Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....

    Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....

      Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı alacaklı tarafından alacağının tahsili için Boyabat İcra Müdürlüğü'nün 202013/937 esas sayılı takip dosyası ile giriştiği icra takibine karşı borçlu davalının, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmesi üzerine icra takibi durmuştur. Alacaklı davacı tarafından itirazın iptali ve takibin devamı için Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davacı alacaklı, para alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatmıştır. Davalı borçlu tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz edilmesi karşısında genel mahkemede itirazın iptali davası açmıştır. Davalı tarafından mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır....

        Yetki itirazının kabulü kararı nedeni ile icra müdürlüğü yetkisiz olduğundan borca itirazı inceleme yetkisi de yetkili icra müdürlüğünün bulunduğu yerdeki icra mahkemesine aittir. Dosyanın süresinde yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde de takibin devamı mümkün olmakla mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        İcra Müdürlüğü'nün 2019/20835 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını taraflarınca İstanbul 4.İcra Hukuk Mahkemesi hakimliğinde 2019/406 Esas numaralı dosya ile borca itiraz davası açıldığını, ayrıca lehdar Geti İnşaat San....

        Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır. (İİK. m.68/4) Ne var ki borçlular, ödeme emri 08.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, mirasın reddi kararına dayalı olarak, yasal 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra, 11.06.2014 tarihinde icra müdürlüğüne verdikleri dilekçe ile itiraz etmişlerdir. Öte yandan, icra takibinin şekline göre borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle borçlular hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır....

          İcra Müdürlüğü'nün --- Esas sayılı dosyası------ İş ortalığının tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle her iki ortağa karşı icra takibi başlatıldığını,---- Tarafından icra takibine yönelik olarak yetkiye ve borca itirazda bulunulduğunu, --- Tarafından ise borca itirazda bulunulduğunu, itiraz üzerine öncelikle ----- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ---- ---. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece yetkisizlik kararı verildiğini, sürecin uzamaması amacıyla anılan dosyadan gönderme isteminde bulunulmadığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, akabinde icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğünce---- dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiğini, ----yetki itirazı bulunmadığından işbu borçlu yönünden gönderme kararı verilmediğini belirterek; ---- Yönünden İstanbul Anadolu ----. İcra Müdürlüğü'nün --- Esas sayılı dosyasına, -------- -----------....

            Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İİK'nun 169/a-1 maddesinde; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davalının davacı aleyhine alacağının tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüş olup, davacının anılan takibe yönelik icra mahkemesine başvurusu şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup, borçlu isteminin, icra takibine uygun düşmeyecek şekilde ilamsız takipte borca itiraz olarak değerlendirilmesi yerinde örülmemiştir. Yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez....

                UYAP Entegrasyonu