İcra Müdürlüğünün 2019/4632 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: davacı tarafından davalı dışı ......, davalı ..., dava dışı ..., dava dışı ... ... ... ve davalı ... aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde.... Ticari kredi kartı borcu için 59.283,38-TL asıl alacak 3.869,56-TL işlemiş faiz, 193,48-TL BSMV toplamı 63.346,42-TL ve ... ........Ltd. Şti....
Noterliğinin 8.11.2017 tarih ve ... nolu ihtarnamesinin keşide edilerek hesapların kat edildiğini ve hesabın muaccel kılındığını, borç ödenmeyince dava dışı şirket ile ... ve ... hakkında İstanbul ....İcra Müdürlüğünün ... Esas Sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; adresinin Keşan-Edirne olduğunu, iddia edilen bir alacak var ise öncelikle takibin Keşan İcra dairesinde başlatılması gerektiğini, yetki itirazına rağmen icra takibi ve dosyanın halen yetkisiz olarak devam ettiğini, ... Ltd....
Öte yandan davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 30.03.2009, 29.09.2009 tarihli kredi sözleşmeleri de imzalandığı ancak bu sözleşmelerde davalının kefaletinin bulunmadığı, ayrıca davalı kefaletinin bulunduğu kredi sözleşmelerinden doğan borcun da ödendiğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda takibe konu kredi borcunun hangi sözleşme ya da sözleşmelerden kaynaklandığı hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece anılan bu husus ve davalının savunması üzerinde durularak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.”gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu Erdal İnşaat Turizm Ltd....
in 07/10/2004, 01/09/2006, 30/01/2014 tarihli genel kredi sözleşmelerinde kefaletinin mevcut ve geçerli olduğunu, Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davacı ...'nin 30/01/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin kefili olduğunu, ayrıca 10/04/2014 tarihli ipotek belgesinde kefil olmayı kabul ettiğini, 07/07/2015 tarihli ihtarnamesi ile ipotek tutarı olan 400.000,00 TL'lik kefaletini kabul ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dava, genel kredi sözleşmelerine istinaden verilen ipotek ve kefaletlerin geçersiz olması nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır. İcra takip dosyaları ve ipotek akit tablolarının incelenmesinde; Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davalı banka tarafından ... İnş. Taah. ve Tic. Ltd....
İcra Müdürlüğünün 2019/4632 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: davacı tarafından davalı dışı Boypan Mob...Ltd. Şti., davalı T4, dava dışı Bilgin Beğendi, dava dışı Muhammed Mevlüt Beğendi ve davalı T3 aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde Boypan Mob....Ltdi. Şti. Ticari kredi kartı borcu için 59.283,38- TL asıl alacak 3.869,56- TL işlemiş faiz, 193,48- TL BSMV toplamı 63.346,42- TL ve Boypan Mob....Ltd. Şti....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle icra takibinden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Davacı İzmir 7.İcra Müdürlüğünün 2019/1734 E.sayılı dosyasında bulunan kefaletinin geçersiz olduğunu beyan ederek kefilliğinin geçersizliğinin ve borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. İİK'nun 38. maddesinde ilam mahiyetini haiz belgeler arasında sayılmış olan icra kefaleti, bu maddenin son fıkrasına göre müteselsil kefalet hükmündedir....
İcra kefillerinin taahhüdü, kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından, onlar bakımından uygulanacak zamanaşımı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipteki dayanak belge için TTK'nun ilgili hükümleri gereğince uygulanması gereken zamanaşımı süresi değildir. İcra kefilinin borcunun icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaletinin ise İİK'nun 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup bu gibi hallerde İİK'nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı tabiidir. Somut olayda, ..., ... ve ...’... 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır....
İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takipte, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı dosyası ile fiili haciz uygulaması esnasında müvekkillerinden ...'nin o sırada taraf olmadığı icra dosyasında talimat ile fiili haciz işlemi uygulanan borçlunun bulunduğu haciz mahallinde iken icra memurları ve diğer kişilerin nezaretinde oluşan kanuni cebri icra işlemlerine ve fiili haciz baskısına maruz kaldığını, konu hakkında pek fazla hukuki bilgisi olmadığı ve bu konuda da bilgilendirilmediği halde tutanaklara birlikte imza attığını, borcun kendisinden istenmeye başlandığını, bir kısmının tahsil edildiğini, hatta cebri icra yoluyla kendisine ait araç haczedilerek satışının sağlandığını ileri sürerek icra kefalet işleminin ve bu işleme bağlı olarak müvekkili aleyhine haksız olarak düzenlenen icra emrinin ve müvekkil açısından icra takibinin iptaline, müvekkili ...'...
Kefalet sözleşmelerinin geçerliliği için öngörülen bu şekil şartları icra kefaletleri hakkında da uygulanır. Ancak ve sadece usulüne uygun olarak verilen icra kefaletleri ilam hükmünde belge sayılacağından, TBK'nın 583. ve 584. maddelerine uygun olarak yapılmış olması zorunludur. Anılan maddeler koşullarında yapılmayan icra kefaletinin ilam niteliğini taşıdığı düşünülemeyeceği gibi, böyle bir belge esas alınarak, ilamlı icraya ilişkin İİK hükümlerinin uygulanmasına ve icra kefili hakkında işlem yapılmasına da imkan bulunmamaktadır....