. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketten mal satın alan davalının, faturaların bedelini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin ikametgahının bulunduğu Bozöyük mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibine sadece yetki itirazında bulunulduğundan İİK.nun 50/2.maddesi hükmü gereğince görevli mahkemenin icra mahkemeleri olduğunu, davacının inkar tazminatı talebinin yasal dayağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketten mal satın alan davalının, faturaların bedelini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin ikametgahının bulunduğu ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibine sadece yetki itirazında bulunulduğundan İİK.nun 50/2.maddesi hükmü gereğince görevli mahkemenin icra mahkemeleri olduğunu, davacının inkar tazminatı talebinin yasal dayağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İcra müdürlüklerinin yetkili olmadığı anlaşılmış, mahkememizce borcun esasına yönelik itirazın incelenmesine geçilmeksizin icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine" şeklinde karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün 2013/4939 Esas sayılı icra dosyası ile 26.04.2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan icra takibine karşı davalı-borçlunun süresinde hem borca hemde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, itiraz neticesinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
- K A R A R - Dava, mal satış ilişkisine dayalı düzenlenen fatura karşılığı para alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı/borçluların adreslerinin ...,... olduğu, ödeme emirlerinin tebliğ adreslerinin de aynı yer olduğu ve davalılar tarafından yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Kuyucak Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı-borçlu aleyhindeki icra takibine icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik bir inceleme yapılmadan, mahkemenin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilerek, yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
T.A.Ş. ye olan borçlarının davacı şirket tarafından temlik alındığını,davalılar hakkında başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek davalıların itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili,taraflarınca icra takibine yetki itirazında bulunulduğunu,davada ... Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu,mahkemenin görevsiz olduğunu,davalılar hakkında başlatılan icra takibinin mükerrer olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki sözleşmenin tarafı olan ... T.A.Ş. ve davalıların ikametgahının ......
-KARAR- Davacı vekili, davalı ile yapılan sözleşme ile tarafların İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisini kabul ettiklerini, bu nedenle davalının takip dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığını iddia ederek davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı şirket tarafından müvekkili aleyhine girişilen icra takibine sadece yetki açısından itiraz edildiğini, İİK’nun 50/2.maddesi uyarınca sadece yetki hususunda yapılan itirazın kaldırılmasının İcra Hukuk Mahkemelerinden istenebileceğini, mahkemenin davacının talebini değerlendirmede görevli ve yetkili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Dosya içeriğine göre, davacı tarafından idari para cezasının tahsili amacıyla davalı aleyhine B..M.. 2012/11947 sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 25/12/2012 tarihli dilekçesi ile ödeme emrinin tebliğinden önce 14/12/2012 tarihinde borcu ödediğini belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ve ödeme dekontunu itiraz dilekçesine eklediği anlaşılmaktadır. Davalının itiraz dilekçesinin mahiyeti, borcun bulunmadığına ilişkin olmayıp borcun ödendiğine (itfasına) ilişkindir. Nitekim icra memuru tarafından da davalının itirazı bu şekilde değerlendirilmiş, sadece icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına karar vermiştir. Şu halde, borçlunun yetki itirazını kabul etmeyen alacaklı yetki itirazının reddini sağlamak için yalnız icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir; mahkemede itirazın iptali davası açamaz....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine, davalı aleyhine girişilen icra takibinde hem borca hem de icra dairesi ile mahkemenin yetkisine itiraz edildiği, mahkemece kendi yetkisine yönelik itiraz incelenmiş olmasına rağmen icra takibine yönelik itiraz hususunda değerlendirme yapılmadığı, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik davalı itirazı değerlendirilmeden hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle karar bozulmuştur. Bozma kararına uyan mahkemece icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı akdi ilişkiyi inkar etmemiştir....
KARAR Davacı noterde yapılan sözleşme ile adına kayıtlı aracının devir ve teslimini gerçekleştirdiğini, bedeli olan 6.500,00TL için kendisine senet verildiğini ancak bedeli ödenmediğinden icra takibi başlattığını, davalı tarafından icra takibine haksız yere itiraz edilmesi üzerine itirazın iptalini ve %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep eder. Davalı yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece borçlu davalı tarafından sadece yetki itirazında bulunulduğu, davalının borca ilişkin haklarını saklı tuttuğunu, borçlunun yalnız yetkiye itiraz ettiği durumlarda alacaklının genel mahkemeden itirazın iptalini isteyemeyeceği, İİK. m. 50/2 uyarınca İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebileceği, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından borçlu davalının, yetki itirazının yanısıra borca da itiraz ettiği nedeni ile temyiz edilmiştir....
Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Bu nedenle, yetkili mahkeme, HUMK'nun 9 ncu ve devamı maddelerinde tanzim edilen yetki kurallarına göre belirlenecektir. Dolayısıyla, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı gibi bir zorunluluk söz konusu değildir. Doğal olarak, icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması veya itirazın usulüne uygun olmaması yalnız takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olmasını gerektirmez....