Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2021 NUMARASI : 2021/411 ESAS 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, Yetkiye, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2021/4661 esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, imzaya, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin yetkisiz olan Kayseri İcra Müdürlüğünde başlatıldığını, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir....

-TL.lik çek verildiğini, çekin karşılıksız çıktığını, tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak müvekkilinin davacı ile sözleşme yapmadığını, borcunun bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, tüm delillere göre taraflar arasında Tam Tasdik Sözleşmesi düzenlendiği, iş karşılığında ödenmesi gereken 5.500.00.-YTL.lik çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle tahsil edilemediği, davalının icra takibine itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibine hem yetki hem de borca itiraz etmiştir....

    GEREKÇE: Genel haciz yoluyla takipte alacaklı vekili tarafından itirazın kaldırılması talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince itirazın kaldırılmasına ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçludan alınarak alacaklıya verilmesine karar verilmesi üzerine borçlu tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. “Yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takipte borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itirazı yanında borca da itiraz etmesi halinde öncelikle çözümlenmesi gereken yetki itirazı olup, yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi halinde, yetkili icra müdürlüğünde tebligat yapılması zorunludur ve borçlunun yeni tebligatı aldığı tarihten itibaren yasal sürede yetkili icra müdürlüğünde de itirazda bulunması gerekir. Daha önce yetkisiz icra müdürlüğünde yapmış olduğu borca itiraz geçerliliğini korumaz.”(Y.12.HD. 2014/24820 E. 2014/31074 K.)...

    İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunduğu, bununla birlikte borca da itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm kurulmaksızın davacının bonodaki imzasını inkar etmediği, bononun illetten mücerret olduğu ve ileri sürülen iddiaların yazılı delille ispatının zorunlu olduğu gerekçesiyle davacının davasının reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50/2. maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur'' hükmüne yer verilmiştir....

      a ödeme emrinin ... adresinde ........2016 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddianın da olmadığı, diğer bir ifade ile anılan borçlu yönünden icra müdürlüğünün yetkisinin ........2016 tarihinde kesinleştiği, itiraz eden borçlu .... .. ... Ltd. Şti.'nin ise, borçlu .... .... yönünden ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleştikten sonra 31.....2016 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan sebeple HMK'nun .../.... maddesi gereğince itiraz eden borçlu .... ... Ltd. Şti yönünden ... İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece, yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        YEREL MAHKEME KARARI : Çivril Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/266 Esas, 2021/932 Karar sayılı ve 16/09/2021 tarihli kararı ile; "tüm dosya kapsamından; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı yan cevap dilekçesi ile borca ve imzaya itiraz etmiş ise de, Çivril İcra Müdürlüğünün 2019/473 Esas sayılı dosyasında davalı yanın sadece borca itiraz ettiği, takibe itiraz edilirken borca itirazın yanında imzaya itirazın açıkça belirtilmediği sürece yapılmış sayılamayacağı, bu haliyle davalı yanın imzaya itirazının olmadığının kabulüyle, dosya kapsamındaki makbuzun delil başlangıcı kabul edilmesi nedeniyle tanıkların dinlenildiği, dinlenen tanıkların davacının davalı yana süt verdiğini ve bir kısım alacağını alamadığını beyan ettiği " gerekçesiyle; davanın kabulüne, Çivril İcra Müdürlüğünün 2019/473 Takip sayılı dosyasına konu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, alacağın %20'si oranında tazminatın...

        İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İlk derece mahkemesi tarafından; “…Davacı ikametgahının Samsun/Çarşamba olduğunu belirterek çarşamba icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmiş ise de, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre davacı şirketin adresi Çekmeköy/İSTANBUL olduğundan yetki itirazının yerinde görülmediği, mzaya ve borca itirazları yönünden sürekli mazeret verildiği, son kez mazeretleri kabul edildiği belirtildiği halde yine davayı takip etmedikleri tespit edildiği gerekçesi ile “1- Davacının yetki itirazının REDDİNE, 2- İmzaya ve borca itirazları nedeniyle HMK. 320/4 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA ” karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesindeki nedenlere dayalı olarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Yetki itirazının, İİK.'...

          Davalı borçlu tarafından aleyhindeki icra takibine hem borç, hem de icra dairesinin yetkisi yönünden itiraz edilmiştir.Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, itirazın iptali davasının koşullarından olan bu yön üzerinde durulmadan mahkemenin yetkisi yönünden yazılı gerekçeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir....

            İlâmsız icra takibinde borçlu kendisine gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içinde sadece yetki itirazında bulunabileceği gibi esasa (borca veya imzaya) itirazla birlikte yetki itirazında bulunabilir. İtiraz üzerine icra takibi kendiliğinden durur. Yetki itirazı üzerine alacaklı, borçlunun yetki itirazını kabul eder ise takip dosyasının borçlunun yetkili olarak bildirdiği icra dairesine gönderilmesini ister. Dosyayı alan yetkili icra dairesi borçluya yeni bir ödeme emri gönderir. Borçlu bu yeni ödeme emrine karşı esasa yönelik itiraz edebilir. Borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş olup da alacaklı yetki itirazını kabul etmez ise icra mahkemesinden itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını talep edebilir, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açamaz, borçlu yetki itirazı ile birlikte borca veya imzaya itiraz etmiş ise icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını veya mahkemede dava açarak itirazın iptalini isteyebilir....

              UYAP Entegrasyonu