Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak icra emrine itiraz edildiğini, tüm alacak kalemleri için uygulanan faizlerin yasal olduğunu, yapılan yargılama neticesinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 08/09/2020 gün, 2019/837 E. 2020/510 K. sayılı kararla; "İcra emrine itirazın REDDİNE" karar verilmiştir....

İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

    Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın faturalardan kaynaklandığı dikkate alınarak alacağın likit olduğu kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile; Davalının Antalya ... İcra Dairesinin ... esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, Alacak likit olduğundan ... TL asıl alacağın %20'ne tekabül eden ......

      İlk derece mahkemesi tarafından ''...Uyuşmazlık; usulsüz tebliğ ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri, zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir. İcra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklılar vekili tarafından davacı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlunun "Esat Caddesi No:73/4 Küçükesat/Ankara" adresine 02/04/2019 tarihinde " ...iş yeri yetkilisi çarşıda olduğundan daimi çalışan Kemal Ateş'e" tebliğ edildiği, dosyanın 06/10/2021 tarihinde yenilendiği, borçlu tarafından 14/11/2022 tarihli talep dilekçesinde "...icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği" müdürlüğün 14/11/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile "...Dosya borçlusu T1 dosya borcuna 14/11/2022 tarihinde itiraz etmiştir. Dosya incelendiğinde ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ ediliğinden itiraz süresinde olmadığından talebin reddine takibin devamına karar verildiği" görüldü....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2020 NUMARASI : 2019/1447 ESAS- 2020/572 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine İstanbul 34....

      Söz konusu alacağın vadesinde ödenmemesi üzerine davacı tarafından ilamsız icra takibi yapılmış ve davalı borca itiraz edince takip durmuştur. Davacı, itirazın iptali ile inkâr tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmiş; davacının inkâr tazminatı isteği ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemenin önüne gelen her davada, dava dilekçesindeki isteklerle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vermesi zorunludur. Mahkemece, davacının inkâr tazminatı isteği ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 24.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların ... Apartaman Yöneticiliğine 4.827,00.-TL tutarında 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait genel gider borçlarının bulunduğunu, davalı tarafa ... 3. İcra Müdürlüğünün 2012/70 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların yürütülen takip nedeniyle ödeme emrine, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazlarının iptali ile davalı tarafın % 40'dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ... 3....

          İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Tutanağa geçirilmeyen dilekçeler tanık beyanı ile de ispat edilemez....

            takibin durdurulmasını talep ettiğini, davalı her ne kadar borca itiraz etmiş ise de; icra takibine konu olan alacağın, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalının bedelden sorumlu olduğunu, borçlunun haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş olduğu zararı henüz tazmin etmediğini; hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiğini, davalının; ... 30....

              İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyasında, 20.01.2015 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, icra takibinin davalı borçlunun süresi içerisinde yetkiye ve borca itirazı sonucu 05.02.2015 tarihinde durduğu, aradan 1 yıl 9 ay geçtikten sonra 11.11.2016 tarihinde icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği, yetkili Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında çıkarılan ödeme emrine, 24.11.2016 tarihinde süresi içinde yeniden borca itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın ise, 12.01.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibinin itiraz üzerine durması halinde, alacaklının kesilen ve yeniden başlayan zamanaşımı süresinin tekrar kesilmesini ve yeni bir sürenin başlamasını teminen yapabileceği tek işlem, itirazın iptalini veya kaldırılmasını dava etmekten ibarettir. Söz konusu işlemlerin, istikrar kazanan Yargıtay uygulaması ve doktrince de benimsenen “uyuşmazlığı ileriye götüren işlemler” niteliğinde olduğu açıktır....

                UYAP Entegrasyonu