu alacağın dayanağının borçlunun ticarethanesinde kullanmış olduğu elektrik faturaları olduğunu, davalının elektrik tüketim faturasından doğan borcunu süresinde ifa etmediğini, bu nedenle takip tarihinden itibaren, takibe konu alacağa 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve faize işlemiş KDV oranının ödenmesinin talep edilmesi gereğinin hasıl olduğunu, müvekkili şirket tarafından başlatılan icra takibi ile davalı şirketin temerrüde düşürüldüğünü, bu sebeple faizin başlangıç tarihi olarak uyuşmazlığa konu icra takibinin başlangıç tarihinin esas alınması gerektiğini belirterek İstanbul Anadolu ----İcra Dairesi’nin ---- sayılı icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra takibine konu alacağın dayanağının borçlunun ticarethanesinde kullanmış olduğu elektrik faturaları olduğunu, davalının elektrik tüketim faturasından doğan borcunu süresinde ifa etmediğini, bu nedenle takip tarihinden itibaren, takibe konu alacağa 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve faize işlemiş KDV oranının ödenmesinin talep edilmesi gereğinin hasıl olduğunu, müvekkili şirket tarafından başlatılan icra takibi ile davalı şirketin temerrüde düşürüldüğünü, bu sebeple faizin başlangıç tarihi olarak uyuşmazlığa konu icra takibinin başlangıç tarihinin esas alınması gerektiğini belirterek İstanbul Anadolu ----İcra Dairesi’nin ---- sayılı icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....