Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu 03.10.2011 tarihli itiraz dilekçesi ile tebligattan 26.9.2011 tarihinde haberdar olduklarını ve borcu bulunmadığını belirterek itiraz etmiş ve ödeme emrinin usulsüz olduğundan bahisle ödeme emrinin düzeltilmesi için ... 19. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/1375 esasında şikayette bulunmuştur. Mahkeme gerekçesinde istemin reddedildiği belirtilmiştir. İstanbul 19.İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/1375 Esas 2012/176 sayılı kararın kesinleşmediği ve dosyanın temyiz aşamasında olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi durumunun bu davayı etkileyeceği kuşkusuzdur....

    Adana 2.icra Dairesinin 2017/12404 esas sayılı dosyası incelendiğinde, örnek 1 ödeme emrinin davalı borçluya 13.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15.12.2017 tarihinde Isparta İcra Dairesine itiraz dilekçesini Adana icra Dairesine gönderilmek üzere verdiği, aynı gün Isparta 1.İcra Dairesi tarafından muhabereye kaydedilerek 2017/1772 muhabere numarası ile uyap üzerinden itiraz evrakının gönderildiği görülmüştür. Ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12- 185 E.- 2009/182 K). Ancak, itiraz dilekçesi başka yer icra dairesi aracılığı ile gönderilmiş ise, itiraz tarihi, itiraz dilekçesinin muhabereye kaydedildiği tarihtir (Yargıtay 12 HD'nin emsal 2015/29864 E, 2016/6686 K.). Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya 13.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15.12.2017 tarihinde itiraz dilekçesini Adana İcra Dairesine gönderilmek üzere Isparta 1....

    İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen ... 12.İcra Müdürlüğü’nün 2009/ 5314 Es. Sayılı dosyasında davalı- borçlu ...'a 13 Örnek Ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evraklarına rastlanmadığı gibi davalı borçlular ... ve ... tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra müdürlüğüne verildiği tarih de anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece, itiraz dilekçelerinin icra müdürlüğüne verildiği tarih ile ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ evrakının dosya içine alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı-borçluya ödeme emrinin 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının itiraz süresinin ilk dört gününde itiraz etmesini engelleyecek herhangi bir mani sebebinin bulunmadığı, davacı tarafça sunulan raporda ayakta istirahatli olarak yazıldığı gerekçesi ile gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verilmiştir. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır....

      İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin, vekil yerine asile tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptalini, tebliğ tarihinin 03.02.2015 olarak düzeltilmesini ve yetkili icra dairesine yapılan itiraz gereğince takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece; yetkisiz icra dairesine süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun kabulü gerekeceği ve vekil yerine asile tebliğin usulsüz olduğu gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun tespitine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine Dairemizce; mahkemenin takibin durdurulmasına ilişkin kararının yerinde olmadığı ve usulsüz tebligat şikayetinin de, ödeme emrine muttali olunduğu bildirilen tarihe göre sürede yapılmadığından süreden reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu...

        İİK. 67/1.maddesine göre; itirazın iptali davası; icra takibine konu ödeme emrinin davalıya (borçluya) usulen tebliğinden sonraki 7 gün içerisinde icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine itiraz dilekçesinin davacı (alacaklı) tarafa tebliğinden itibaren ki bir yıllık süre içerisinde açılır. Şayet, ödeme emrinin borçluya (davalıya) tebliğinden itibaren süresi içerisinde (somut olayda 7 gün) itiraz edilmemiş ise, icra takibi kesinleşir. Bu durumda kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında davacı (alacaklı) tarafın hukuki yararı yoktur. İtirazın iptali davası dinlenemez. Bu hususlar dava şartı olup, mahkemece re’sen araştırılır. Somut olayda, icra takibindeki ödeme emri davalıya 01.02.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının takibe itiraz dilekçesi 06.01.2011 tarihli olup, dilekçe üzerinde icra müdürlüğünün havalesi yoktur. İcra müdürlüğünce de, 11.02.2011 tarihinde durdurma kararı verilmiştir....

          İİK'nun 62. maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda; örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 28.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun, İİK'nun 62. maddesinde öngörülen yedi günlük süre içerisinde icra müdürlüğüne verdiği 29.01.2015 havale tarihli dilekçe ile “...icra takibine, faize, borcun tamamına ve borcun tüm fer'ilerine...itiraz etmekteyiz” demekle ve yine netice ve talep kısmında “takibe, faize, borcun tamamına ve borcun tüm feri'lerine itiraz ettiğimizi beyan eder...” demek suretiyle usulüne uygun olarak borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK'nun 66/1. maddesinin ilk cümlesi gereğince, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur....

            Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

            Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Örnek 7 ilamsız takipte, borçlu T3 icra dairesine verdiği 10.01.2020 tarihli itiraz dilekçesinde, borcu bulunmadığını ileri sürerek takibe, borca, ödeme emrine faize itirazlarını ileri sürdüğü, ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, icra müdürlüğüce 10.01.2020 tarihinde, ödeme emrinin tebliğinden önce takibin itiraz nedeni ile durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından tebliğden önce yapılan itirazın geçerli bir itiraz olmadığı, bu sebeple takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlük kararının hatalı olduğu gerekçesi ile şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür....

            Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, kira sözleşmesinin 2 yıl süreli olduğunu, ödeme emrinde borca itiraz süresi 7 gün, ödeme süresi 30 gün olarak belirlenmesi gerekirken, itiraz süresi 3 gün ödeme süresi 6 gün olarak belirtildiğini, ödeme emrinin usulsüz düzenlendiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibinin esasını takip talebi ve buna uygun düzenlenerek borçluya tebliğ edilen ödeme emri oluşturur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun takip talebi ve muhtevası başlıklı 58. maddesinin 5. bendinde “Takip yollarından hangisinin seçildiği;” hükmü yer almaktadır. İİK'nun 58/5. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca takip talebinde takip yollarından hangisinin seçildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu