İcra Müdürlüğü 2019/34659 E. sayılı dosya ile takip açıldığını, haliyle arada 3 yıl 5 ay 10 gün icra dosyası takipsiz bırakılmış davacı tarafından, borçlu aleyhine bir icra muamelesi yapılmadığını, senette zamanaşımı TTK 751. Madde hükmünce gerçekleşmiş olmakla İİK. M.71 ve m.33/a maddeleri gereğince zamanaşımının gerçekleştiğinini ispat edildiğinden bahisle icranın geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğini, İstanbul 11.İcra Müd. 2019/34659E sayılı dosya icra takibinin husumet ve/veya senette unsur eksikliğinden dolayı iptaline, mezkur icra takibinin 6102 sayılı TTK 818/p, 749, 750,751, 752 maddeleri gereğince icranın İİK 71 ve 33/a maddeleri mucubi geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; lehdar “k....
İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi mevcuttur. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için, yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğünün 2016/9199 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş olduğunu, bu dosyadan ödeme emrinin davacıya 21/11/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, takip türünın 10 örnek olup takip dayanağının bono olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde takip açıldıktan sonra takip konusu bononun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılması gerektiğini, takip dayanağı bonodaki imza davacıya ait olmamakla birlikte bu hususta ayrıca dava açma haklarını saklı tuttuklarını, açılan davanın İİK 33. Maddesine dayalı bir başvuru olup taleplerinin zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasını talebinden ibaret olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davada icranın itfa ve imha nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmiş olup hükmün davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,20 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK’nun 168/5. maddesi gereğince; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlular adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının bulunamadığı icra müdürlüğünün 27.11.2015 tarihli kararında belirtildiğinden ve borçlulara daha sonra takiple ilgili bir ödeme emri gönderilmediği anlaşıldığından, muteriz borçlular yönünden kesinleşmiş bir takip bulunmadığı, borçlulara daha sonra yenileme emri ile birlikte ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/14402 Esas sayılı takip dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının itirazı üzerine istinaf denetiminden geçerek kesinleşen İstanbul 10....
ilişki gereği de müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle dava şartı arabuluculuk konusu ile dava konusunun farklı oluşu nedeni ile usulüne uygun arabuluculuk başvurusu bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile reddine, davacı şirketin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya içerisindeki Çukurova Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 20/04/2017 tarihli 18245 sayılı yazısı ile davacı borçlunun bu müsadere kararı üzerine 28/02/2012 tarihinde 11.722,00 TL ödeme yaptığı da ortadadır. O halde takibe konu ilamın bu şekliyle kesinleşmesi ve davacı borçlunun icra emrinin tebliği sonrası müsadere kararı üzerine 11.722,00 TL ödeme yapmış olması göz özüne alındığında bu miktarda borçtan kurtulduğu kabul edilmelidir. Bu haliyle icra emrinin tebliği sonrası itfa durumu ortaya çıkmaktadır. Davanın hukuki nitelemesi hakime ait olduğundan, dava dilekçesinde ileri sürülen bu iddia ve vakılara göre talebin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....
Vergi Mahkemesi kararı ile mahsubun dava konusu alacak nedeni ile yapıldığının açık olduğunu, mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, ayrıca mükellefin icra takibine geçmeden idareye yaptığı yazılı başvuruda ilam vekalet ücreti talep etmediğini, yazı ile istenilmemesine rağmen icra emrine konu edildiğini, ilk derece mahkemesince bu konu ile ilgili olarak da değerlendirme yapılmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, itfa sebebi ile icranın geri bırakılması ve takibin iptali istemine ilişkindir. İzmir 1. İcra T2 2021/1816 Esas sayılı dosyası ile takip alacaklısı davalı şirket vekilince davacı borçlu aleyhine yapılan takipte İzmir 1....
İcra Müdürlüğü’nün 2016/9166 Esas sayılı dosyasına dayanak mahkeme ilamının infazına yönelik olarak dosyada mevcut 28/10/2020 havale tarihli bilirkişi raporu içeriğinde mahkeme ilamında yıkılmasına karar verilen ve kıyı kenar çizgisi ile deniz arasında kalan ve kırmızı renk çizgi ile ve foto 1’de gösterilen taş duvar yönünden ilamın infazının devamına, söz konusu taş duvar bakımından icranın geri bırakılması talebinin reddine, mahkeme ilamı ve ön izin sözleşmesi kapsamında oldukları anlaşılan foto 2 ve foto 3’de gösterilen deniz içindeki beton iskele ve ahşap iskelelere yönelik olarak ilamın infazının 20/12/2017 tarihli ön kullanma izin sözleşmesinin bitimine kadar geri bırakılmasına karar verilmiştir....