Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine de itiraz edildiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı icra takibindeki itirazında yetkili icra dairesini göstermeksizin yetkiye, borca itiraz ettiğini açıklamış, tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, mahkemece ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 Esas sayılı dosyasında borçlunun yetki itirazında bulunduğu takibin bu nedenle durdurulmasına karar verildiği alacaklı tarafından yetki itirazının kaldırılması yönünde dava açılmadığı ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde bu husus İİK' nun 67.maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda; mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça başlatılan icra takibine karşı davalının süresinde yetki ve borca itiraz ettiği, İcra Müdürlüğünce de takibin yetki ve borç yönünden durdurulduğu, daha sonra davacı tarafça işbu itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece, icra takibinin yetkisi konusunda karar vermeden, kendi yetkisine ilişkin karar verdiği görülmektedir. Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....

        İcra Dairesi’nin 2016/1662 esas sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğümüz 36.304.08TL miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu itiraz haksızdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki ; borçlunun yetki itirazı yerinde değildir. Borçta yetki itirazında bulunduğunda yetkili icra dairesini de bildirmek zorundadır. Aksi taktirde HMK md.19/2 gereği itiraz geçersiz olur. Borçlu itirazında hangi icra dairesini seçtiğini belirtmemiştir.Dolayısıyla itiraz bu açıdan da geçersizdir. Söz konusu hususlar Yargıtay içtihatlarıyla da sabittir, “borçlu yetki itirazında birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirse bile, yetkili icra dairelerinden birini tercih ederek açıkça bildirmelidir.” ( 12.HD 2013/18900 E. ve 2013/28360 K. Sayılı . 12.09.2013 tarihli kararı; MGK. 22.09.2176 tarihli ve 10/1957- 2554 sayılı kararı. HGK 05.12.1987 tarihli ve 1987/506- 1103 sayılı kararı)....

        Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde; I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin icra takibi tarihi olan 25.09.2019 tarihinde davalı şirketten faturalar ve cari hesap ekstresinden anlaşılacağı ---- tarihinde İstanbul Anadolu---. İcra Dairesi'nin ---- sayılı icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça söz konusu icra takibine yetki yönünden ve kısmi ödeme iddiası yönünden itiraz edildiğini, davalı şirketin icra takibine/borca itirazları haksız olup söz konusu itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalının İstanbul Anadolu ----. İcra Dairesi'nin ----sayılı icra takibi dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının haksız olarak itiraz ettiği borcun %20'si oranında icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. ll....

          İnegöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Somut olayda, davalı borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu bildirmiştir. Mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiştir. HUMK’nun ilgili maddelerinde yer alan kesin yetki kurallarının da somut olayda uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi yetkisizlik kararıyla bağdaşmayacak şekilde icra dairesinin yetkisiz olduğundan bahisle icra dosyasının, davalının yetkili olarak gösterdiği ... dışındak...İcra Dairesine gönderilmesi biçiminde hüküm oluşturulması da isabetsizdir....

            Davalılar icra takibine itirazı sırasında icra dairesinin yetkisine itiraz etmedikleri gibi dava açıldıktan sonra mahkemenin yetkisine de itiraz etmemişler yani yetki ilk itirazında bulunmamışlardır. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK'nun 116/1.maddesi gereği yetki itirazı ilk itirazlardan olup, 117.maddesi gereği esasa cevap süresi içinde ileri sürülmediği takdirde dinlenmez. Ayrıca, HMK'nın 19/2.maddesine göre, "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Somut olayda mahkemece re'sen uygulanması gereken bir kesin yetki kuralı da bulunmamaktadır....

              İcra Müdürlüğü’ nün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, başlatılan bu icra takibine davalı borçlunun haksız olarak itiraz itiraz ettiğini, ve bahse konu icra takibinin durmasına sebep olduğunu ve müvekkili bankanın alacağını tahsil edilmesini haksız bir şekilde geciktirdiğini, borçlunun itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalıya tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Bakırköy 1....

                . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketten mal satın alan davalının, faturaların bedelini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin ikametgahının bulunduğu Bozöyük mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibine sadece yetki itirazında bulunulduğundan İİK.nun 50/2.maddesi hükmü gereğince görevli mahkemenin icra mahkemeleri olduğunu, davacının inkar tazminatı talebinin yasal dayağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketten mal satın alan davalının, faturaların bedelini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin ikametgahının bulunduğu ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibine sadece yetki itirazında bulunulduğundan İİK.nun 50/2.maddesi hükmü gereğince görevli mahkemenin icra mahkemeleri olduğunu, davacının inkar tazminatı talebinin yasal dayağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu