Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de itirazın iptali davasına bakmakla görevli (yetkili) mahkeme takibin yapıldığı Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı Gaziantep 6.İcra Müdürlüğünün 2011/8258 sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HMK’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Adana 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....

    -KARAR- Davacı vekili, davalılardan ....Ltd.Şti.ne diğer davalıların kefaleti ile kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın 18.8.1998 tarihli ihtarname ile kat edilerek alacağın tahsili için 1998/6498 Esas sayılı icra takibi yapıldığını, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar savunmalarında, bankanın kredi hesabını usule aykırı kat ettiğini, alacağın teminat altında olduğunu beyan ederek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalıların icra takibine kısmen itiraz ettikleri, benimsenen bilirkişi raporuna göre de davalılar ....Şti. ile...Ltd.Şti. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı banka tarafından 11.11.1998 tarihinde başlatılan icra takibinde borçlulara gönderilen ödeme emirleri tebliğ olunmadan iade edilmiştir....

      KARAR Davacı, davalı aleyhine ... 16.İcra Müdürlüğü'nün 2014/15688 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başladığını, borçlunun İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının borca itirazının yerinde olmadığını, davalı borçluya ... ...şubesi Müdürlüğü'nden 1.250,00 TL ve 500,00 TL olmak üzere iki kez para gönderdiğini, bu parayı sözlü olarak defalarca geri istemesine rağmen davalının bir türlü bu parayı iade etmediğini, bunun üzerine davalı hakkında icra takibine başladığını ancak davalının icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek davalının haksız itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

        İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklının kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlattığı icra takibine davalı borçlunun süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkeme tahliyeye karar vermiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili davalı borçlu aleyhine 5.3.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 30.8.2009 tarihinden 28.2.2009 tarihine kadar yedi aylık kira bedeli 2450 TL’nin ödenmesini, borcun süresinde ödenmemesi halinde kiralananın tahliyesini istemiştir. Ödeme emri borçluya 19.3.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu 24.3.2009 tarihinde borca itiraz etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Borca İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine borçlunun İcra İflas Kanununun 169. maddesi gereğince borca itiraz istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2008...

            Davalı borçlu 15.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, kira sözleşmesinin tahrif edilmek ve değiştirilmek suretiyle icra takibine konu edildiğini, bu hususta Cumhuriyet Savcılığındaki soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiş davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı borçlu cevap dilekçesinde, davacı ile arasında ev ve işyeri ile alakalı olarak tek bir kira kontratı bulunduğunu, davacı tarafça ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9609 esas ve 2015/9503 esas sayılı dosyaları ile hakkında iki ayrı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın dava konusu kira kontratı üzerinde tahrifat yaptığını, kendisini kandırdığını, davacının kontratın kendisinde kalması gereken nüshasını imza bahanesi ile aldığını ve üzerinde tahrifat yaparak sanki 2 ayrı kontrat varmış gibi icra takibine konu yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

              Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Borçlu; alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine itirazında takibin borca itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği, takibe konu borcun banka havaleleri ile ödendiğini banka dekontunun bulunduğu ileri sürülerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte borcun ödendiğine dair iddia borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup hukuki sonuç doğurmaz....

              Dava İİK’ nun 67. maddesine dayalı olarak açılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin müvekkiline 21/05/2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine yasal yedi günlük itiraz süresi içerisinde icra müdürlüğünde borca itiraz edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce borca hiç itiraz edilmemiş gibi dosya hesabı yapılarak müvekkiline bakiye borç muhtırası gönderildiğini ve muhtıranın müvekkiline 17/06/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği...

                  İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

                    UYAP Entegrasyonu