Ancak, icra emrinin borçlu asıla tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak, tebligatın asile gönderilmediğinden bahisle, icra emrinin iptali istemi yanında ilamın kesinleşmeden infaz olunamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline ilişkin şikayetlerini de ileri sürdüğü görülmektedir. Bu durumda, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır. Yerleşik Yargıtay uygulamaları bu yöndedir. O halde; mahkemece, borçlu vekilinin esasa ilişkin şikayetinin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tasarrufun iptali ilamında davacı ... Otomotiv Akaryakıt Gıda İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şirketi kendisini vekille temsil ettirmiştir.İcra dosyasından asile yapılan 4-5 örnek icra emri tebliğ tarihine göre borçlu vekili süresi içerisinde İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; ilamda vekille temsil edildiği halde icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiğini açıklayarak icra emrinin tebliğ işleminin iptalini talep etmiştir. Mahkemece şikayetçi borçlu vekilinin, teminat mektubu sunarak mehil vesikası alınması için yaptığı başvurusu nedeniyle vekilin asil aracılığıyla icra emrinden haberdar olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.Hüküm şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve HMK'nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.Somut olayda; asil ... Otomotiv Akaryakıt Gıda İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.'...
İcra Müdürlüğü'nce borçluya ödeme emri çıkartıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, borcun sebebi belirli olmadığından, ödeme emrinin İİK'nun 58. maddesine aykırı düzenlendiği şikayeti ve sair şikayetler ile ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, durmuş olan icra takibinde yeniden ödeme emri çıkarılmasının usulüne uygun olmadığı, itiraz edilerek durmuş olan bir takibin, itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeniden bir ödeme emrinin gönderilmesinin mümkün olamayacağı gerekçeleri ile şikayetin kabulüne ve yeniden ödeme emri gönderilemeyeceğinden ... İcra Müdürlüğü'nün göndermiş olduğu ikinci ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. Yetkisiz ... İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/30452 E. Sayılı icra takibi nedeniyle borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline, Ödeme emrinin iptaline karar verildiğinden borcunuzu itiraz süresi içinde öderseniz şeklindeki ibareyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece talebin dayanağını oluşturan kredi sözleşmesinde davalının kefaleti bulunmadığı, bu suretle talep olunan tutardan sorumlu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için gerekli şartlardan biri borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren (7) gün içinde itiraz etmiş olmasıdır. Süresi içinde yapılan geçerli itiraz ile icra takibi durur....
örnek 9 ödeme emrinin iptali gerektiği kanaati ile istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu hakkında 08.11.2019 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
İcra Mahkemesi Hukuk Bölümü DAVA TÜRÜ :İcra Takibi ve Ödeme Emrinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Karar İcra Mahkemesi Hukuk Bölümünce verilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm * icra takibi ve ödeme emrinin iptaline ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay *12. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. SONUÇ : Görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kurulu Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.02.2007...
Mahkemece, dava konusu icra dosyasından davalıya ödeme emrinin 25.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrine itirazın ise 10.12.2013 tarihinde yapıldığı dolayısıyla itirazın süresinde olmadığı kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali dava açılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali davası olarak açılmıştır. Davanın dayanağını teşkil eden İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2013/27831 E.sayılı dosyalarında ödeme emrinin davalıya 25.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği,İzmir Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığı ile itiraz dilekçesi verildiği, dilekçenin İzmir 3.İcra Müdürlüğü'nün 2013/16087 muhabere numaralı yazısı ile 02.12.2013 tarihinde İstanbul 24.İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği anlaşılmaktadır....
Şti'nin Sivas İcra Müdürlüğü 2022/16856 E sayılı icra dosyasına itiraz ederek takibi durdurduğunun görüleceğini, takibi durdurulmuş icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin iptali için dava açmanın hukuki bir mantığının olmadığını, mahkemece ödeme emri iptal edilmiş ise de, icra dosyasına davacı borçlunun itirazı üzerine durdurulduğundan icra takibinde yeniden işlem yapılmasının mümkün olmadığını, davacı borlunun ödeme emrinin ekinde dayanak evrakların çıkmadığını iddia etmiş ise de, icra müdürlüğüne vermiş olduğu itiraz dilekçesindeki beyanından borcun kaynağına vakıf olduğunun anlaşılacağını, davanın icra müdürlüğünü şikayet davası olup alacaklı veya vekilinin bu işlemde hiçbir katkısının olmadığından müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, davacı vekilinin aynı icra dosyasından farklı bir borçluya gönderilen ödeme emrinin iptali içinde dava açtığını, tek dava dilekçesi ile iki ayrı borçlu için ödeme emrinin...
Şöyle ki; İİK’nun 76. maddesinde düzenlenen mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (... ...., Hukuk Muhakemeleri Usulü, .... baskı, cilt ..., sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Somut olayda, borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılmadığı asile yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de icra emrinin tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur....