İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: " Takip dayanağı bono olup, TTK' nun 661/1. maddesi uyarınca üç yıllık zamanaşımına tabidir. Takipten sonra zamanaşımı itirazı İİK' nun 71. maddesi uyarınca herhangi bir süreye tabi değildir. 11/10/2010 takip tarihinde zamanaşımı kesilerek üç yıllık süre yeniden işlemeye başlamıştır. Takip sırasında icra takibinin devamına ilişkin her tür işlem zamanaşımını keser. Alacaklı tarafın 3 yıldan az sürelerde talep tarihlerinde zamanaşımı kesilerek yeniden işlemeye başlamıştır. Ancak bu tarihler arasında üç yıllık zamanaşımı süresi gerçekleşmediğinden borçlu vekilinin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir ve davanın reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir." şeklindedir. Süresinde ibraz edilmeyen veya zamanaşımına uğrayan çeke dayanarak hamil kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayanarak, keşideciye karşı ise TTK 644. (6102 sayılı TTK 732) maddesi uyarınca müracaat edebilir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2012/9780 esas 2012/17758 karar sayılı kararı) İcra takibine ve davaya konu çekin süresinde bankaya ibraz edilmediği, davacı hamil tarafından keşideci davalıya karşı ilamsız icra takibi yapıldığı ve davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine işbu davanın açıldığı görülmüştür....
E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur....
İİK.nun 167/2. maddesi gereğince alacaklı, takip talepnamesine icra takibine dayanak yaptığı kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar onaylı örneğini eklemeye mecburdur. Somut olayda, takibe konu senede ceza takibatına esas olmak üzere el konulduğu görülmektedir. Bu engel nedeniyle alacaklının bono fotokopisini icra dairesine sunmak suretiyle takip yapması mümkündür. Yerleşik Yargıtay uygulaması bu yöndedir. (Gönen Eriş İcra ve İflas Kanunu 2005 Baskı sayfa:795) İİK.nun 168. maddesinde öngörülen incelemenin yapılabilmesi ve ayrıca borçlunun bono aslını görebilmesi için dayanak belgenin saklı tutulduğu makamdan icra müdürlüğünce resmen istenilmesi, gerekli incelemenin yapılması ve sonrasında bu yere geri verilmesi mümkündür. Bu durumda, takip alacaklısının zamanaşımı süresi içinde, takibe konu bono fotokopisini icra dairesine sunmak suretiyle icra takibine girişmesi gerekir....
A.Ş. aleyhine 32.138,39 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı (borçlu) vekilinin 25/03/2017 tarihli dilekçesi ile takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, müvekkili firmanın Ankara/Sincan’da faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla yetkili icra müdürlüğünün Ankara Batı İcra Müdürlüğü olduğunu, takip alacaklısının alacağının dayanağı olarak gösterdiği belgelerin yargılamayı gerektirdiğini ifade ederek, yetkiye, icra takibine ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İstanbul ..... İcra Müdürlüğünce davalı borçlunun aleyhinde başlatılan icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz etmesi nedeniyle 27/03/2017 tarihinde takibin durdurulmasına, 26/04/2017 tarihinde ise dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verdiği, Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderilen dosyanın ... esasına kaydedildikten sonra 12/05/2017 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, bu ödeme emrinin ... A.Ş.'...
- K A R A R - Davacı vekili, 21.12.1995 tarihli “Sözleşme ve Taahhütname” başlıklı belgeye dayanılarak girişilen icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş, esas yönünden de davanın reddini istemiştir. Mahkemece 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiş, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde malların teslim edilmediği iddiası karşısında davalının teslim olgusunu ispatlaması gerektiği, davalının bunu kanıtlayamadığı anlaşılmış hal böyle olunca teslimi gereken inşaat malzemelerinin takip tarihindeki değerinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, takibin 20.960.93....
İcra Müdürlüğünün 2018/5127 Esas sayılı takip dosyasında 26/04/2021 tarihinde müvekkiline ödeme emri tebliğ edildiğini, takip dayanağı çeke istinaden müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden tarafın tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, ayrıca müvekkilinin adresinin Bakırköy/İstanbul olduğunu, yetkili icra müdürlüklerinin Bakırköy İcra Müdürlükleri olduğunu, icra takibine dayanak çekin şekil şartlarına haiz olmadığını, bu nedenle geçersiz olan çek'e dayanak gösterilen icra takibinin iptali gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2011/12145 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip dosyasında davalı hakkındaki takip yönünden tefrik kararı verilerek dosyanın ... İlçesi’ne gönderildiğini ve ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/415 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunmuş ve davanın reddini dilemiş, kötüniyetli takip başlatan davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
Davacı alacaklı, çeke dayanarak 07/10/2010 tarihinde ilamsız icra takibine geçmiş, davalı borçlu süresinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında davalı, cevap süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmamıştır. Davalı borçlu, icra takibinde zamanaşımı itirazında bulunmamış olsa bile, itirazın iptali davasında önceki itiraz sebepleri ile bağlı olmadan zamanaşımı itirazında bulunabilir. Ancak, davalı borçlu, davaya cevap süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunmamıştır. Dilekçeler aşamasında, süresinde zamanaşımı defiini ileri sürmeyen davalı, ön inceleme aşamasında diğer tarafın duruşmaya gelmemesi veya duruşmaya gelip de açık muvafakatinin bulunması halinde zamanaşımı defiini ileri sürebilir (HMK. m. 141)....
BK’nun 136/2. maddesi, zamanaşımının icra takibiyle kesilmesi halinde takibe ilişkin her işlemden sonra yeni bir sürenin başlayacağı hükmünü haizdir. Başlayacak yeni sürenin, asıl zamanaşımı süresi kadar, bir diğer söyleyişle 1 yıldan ibaret olduğu izahtan varestedir. Dosyada mevcut icra takip dosyasının incelenmesinde, yetki itirazından sonra dosyanın gönderildiği Kartal ....... İcra Müdürlüğünce davalıya hitaben düzenlenen ödeme emrine 16.05.2012 tarihinde itiraz edilmesi üzerine İcra Memuru tarafından alınan 24.05.2012 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Gerek borçlunun 16.05.2012 tarihinde borcun tamamına itirazı gerekse de icra memurunun takibi durdurma kararından sonra 1 yıllık süre içerisinde alacaklı tarafından zamanaşımını kesen bir takip işlemi yapılmamışdır. Bu anlamda zamanaşımını kesen işlemler doktrinde "uyuşmazlığı bir adım ileriye götüren işlemler" olarak tanımlanmıştır....