Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bu nedenle imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/270 KARAR NO : 2021/605 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2020/139 ESAS 2020/212 ESAS DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı tarafından dava dilekçesinde özetle, Tokat 3....

Anamur İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/48 esas 2020/56 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; Davacının dava dilekçesi ile; alacaklı vekili tarafından aleyhine yapılan kambiyo senedine mahsus yolla yapılan ödeme emrini 29/05/2019 tarihinde tebliğ aldığını, kambiyo senedinin fotokopisini incelediğinde imzanın kendisine ait olmadığını gördüğünü, imzanın ve borcun kendisine ait olmadığını, Anamur İcra Müdürlüğünce adına 2019/1053 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, imzaya ve borca itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasını talep ettiği, Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; Müvekkili T2 kambiyo senedinden kaynaklı alacağının mevcut olduğunu, alacağın dayanağı olan senedin Anamur İcra Müdürlüğü nün 2019/1053 E sayılı dosyasında takibe konulduğunu, Borçlulardan T1'in borca ve imzaya itiraz ettiğini, bu itirazın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davacının dava dilekçesindeki imzasıyla senetteki imzasının aynı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak imzaya itiraz ettiğini...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/268 2021/371 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.06.2021 tarih 2020/268 esas 2021/371 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 8. İcra Müdürlüğünün 2020/4489 E sayılı dosyasıyla müvekkili hakkında 22.10.2013 tanzim ve 25.06.2020 vade tarihli 39.500,00 TL tutarlı bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığını, dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmaması nedeniyle imzaya ve senedin unsurlarının sonradan doldurulduğunu ve senetteki yazıların özensiz olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." denmiştir. Bu yasal düzenlemeler ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bir çok kararları karşısında, yetki itirazında bulunan borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini de bildirmesi gerekmekte olup, aksi halde yetki itirazı geçerli sayılmaz. Davacı vekilinin icra dosyasına yaptığı borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, sadece yetki itirazında bulunduğunu belirttiği ancak yetkili icra dairesini bildirmediği görülmüştür. Bu bağlamda davacı/borçlu yanca yapılan yetki itirazı geçersizdir....

HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan borçlunun, yetkili icra dairesini, birden fazla yetkili yer varsa seçtiği icra dairesini açıkça bildirmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16/04/2014 tarih, 2013/19- 1520 esas, 2014/524 karar sayılı ilamı, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 08/12/2015 tarih, 2015/20552 esas ve 2015/30741 karar sayılı ilamı). Somut olayda; takibin İstanbul İcra Dairesi'nde başlatıldığı, borçlular vekilinin icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde müvekkillerinin adresinin İzmir İli olduğu açıklamasıyla yetki itirazında bulunduğu, ancak yetkili icra dairesini açıkça belirtmediği anlaşıldığından, usulüne uygun bir yetki itirazı söz konusu değildir....

İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile sözleşmenin feshi sebebiyle ---- davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ----sayılı dosyasının---------üzerinden dosyamız içerisine alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden--- davalıya tebliğ edildiği davalı borçlunun -------- tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz etmiş olup yetki itirazında---- mahkemeleri olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak ön inceleme duruşması yapılmıştır. Ön inceleme duruşmasına davalı -------- Dava şartları incelenme aşamasına geçilmiş olup taraflar arasında ----------- yetki sözleşmesi yapıldığı ve-----yetkili kılındığı tespit edilmiştir. Taraflar tacirdir ve yetki sözleşmesi yaparak bir mahkeme ve icra dairesini yetkili kılabilirler. HMK 17. Madde kapsamında usulüne uygun yetki sözlemesi ve usule uygun yetki itirazı incelendiğinde ---- olmadığı sonucuna varılmıştır....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2021/6150 Esas sayılı takip dosyasından müvekkili aleyhine Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla İlamsız takipte ödeme emri 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, icra takibine dayanak imzaya açıkça itiraz ettiklerini, iki imza arasında farklılıklar bulunduğunu, ilgili kurumlardan imza örneklerinin celbini talep ettiklerini, müvekkilinin alacaklı görünen davalıya borcunun bulunmadığını, tebliğ edilen ödeme emrine yasal süresi içerisinde olan itirazlarının kabulü ile borca ve imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini, takip öncesinde işletilen faizim hatalı olarak hesaplandığını bilirkişi incelemesi ile bu hususun görüleceğini, davalarının kabulü ile %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile davalı aleyhine %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 5.9.2010 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalının 2010 Ekim-2011 Şubat aylar arası kira bedellerini ve apartman aidatını ödemediğinden hakkında icra takibi yaptığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ise kira sözleşmesini kabul etmediğini, kira sözleşmesini davacının o blokta oturan arkadaşının hazırladığını, yapılan görüşmelerde mutabakat sağlanamadığını, davacının Tunceli’ye gideceğini evine sahip çıkacak bir kişi istediğini söylediği için evine oturduklarını,kendisine hakaretlere varan sözler söylediği için evden çıkmadığını borca da bu nedenli itiraz ettiğini savunmuştur. İcra takibine dayanak yapılan ve hükme esas alınan 5.9.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi kiralayan Özgür Erdem, kiracı ... arasında imzalanmıştır....

      Somut olayda; borçlunun icra müdürlüğüne ibraz ettiği 26/09/2019 tarihli dilekçesinde husumet ve yetkiye itiraz edildiği, husumet itirazı içeriğine göre genel olarak itiraz iradesinin çıkarılabildiği, gerçek maksat ve isteğinin borca itiraz iradesini taşıdığı , bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği, kaldı ki borçlu tarafından Kocaeli İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna yönelik yetki itirazında bulunulduğu geçerli bir yetki itirazı söz konusu iken yetki itirazı kaldırılmadan takibe devam edilmesinin İİK 66/1 maddesine aykırılık teşkil edeceği dolayısıyla itiraz nedeniyle durdurulmuş takip nedeniyle takibe devam edilerek haciz istenmesine yasal olanak bulunmadığı, tüm bu sebeplerle şikayetin reddine karar vermek sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın Reddine" karar verildiği görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu