(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/12- 185 Esas, 2009/182 Karar sayılı ilamı) Davalı borçlunun, kefaletinin geçersizliği sebebiyle borca ve ferilerine itiraz ettiğine dair ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal sürede verdiği dilekçesi borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nın 66. maddesine göre itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz bir hukuki sonuç doğurmayacağından, genel haciz yolu ile takipte borçlunun geçerli bir itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi yasanın amir hükmüdür. Borçlunun kefaletinin geçersizliğine dayalı itirazı ile takibin durdurulmasından sonra alacaklı tarafından süresi içinde itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulması halinde, kefaletin geçersizliği iddiasının itirazın kaldırılması duruşmasında incelenmesi gerekecektir....
İcra Müdürlüğü dosyasında 10.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, aralarında bir ticari ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, bu nedenle takibe, borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak borçlu kiracının itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasından 18/11/2021 tarihinde görülen duruşmasında ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, Yahyalı İcra Dairesi'nin 2021/660 Esas sayılı dosyasından esas takibe geçildiği, takibe süresi içerisinde itiraz edilmek suretiyle takip durduğunu, ancak ihtiyati haciz kararı şu aşamada baki kaldığından Yahyalı merkezinde esnaflık yapan müvekkilinin iş yerine sürekli olarak muhafaza talebiyle gelindiği, karşı tarafça 10/11/2021 tarihinde takip talebinde bulunulduğu, 15/11/2021 tarihinde taraflarınca borca itiraz ettiklerini, bu nedenle İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararının açıklanacak teminat mektubu karşılığında kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Sayılı dosyasından 18/11/2021 tarihinde görülen duruşmasında ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, Yahyalı İcra Dairesi'nin 2021/660 Esas sayılı dosyasından esas takibe geçildiği, takibe süresi içerisinde itiraz edilmek suretiyle takip durduğunu, ancak ihtiyati haciz kararı şu aşamada baki kaldığından Yahyalı merkezinde esnaflık yapan müvekkilinin iş yerine sürekli olarak muhafaza talebiyle gelindiği, karşı tarafça 10/11/2021 tarihinde takip talebinde bulunulduğu, 15/11/2021 tarihinde taraflarınca borca itiraz ettiklerini, bu nedenle İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararının açıklanacak teminat mektubu karşılığında kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2018 NUMARASI : 2018/1070 ESAS - 2018/1146 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu müvekkili aleyhinde yapılan takipte ihtiyati haciz kararı alındığının ve takibe de geçildiğini ihtiyati haczin kaldırılması yetkisinin icra mahkemesinde olduğunu, dosya borcunun teminat olarak yatırmak istediklerinin ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ve şikayet etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı hacizden sonra 21.6.2010 tarihli karar ve 5.7.2010 tarihli ticaret sicil gazetesindeki ilan ve tescile kadar haciz adresinin borçlunun merkez ve acenta adresi olduğu, davalı 3. kişilerinde adresinin haciz adresi olduğu bu durumda 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile alacaklı yararına olduğu, icra müdürlüğünün 16.6.2010 günlü haciz işleminde haczin İİK 99. maddeye göre yapıldığına dair kararı hacze ve somut olaya uygun olmadığından İİK 97/a madde hükmü gözetilerek haczin 96 ve 97. maddeler uyarınca yapılması gerekirken İİK 99. maddeye göre yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı alacaklı vekilinin esas ve birleştirilen dosyasındaki aynı mahiyetteki şikayetinin kabulüyle esas ve birleşen dosya yönünden 16.6.2010 tarihli haczin İİK 99. maddeye göre yapılmasına dair müdürlük işleminin kaldırılmasına haczin İik 96 ve 97. maddelerine uygun olarak yapıldığının...
için tekrar icra takibine başlanmak zorunda kalındığını, Bucak İcra Müdürlüğü' nün 2021/2283 Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine borçlu tarafından kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirketin yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazın kaldırılmasına, davalı borçlu aleyhine %40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
konulduğunu 24.02.2021 tarihinde öğrendiğini, icra müdürlüğünün borca itiraz dilekçelerini yanlış değerlendirdiğini, davacının itiraz dilekçesinin gerekçe kısmında borca itiraz sebebini ve borcun oluşmadığını yazdığı halde icra müdürlüğünce itiraz dilekçesindeki takibin durdurulmasına karar verilmesi yönündeki talepleri hakkında karar verilmediğini, bu nedenle icra müdürlüğünün 09.02.2021 tarihli işleminin yasal hükümlere aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini beyan ederek icra müdürülüğünün kararının iptali ile davacıya tebliğ edilmiş olan borç muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince; Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, Ayvalık İcra Müdürlüğü'nün 2014/967 E sayılı dosyasındaki 24/06/2019 tarihli hesap raporundaki tahsil harcı tutarının 853,33 TL olarak, toplam alacak miktarının 22.674,04 TL olarak düzeltilmesine, Davacının araçları üzerindeki haczin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davacının emekli aylığı üzerindeki haczin kaldırılması talebinin reddine, dair karar verilmiştir....