İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2020/291 2021/344 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10.06.2021 tarih 2020/291 esas 2021/344 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2019/1881 E sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 24.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, takibe konu 2 adet çek altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve faiz oranına itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline, %20'den az olmamak üzere davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E., 2002/208 K.; 25.04.2018 gün ve 2017/19-902 E., 2018/973 K.). Yapılan ilamsız icra takibinde borçlu, icra dairesinin yetkisi yanında borca veya faize itiraz etmiş ise açılan itirazın iptali davasında mahkeme, ilk iş olarak; icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünde bir inceleme yaparak bu hususta bir karar vermelidir....
Bu kapsamda icra takibinde de genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Anılan yasal düzenleme ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde davacı icra takibini yetkisiz Kemalpaşa İcra Müdürlüğünde başlatmıştır. Oysa söz konusu takip İzmir İcra Dairelerinde başlatılmalıdır. Şu halde Kemalpaşa İcra Müdürlüğü takip bakımından yetkisizdir. Davalı tarafça icra takibine yapılan itirazda ayrıca ve açıkça icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş, yetkili icra dairesi de gösterilmiştir. Bu durumda öncelikle bu husus mahkememizce tartışma konusu yapılmış ve az önce değinilen yasal düzenleme ve kabuller kapsamında Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibi bulunması dava şartıdır. Somut olayda ise yetkisiz icra dairesinde yapılan ve süresinde yetki itirazında bulunulan geçersiz bir icra takibi vardır....
Bu kapsamda icra takibinde de genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Anılan yasal düzenleme ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde davacı icra takibini yetkisiz Kemalpaşa İcra Müdürlüğünde başlatmıştır. Oysa söz konusu takip İzmir İcra Dairelerinde başlatılmalıdır. Şu halde Kemalpaşa İcra Müdürlüğü takip bakımından yetkisizdir. Davalı tarafça icra takibine yapılan itirazda ayrıca ve açıkça icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş, yetkili icra dairesi de gösterilmiştir. Bu durumda öncelikle bu husus mahkememizce tartışma konusu yapılmış ve az önce değinilen yasal düzenleme ve kabuller kapsamında Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibi bulunması dava şartıdır. Somut olayda ise yetkisiz icra dairesinde yapılan ve süresinde yetki itirazında bulunulan geçersiz bir icra takibi vardır....
Bu kapsamda icra takibinde de genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Anılan yasal düzenleme ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde davacı icra takibini yetkisiz Kemalpaşa İcra Müdürlüğünde başlatmıştır. Oysa söz konusu takip İzmir İcra Dairelerinde başlatılmalıdır. Şu halde Kemalpaşa İcra Müdürlüğü takip bakımından yetkisizdir. Davalı tarafça icra takibine yapılan itirazda ayrıca ve açıkça icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş, yetkili icra dairesi de gösterilmiştir. Bu durumda öncelikle bu husus mahkememizce tartışma konusu yapılmış ve az önce değinilen yasal düzenleme ve kabuller kapsamında Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibi bulunması dava şartıdır. Somut olayda ise yetkisiz icra dairesinde yapılan ve süresinde yetki itirazında bulunulan geçersiz bir icra takibi vardır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle yapılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı Anamur İcra Müdürlüğü'nün 2008/981 sayılı dosyasıyla 6.695,00 TL asıl alacak 2.931,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.626,61 TL alacağın tahsili istemiyle icra takibine girişmiş, icra takibinin dayanağı olarak 20.07.2003 tarih 000087 nolu ve 25.07.2003 tarih 000088 nolu hafriyat makbuzlarını göstermiştir....
KARAR Davacı, alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, icra takibine konu parayı davacıdan almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir. Davalı borçlunun icra takibine yaptığı itiraz, “çoğun içinde az da vardır.” ilkesi gereğince faize yönelik itirazı da kapsamaktadır....
senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itiraz, İcra ve İflas Kanunun 170. maddesinde açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, aynı takipler yönünden yazının sahteliği iddiası konusunda aynı kanunda özel bir hüküm mevcut olmadığını, İcra ve İflas Kanunu icra takip hukuku açısından Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre özel kanun olduğu, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda ise anılan kanuna aykırılık teşkil etmemek koşuluyla genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, buna göre imzaya itiraz İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlendiğine göre anılan itiraz hakkında bu kanunun 170. maddesinin uygulanması zorunlu olduğundan, imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan 6100 sayılı HMK. nun 209. maddesinin uygulama yeri olmadığını, sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması durumunun İcra ve İflas Kanununda...
İcra Dairesinin 2020/2739 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının bu icra takibine haksız yere itirazda bulunması sebebiyle icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun icra takibini geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve faiziyle birlikte devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekillik ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ Kdz. Ereğli 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/1154 ESAS- 2021/195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ya da müvekkil şirket adına senet tanzim etmek üzere yetkilendirilmiş herhangi bilirkişiye ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin duruşmalardaki beyanında özetle; Davanın reddinine karar verilmesini istemiştir....