İİK'nın 38. maddesi gereğince, icra dairesinde usulüne uygun biçimde verilen kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup, buna ilişkin başvurular ilama aykırılık iddiası olduğundan, İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali istenilemez. Üçüncü kişilerin, icra dairesi önünde takip borçlusunun borcuna kısmen veya tamamen kefil olması, diğer bir ifade ile borcun ödenmesini kısmen veya tamamen üstlenmesi halinde icra kefaleti doğar. İcra kefaletleri, müteselsil kefalet hükmünde olup, icra kefaletinin şekli hakkında, İcra ve İflas Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmadığından, kefalet sözleşmesinin geçerli olup olmadığının, TBK'nın 583 ve 584. maddesi hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesini imzaladığını, kredi kartı ve diğer kredilere kefaletinin bulunmadığını, davacının mükerrer icra takibi başlattığını, kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu sürenin belirtilmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesini imzaladığını, kredi kartı ve diğer kredilere kefaletinin bulunmadığını, davacının mükerrer icra takibi başlattığını, kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu sürenin belirtilmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
ın müteselsil kefaletinin bulunduğu, bankanın asıl borçludan 2 adet çek yaprağı banka sorumluluk tutarından kaynaklanan 4.060,00-TL gayrınakdi alacağı için genel kredi sözleşmesinde depo talep edilmesine yönelik hüküm bulunmadığından, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu ve davalı kefilden depo talebinde bulunamayacağı, görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir. ... tarihli bilirkişi ek raporunda; kök raporda yapılan hesaplama ve varılan sonuçlarda herhangi bir değişiklik olmadığını belirtmiştir. Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alınarak; takip konusu ... numaralı genel kredi sözleşmesinden dolayı davacı bankanın 14.672,34-TL asıl alacak + 348,48-TL işlemiş faiz + 17,44-TL BSMV ile toplam 15.038,26-TL nakit alacağına, davalı ...'ın müteselsil kefaletinin bulunduğu, Kayseri ... İcra Dairesi'nin ...esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının vaki itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2014/6279 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından itirazda bulunulması nedeniyle davalı hakkındaki icra takibinin durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Cevabı: 5. Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamış, 08.01.2015 havale tarihli beyan dilekçesinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 583 ve devamı maddeleri gereğince kredi sözleşmesine kefalet ile ilgili şekil şartlarının eksik olması nedeniyle müvekkilinin kefaletinin kesin hükümsüz olduğunu, zira kefalet sözleşmesindeki tarihin, kefalet miktarının, kefalet türünün belirtildiği kısımların müvekkilinin eli ürünü olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi Kararı: 6. ......
- KARAR - Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı ... arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesine davalının kefaleti ile kredi kullandırıldığını, kullanılan krediye ilişkin borcun ödenmediğini, hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itirazda bulunulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacıya borcu olmadığını, kefaletinin geçersiz olduğunu, sözleşmede miktar yazılı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ...arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalının kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalı kefilin itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kefaletinin 2000 YTL ile sınırlı olduğunu ve limit artırım sözleşmelerinde imzasının bulunmadığını bildirerek itirazlarını tekrarlamış ve davanın reddini savunmuştur....
K A R A R Davacı, dava dışı kredi kartı borçlusunun kefili olduğunu, kredi limiti 400,00 YTL olduğu halde icra tehdidi altında fazla para ödediğini öne sürerek, 5.391.000.000 TL'nin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı kredi kartı borçlusu ...'nin kredi kartı sözleşmesine kefil olduğunu, kefaletinin 400,00 YTL ile sınırlı olmasına rağmen, davalı Banka tarafından aleyhine yapılan icra takibi sonucu 5.391.000.000 TL fazla para ödemek zorunda kaldığını belirterek, bu davayı açmıştır. Dava bu haliyle B.K'nun 72. maddesine dayalı olarak açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır. Davalı süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olup en son 25.1.2001 tarihinde ödemede bulunarak borcu kapatmıştır....
ın da sözleşmede kefaletinin olduğunu, bankanın yaptığı takipler sonucu taşınmazların satışının yapıldığını ve bu şekilde borcun kapatıldığını, ancak bankanın icra takibine devam ettiğini belirterek davacıların borçlu olmadığının tespitini, icra vasıyasıyla satılan traktörün satış bedelinin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile genel kredi sözleşmesi imzalandığını, takiplerden birinin bonoya dayalı olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, istirdat talebinin bir yıllık süre içinde açılmadığını, borcun kapanmamış olması nedeniyle takiplere devam edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere göre, somut uyuşmazlıkta, davalının davacı bankayla genel kredi sözleşmesi imzaladığı, bu tür davalara bakma görevinin ticaret mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
arasında yapılan kredi kartı üyelik sözleşmesini diğer davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını toplam 2.692.114.664.TL alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalılardan ... Karabayır’ın kredi sözleşmesinde kefalet limiti belirlenmediği için kefaletinin geçersiz olduğu, bonodan sorumlu tutulamayacağından hakkındaki davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne, takibin 1.799.265.263.TL asıl alacak, 193.298.559.TL temerrüt faizi, 24.664.928.TL gider vergisi olmak üzere toplam 2.317.228.750.TL üzerinden devamına,asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalı ...’ndan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....