WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen çekin karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında davanın yetkili mahkemede açılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında temel ilişki olmadığı ve davalının yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı icra takibine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca birlikte itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle mahkemenin icra Dairesinin yetkisine yapılan itirazı değerlendirdikten sonra mahkemenin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekirken, yazılı şekilde önce mahkemenin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi doğru görülmemiştir....

    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, mahkemece İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle kısmen reddi halinde, takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla, alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, takip geçici olarak durdurulmadığı halde mahkemece, itirazı kısmen reddedilen borçlunun, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsizdir....

      Bu durumda, davaya konu icra takibine davalı/borçlu tarafından itiraz edilerek icra takibinin durması sağlanmış olduğundan ve mahkemece itirazın iptâli yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce bu dosya üzerinde alacaklı istemi yönünden bir işlem yapılamayacağından, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında sonuç doğuracak şekilde itiraz konusunda yerel mahkemenin bir karar vermesi gereklidir. Bu sebeple de alacaklının, itirazın iptâli davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir (Emsal Yargıtay H.G.K. 2012/19-2012/1827 Esas 2013/802 Karar 31.05.2013 T; Yargıtay 13.H.D. 2009/5267 Esas 2009/11668 Karar). Mahkemece bu yönlerden inceleme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken dava konusu olmayan asıl alacakla ilgili yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

        müvekkili alacaklıya borca mahsuben 2.000.- TL ödeme yaptığını, bu durumun borçlunun sırf zaman kazanmak amacıyla borca itiraz ettiğini açıkça gösterdiğini, davalı borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur İcra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/542 KARAR NO : 2022/804 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TATVAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/50 ESAS- 2021/79 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Tatvan İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/50 esas-2021/79 karar sayılı, 12.11.2021 tarihli kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmekle, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Şikayetçi vekili 09.08.2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; icra takibine konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olduğunu fakat müvekkilinin bahse konu bonoyu 2005 yılında almış olduğu daireye ilişkin dava dışı Özdoğanaylar Konut Yapı Kooperatifinin hazırlamış olduğu Muvafakatname-Taahhütnameye mahsuben açığa imza atmak suretiyle...

          Borçlunun dava tarihinden sonra, davadan açıkça vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Davacı borçluların 13/09/2022 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise dava tarihinden sonra 12/10/2022 tarihinde ödendiği görülmektedir. İtiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp dosya borcunun ödenerek, icra dosyasının infaz edilmiş olması borçluların icra mahkemesi nezdindeki borca itiraz ve şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmez. Açıklanan sebeplerle, HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince, davacı/borçluların istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul Anadolu 19....

          İcra Müdürlüğü'nün 2020/9548 esas sayılı dosyasının yetkisiz olduğunu ve yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra dairesinin şahıslarının yerleşim yeri olan Kocaali (Sakarya) İcra Dairesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, icra takibine konu belgenin, bono örneklerinin taraflarına gönderilmediğini, hatırladıkları kadarıyla söz konusu bonoların taraflarınca sadece imzalandığını, takip dayanağı bononun şekil şartlarını bilmedikleri için bonoların tüm yönlerine itiraz ettiklerini, takip konusu senetlerin teminat amaçlı alındığını ve muhtemelen sözleşmeye da aykırı düzenlendiğini, bonolardaki idari birim, düzenleme yeri, düzenleme tarihi, vade tarihi gibi tüm şekil ve unsur durumlara itiraz ettiklerini, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılmış işbu takiple talep edilen borcun bir kısmına itiraz ettiklerini, taraflarının icra dosyasında talep edildiği kadar borcunun olmadığını, tüm ödemelerine karşı davalı yanın kötü niyetli olarak...

          nin kefil olarak, diğer sanığın da şirket kaşesini vurup şirket yetkilisi olarak kendi imzasını atmaksızın katılan şirkete borca mahsuben verdikleri, senet borcunun ödenmemesi üzerine katılan şirket tarafından icra takibine konu edildiğinde şirket yetkilisi sanık ... tarafından icra hukuk mahkemesinde borca ve imzaya itiraz edilerek sanık ...'nin şirketi temsil etme yetkisinin olmadığını belirterek icra takibine itiraz ettiği iddia edilen olayda, düzenlenen bono senedinde kefil olarak sanık ......

            Bu ödeme emrinin gönderilmesiyle birlikte yeni bir borca itiraz süresi başlar ve borçlu tarafından takip türünün genel haciz yoluyla ilamsız takip olması sebebiyle yasal 7 günlük süre içerisinde borca itiraz edilmesi gerekir. Her ne kadar davacı borçlu yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin yetkili icra müdürlüğünde devam ettiğini ileri sürmüş ise de, bu husus sadece takibin başlatılmasına ilişkindir. Yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan icra işlemleri geçerliliğini korumaz. Bu sebeple, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan borca itiraz yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takipte geçerli olmayıp, yetkili icra müdürlüğünde gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesi sonrasında takibe devam edilerek haciz işlemlerinin yapılması usul ve yasaya uygundur....

            UYAP Entegrasyonu