Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/670 ESAS 2022/7 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile alacaklı arasında İstanbul 8....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından aleyhine başlatılmış olan Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı icra takibine konu borca ve takibe itiraz ettiğini, Davalı alacaklının Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2018/613 Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yaptığını, aleyhine yapılan icra takibine ilişkin itiraz ettiğini verilen kararı istinafa gönderdiğini, istinaf mahkemesi aleyhine yapılan takibin kesin olarak durdurulmasına karar verdiğini, aynı borç için Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı dosyası ile yeniden takip yapıldığını, kesin olarak reddedilen borca karşı tekrar icra takibi yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, ayrıca Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesinin 23/10/2018 tarih ve 2018/69 Esas 2018/68 Karar sayılı dosyasında da ileri sürmüş olduğu itirazlarını yeniden tekrarladığını, bu nedenlerle alacaklı tarafından aleyhine yapmış olduğu icra takibine ve takibe konu olan borca ve faizlerine masraf ve avukatlık...

. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen çekin karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında davanın yetkili mahkemede açılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında temel ilişki olmadığı ve davalının yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı icra takibine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca birlikte itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle mahkemenin icra Dairesinin yetkisine yapılan itirazı değerlendirdikten sonra mahkemenin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekirken, yazılı şekilde önce mahkemenin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi doğru görülmemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2016/105746 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin borçlu T3 06.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, T3 tarafından İcra Dairesine sunulan 15.02.2017 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, İcra Dairesinin 15.02.2017 tarihli tensip tutanağı ile icra takibinin 50.000 TL yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Tebliğ ve itiraz tarihi dikkate alındığında ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın yasal 7 günlük süreden sonra gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Süresinde ve usulüne uygun itiraz olmadığından takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

    e 06.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ... tarafından İcra Dairesine sunulan 15.02.2017 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, İcra Dairesinin 15.02.2017 tarihli tensip tutanağı ile icra takibinin 50.000 TL yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Tebliğ ve itiraz tarihi dikkate alındığında ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın yasal 7 günlük süreden sonra gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Süresinde ve usulüne uygun itiraz olmadığından takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, itirazın iptali davasında bir yıllık hak düşürücü sürenin borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacağını, hak sahibinin sahip olduğu hakka yönelik saldırıları durdurma ve önleme yetkisine rağmen pasif kalarak bu yetkisini uzun süre kullanmaması veya bu yetkisini kullanmayacağına ilişkin aktif bir davranış gösterdikten ve karşı tarafta da hakkın kullanılmasına karşı çıkılmayacağına ilişkin güven ve haklı beklenti oluşturulduktan sonra, kendisine duyulan güveni ihlal edecek ve karşı tarafı zor durumda bırakacak şekilde sahip olduğu haktan kaynaklanan yetkisini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olup, çelişkili davranış teşkil edeceği, davalının icra takibinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesi davacı alacaklı tarafa tebliğ edilmemiş ise de, dosyanın iki defa yenilendiği, davacı alacaklı vekili tarafından takip dosyasında pek çok kez işlem yapıldığı, davanın borca itirazın üzerinden uzunca bir süre...

      Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, mahkemece İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle kısmen reddi halinde, takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla, alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, takip geçici olarak durdurulmadığı halde mahkemece, itirazı kısmen reddedilen borçlunun, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsizdir....

        müvekkili alacaklıya borca mahsuben 2.000.- TL ödeme yaptığını, bu durumun borçlunun sırf zaman kazanmak amacıyla borca itiraz ettiğini açıkça gösterdiğini, davalı borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bu durumda, davaya konu icra takibine davalı/borçlu tarafından itiraz edilerek icra takibinin durması sağlanmış olduğundan ve mahkemece itirazın iptâli yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce bu dosya üzerinde alacaklı istemi yönünden bir işlem yapılamayacağından, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında sonuç doğuracak şekilde itiraz konusunda yerel mahkemenin bir karar vermesi gereklidir. Bu sebeple de alacaklının, itirazın iptâli davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir (Emsal Yargıtay H.G.K. 2012/19-2012/1827 Esas 2013/802 Karar 31.05.2013 T; Yargıtay 13.H.D. 2009/5267 Esas 2009/11668 Karar). Mahkemece bu yönlerden inceleme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken dava konusu olmayan asıl alacakla ilgili yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

            ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur İcra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...

            UYAP Entegrasyonu