GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından aleyhine başlatılmış olan Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı icra takibine konu borca ve takibe itiraz ettiğini, Davalı alacaklının Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2018/613 Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yaptığını, aleyhine yapılan icra takibine ilişkin itiraz ettiğini verilen kararı istinafa gönderdiğini, istinaf mahkemesi aleyhine yapılan takibin kesin olarak durdurulmasına karar verdiğini, aynı borç için Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı dosyası ile yeniden takip yapıldığını, kesin olarak reddedilen borca karşı tekrar icra takibi yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, ayrıca Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesinin 23/10/2018 tarih ve 2018/69 Esas 2018/68 Karar sayılı dosyasında da ileri sürmüş olduğu itirazlarını yeniden tekrarladığını, bu nedenlerle alacaklı tarafından aleyhine yapmış olduğu icra takibine ve takibe konu olan borca ve faizlerine masraf ve avukatlık ücretlerine...
İcra Mahkemesi'nin 07.11.2019 tarih 2019/985 Esas, 2019/1018 Karar sayılı kararıyla borca itirazın süre yönünden reddine karar verildiği, iş bu borca itiraz davasının açılmasıyla birlikte öğrenmenin başlayacağı ve 26.08.2020 dava tarihi itibariyle borçlunun şikayetinin yasal 7 günlük sürede olmadığı anlaşıldığından, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı borçlu 15.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, kira sözleşmesinin tahrif edilmek ve değiştirilmek suretiyle icra takibine konu edildiğini, bu hususta Cumhuriyet Savcılığındaki soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiş davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı borçlu cevap dilekçesinde, davacı ile arasında ev ve işyeri ile alakalı olarak tek bir kira kontratı bulunduğunu, davacı tarafça ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9609 esas ve 2015/9503 esas sayılı dosyaları ile hakkında iki ayrı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın dava konusu kira kontratı üzerinde tahrifat yaptığını, kendisini kandırdığını, davacının kontratın kendisinde kalması gereken nüshasını imza bahanesi ile aldığını ve üzerinde tahrifat yaparak sanki 2 ayrı kontrat varmış gibi icra takibine konu yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
-KARAR- Davacı vekili, davalılardan ....Ltd.Şti.ne diğer davalıların kefaleti ile kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın 18.8.1998 tarihli ihtarname ile kat edilerek alacağın tahsili için 1998/6498 Esas sayılı icra takibi yapıldığını, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar savunmalarında, bankanın kredi hesabını usule aykırı kat ettiğini, alacağın teminat altında olduğunu beyan ederek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalıların icra takibine kısmen itiraz ettikleri, benimsenen bilirkişi raporuna göre de davalılar ....Şti. ile...Ltd.Şti. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı banka tarafından 11.11.1998 tarihinde başlatılan icra takibinde borçlulara gönderilen ödeme emirleri tebliğ olunmadan iade edilmiştir....
A.Ş'den temlik alınan Atatürk Bulvarı T blok No:16 D:56- 57 adresinin Haziran Temmuz Ağustos kira alacağı" gösterildiğini, müvekkili idarenin 2021 dönemi Haziran-Temmuz- Ağustos ayları kira borcunun bulunduğunu, bu sebeple borca itiraz etmenin hukuki bir zemini olmadığını, kira borcunun alacaklısı Atlı İnşaat San ve Tic. A.Ş olup, söz konusu alacağı üzerine başka icra dairelerinin haczinin bulunduğunu, kira borcu mevcut olduğundan, itiraz halinde müvekkili idare aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi riskinin bulunduğunu, yerel mahkemece, hacizlerin temlik sözleşmesinden önce olması nedeniyle şikayete konu icra dosyasına ödeme yapılıp yapılmayacağı hususunun incelenmesi gerektiğini, şikayetlerinin icra takibine itiraz mahiyetinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, şikayetin kabulünü talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Borca İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine borçlunun İcra İflas Kanununun 169. maddesi gereğince borca itiraz istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2008...
İskenderun İcra Dairesinin 2019/26303 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T1 tarafından borçlu T3 hakkında 27/08/2019 tarihinde genel haciz yoluyla 138.926,13 TL'nin tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu T3'e ödeme emrinin 29/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 03/09/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiği, İcra Müdürlüğünün 04/09/2019 tarihli kararı ile İİK'nın 66 maddesi uyarınca takibi durdurduğu, alacaklının bu kararın kaldırılması için 02/10/2019 tarihinde işbu şikayeti yaptığı anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. İlamsız icra takibine karşı sözlü olarak itiraz edilebileceği gibi dilekçe ile de itiraz edebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GERKEÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine 17/12/2019 tarihinde kira ve fatura alacağından bahisle ilamsız icra takibine gidildiği, ödeme emrinin davacıya 05/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin icra dosyasına 15/02/2020 tarihinde dilekçe ibraz ettiği, borca itiraz ettiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2011/7435 sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.987,40 TL asıl alacak, 655,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.642,40 TL alacak için ilâmsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 22.03.2012 tarihli dilekçe ile tebligatın usulsüz olduğu ve dilekçe tarihinde öğrendiklerinden bahisle borca itiraz edildiği, icra mahkemesinde davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına dair şikayet davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun bu itiraz dilekçesi süresinden sonra olmakla birlikte icra müdürlüğünce 22.03.2012 tarihinde borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğundan tebligatın iptâline ve itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/210 ESAS 2021/85 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı Karasular Ziraat Ltd. Şti....