Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e diğer davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefaletiyle imzalanan Genel Ticari Kredi Sözleşmesine dayanılarak kullandırılan kredi borcunun ödenmediğini kredinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, ... hakkında alacağın teminatsız kalan kısmı olan 35.745.027.423.TL. ... hakkında ise sözleşme kefili olarak toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, bu takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, icra takibine asıl alacak yönünden itiraz edilmediğini, asıl alacak dışında talep olunan faize (ipotek limiti dışında bulunan feri alacaklara) ve takibin şekline itiraz edildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    -TL. bedelli üç adet senedi ödemediklerini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir. Birleşen Adana Asliye 5. Hukuk Mahkemesi’nin 2003/111 Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili, aboneliği davalı Musa ...’e ait sayacın elektrik faturasının ödenmediğini, borçluların ...’a müracaat ederek taksitlendirme dilekçesi verip, her biri 402.319.540.-TL.lık üç adet senet imzaladıklarını, senetlerin ödenmemesi üzerine girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Birleşen Adana Asliye 2....

      icra dosyasında haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğundan davacı yararına İİK'nın 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan ve mahkemece resen gözetilecek nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; teminatsız olarak, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini, davalarının kabulü ile ---- Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit --- ücretinin davalı borçludan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü....

        Davalı, borçlu vekili icra takibine itirazında, fatura bedellerinin ödendiğini de ileri sürerek borca itiraz etmiştir. Bu durumda davalı borçlu sözkonusu itiraz ile mal teslimini kabul etmiş, akdi ilişkiyi inkar etmeyip, ödeme savunmasında bulunmuştur. Hal böyle olunca davalı borçlunun ödeme savunmasını kanıtlamakla yükümlü olduğu gözetilmeden mahkemece ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yanılgılı gerekçelerle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava konusu olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 5.1.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 7 günlük itiraz süresinin geçtikten sonra 23.1.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir Davalının icra takibine itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini isteyebilir. Davalının süresinde yapılmayan itirazı nedeniyle icra takibi durmayacağından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava konusu olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 5.1.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 7 günlük itiraz süresinin geçtikten sonra 23.1.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir Davalının icra takibine itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini isteyebilir. Davalının süresinde yapılmayan itirazı nedeniyle icra takibi durmayacağından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, günlük 50 TL den 51 gün çalışan davacının bu çalışmasına ilişkin ücretinin ödendiği olgusunun işveren tarafından ispat edilemediği , çalıştırdığı işçinin çalışma gün sayısını ve ücretini bilmesi gerektiği halde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiği bu durumda 2250 TL asıl alacak açısından davanın kabulünün gerekli olup bu miktar açısından icra takibine itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve belirtilen miktarın %40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmetmenin hakkaniyete uygun düşeceği gerekçesi ile itirazın kısmen iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı Şirket vekili temyiz etmiştir....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali, icra takibinin devamı istemiyle açılmış, mahkemece davanın davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici şirket tarafından davaya dayanak yapılan sözleşme, davacı şirket ile davalı ... parsel yönetim kurulu tarafından imzalanmıştır. Davacı yüklenici şirket tarafından icra takibi yönetim kurulu hakkında başlatılmıştır. ... 50 Ada blok yöneticiliği temsilcileri tarafından Av. ...’a verilen vekaletname ile icra takibine itiraz edilmiş, bu itiraz üzerine icra takibinin durması nedeniyle bu dava açılmıştır....

                  Davacı alacaklılar, 01/06/2014 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 04/02/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 4.735,00 TL kira ve 61,36 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmişler, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir. Davacı alacaklılar, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine itirazın kaldırılması ve tahliye istemişlerdir. İ.İ.....269/3. maddesi uyarınca alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine, yasal 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra, borçlunun itiraz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren hak düşürücü süre olan 6 ay içerisinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabilir. Altı aylık hak düşürücü süre borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. Öğrenme süresinin başlaması için yeterli değildir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında faturaya dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun süresinde icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisi ile takibe konu borca ve faize itirazda bulunması üzerine, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır....

                      UYAP Entegrasyonu