Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel Mahkemece davalı borçluya ödeme emrinin 28/05/2010 tebliği üzerine davalı borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği, İcra Dairesince 21/06/2010 tarihinde icra takibinin durdurulduğu tarihten sonra davacı alacaklı ve vekili tarafından dava tarihi olan 17/10/2012 tarihine kadar icra dosyasında hiçbir takip işlemi yapılmadığı, İİK’nın 78. maddesi hükmüne göre davacı alacaklının ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde icra dosyasında işlem yapmaması halinde icra dosyasının İİK’nun 78/4. maddesi hükmüne göre muameleden kaldırılacağı, ilamsız icra takibine itiraz tarihi olan 03/06/2010 tarihinden itibaren bir yıl süre ile 03/06/2011 tarihine kadar alacaklı vekilinin icra dosyasına işlem için müracaat etmesi halinde İcra Müdürlüğünce verilen 21/06/2010 tarihli icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemi ıttıla kesp edeceği, alacaklı vekilinin bu süre içerisinde işlem yapmaması nedeniyle itiraz dilekçesi tebliğ olunmamakla birlikte icra takibine yapılan itiraz...

    İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyası ile yapılan icra takibine ilişkin itirazı Haksız kötüniyetli ve yasal dayanaktan yoksun olup iş bu itirazın iptali gerektiği, davacının borca itirazları haksız olup borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali gerektiği, davalı-borçlu icra takibine haksız yere itiraz etmiş olup davalı borçluların yaptığı itirazı kabul etmediği, aradaki ticari ilişkiyi ve davalıdan alacaklı olduğunu gösteren cari hesap ekstresi, cari hesap ekstresine konu faturalar, sevk irsaliyeleri ve muavin defter kayıtlarının sunulduğu, davalı-borçlunun borca itirazlarına ilişkin olarak davacının söz konusu takip ile ilgili alacağına ait bütün kayıtlarının bulunduğu ticari defterleri, cari hesap ekstresine konu faturalar ve sevk irsaliyeleri incelendiğinde davalının borcu ve davamızın haklılığı açığa çıkacağı, davalı borçlu tarafça davaya konu borca itiraz ile amaçlanan takibi sürüncemede bıraktığı, davacının söz konusu takip ile ilgili alacağına dair tüm kayıtları...

      Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 10/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 15/10/2014 tarihinden sonra borca itiraz edildiği görüldüğünden, mahkeme kararı yerindedir. İİK'nun 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemelerinin HMK.ya göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Yine HMK'nun 447/2 maddesine göre, mevzuatta HMK.ya yapılan yollamalar, HMK.nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır. Şu halde, istinaf incelemesinin HMK.daki hükümler kapsamında yapılması gerekir. HMK'nun 355. maddesinde istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin kamu düzenine aykırılık bulunması halinde bunu resen gözeteceği düzenlemesine yer verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali K A R A R Dava konusu uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan borca ve faize itiraza ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı ........ Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, aleyhindeki icra takibine yönelik olarak hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davası şartlarından birisidir. Somut olayda mahkemece, icra dairesinin yetkisine itiraz ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi kabule göre de davalı vekili, takip ve dava konusu fatura içeriği malların alınmadığını savunduğundan davacının sözkonusu faturalardaki malları davalıya satıp, teslim ettiğini ispatlaması gerekir. Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. Davacı, iddiasının delili olarak herbirinin altında teslim alan isim ve imzaları bulunan veresiye fişleri sunmuştur....

          İNCELEME VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibari ile ----alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir. İstanbul Anadolu ---. İcra Müdürlüğü'nün --- Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 23/07/2020 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 29/07/2020 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı, davalı firmaya ait -----plakalı araçların kendi işletmelerinde ------ ihlalli geçiş yaptığını, bu nedenle geçiş ücretleri ile bunun 4 katı tutarındaki ceza bedeli toplamı olan 598,50- TL'nin tahsili için icra takibi başlattıklarını beyan etmektedir. Davalı, cevap dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine yönelik itirazını tekrar ettiğini beyan etmiştir....

            İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....

              Bu nedenle hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde mahkemece HUMK.nun 50.maddesi hükmüne göre öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmeli ve icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmelidir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayın değerlendirilmesine gelince; davacı tarafından davalı aleyhine Turgutlu İcra Müdürlüğünde ilamsız icra takibine girişilmiş, borçlu tarafından süresi içerisinde borca itirazla birlikte yetkili icra dairesinin Marmaris olduğundan söz edilerek icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir. Dava Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış son duruşmada davacı vekili davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarını kabul ettikleri için davayı Marmaris’te açtıklarını belirtmiştir.Böylece Marmaris İcra Dairesinin yetkili olduğu konusunda taraflar uyuşmuştur....

                İcra Dairesi'ne verilen dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve takip ile faize itiraz ettiğini, takibin ilamsız takip olduğunu ve itirazın süresinde yapıldığını, Yargıtay üyesi Mahmut Coşkun'un İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları kitabının genişletilmiş 4. baskılı kitabına göre; İtirazın iptaline konu icra takibine karşı itirazda bulunan borçlu "yetki itirazında" bulunmamış olsa dahi, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir, (Yargıtay 19. HD'nin 13/02/2007 tarih, 2006/12034; 1236) Bu durumda mahkemece; kendi yetkisine yapılan ilk itirazın esasa girilmeden genel hükümler çerçevesinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ve mahkemece icra dairesinin yetkisiz olduğu tespit etmişse, itirazın iptali davası bu nedenle ret edilmelidir....

                  İcra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ------- ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu