Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesinin davacının şikayetine ilişkin olarak, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesine gerek olmadığı yönündeki tespiti yerinde ise de, İİK 58- 61 maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlu süresinde borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesi 2017/612- 2018/854 E-K sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair borca itirazlar da incelenmemiştir. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir."...

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddia ve beyanları tekrar etmekle birlikte takip dayanağı senedin icra kasasında olmadığını, bu nedenle ödeme emrinin iptali talebinde bulunulduğunu, ancak Mahkemece bu talebin incelenmediğini, Mahkemece taleplerinin tümü incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiğini öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı, bonoya dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği, takip dayanağı senedin icra kasasına alınmadığı iddiasıyla ödeme emrinin iptali ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminin yanısıra, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu ve sonradan doldurulduğu iddiasına dayalı borca itirazlarını ileri sürmüştür....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Alacaklı tarafından18/08/2021 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlu adına vekilinin icra takibini haricen öğrenmesi üzerine icra dairesine verdiği31/08/2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce; itirazın yasal sürede yapıldığı anlaşıldığından takibin İİK’nun 62 ve 66. maddeleri uyarınca durdurulmasına karar verildiği,borçluya örnek 7 ödeme emrinin 01/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği , alacaklının ödeme emri tebliğinden önce yapılan itirazın İİK'nun 62 maddesi aykırı olduğunu ileri sürerek İcra Müdürlüğünün davalı borçlu hakkındaki durdurma kararını kaldırarak takibin devamına karar vermesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. İİK'nun 66/1. maddesine göre de, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz dilekçesi, takibi yapan icra dairesine verilebileceği gibi, buraya gönderilmek üzere başka bir icra müdürlüğüne de verilebilir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali sebebi ile şikayet talebinde bulunduğunu, borçlunun İ.İ.K nun 170/a maddesine göre kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İ.İ.K 'nun 168/3 fıkrasına tabi olup buradaki şikayet süresinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün olduğunu, borçluya ödeme emrinin 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayet tarihinin ise 05.04.2021 tarihi olması sebebi ile 5 günlük süre içerisinde yapılmadığını, bu sebeple şikayetin süresinde yapılmamış olması sebebi ile reddini talep ettiklerini, borçlunun cezai şarta itirazının ise borca itiraz niteliğinde olduğundan yine 5 günlük süre içerisinde borca itiraz şeklinde talep edilmesi gerektiğini, Cezai şarta ilişkin itirazın borca itiraz olması sebebi ile şikayet yolu ile talep edilemeyeceği gibi yasal 5 günlük süre içerisinde de talep edilmediğini, bu sebeple reddini talep ettiklerini, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına itirazının da borca itiraz niteliğinde...

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/352 Esas KARAR NO: 2022/82 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 15/03/2017 KARAR TARİHİ: 08/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili tarafından davalı şirketten olan bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine---- dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyası ile icra takibine başlandığını, takibe ilişkin ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafından --- tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini,---- kararı ile itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın ----tarihli dilekçesinde borca itirazın yanında yetki itirazında bulunulduğunu, borçlu şirketin ---olması nedeniyle ---- İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia ettiğinri, bu yetki itirazının taraflarınca kabul edildiğini ve------ sayılı dosyasının davalının belirtmiş olduğu icra müdürlüğüne...

    Hukuk Dairesinin 2021/916 Esas, 2021/1207 Karar sayılı ilamı) "...İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünce usulüne uygun şekilde ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi ve ödeme emrine borçlu tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış itirazın bulunması gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....

      İcra Müdürlüğünün... esas sayılı takip dosyası ile 17/02/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu-davalı şirkete 19/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 24/02/2016 tarihli dilekçesiyle icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, 07/03/2016 tarihinde icra takibinin öncelikle yetki yönünden durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine takip dosyasının Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve ... esas numarasını aldığı, Ankara Batı İcra Müdürlüğünce düzenlenen 19/04/2016 tarihli ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 29/04/2016 tarihli dilekçeyle yaptığı itiraz üzerine aynı tarihte icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece takibin ve 13 örnek ödeme emrinin iptali taleplerini, icra dosyasına itiraz edilmesi gerektiğini belirterek taleplerinin reddine karar verildiğini, taraflarınca icra müdürlüğü dosyasına da süresi içinde borca itiraz dilekçesi ile ibraz edildiğini ve bu itibarla icra takibinin durduğunu, ancak "Takibin ve Ödeme Emrinin İptali" talepleri ile borca itiraz dilekçesi üzerine "İcra Takibinin Durdurulmasının" hukuken aynı sonucu doğurmayacağını ve bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu, takip dayanağı kira sözleşmesi TBK m. 27 uyarınca kesin hükümsüz olduğundan takibin iptali gerektiğini, söz konusu kira sözleşmesinin kanuna aykırı olarak döviz cinsinden belirlenen bedele ilişkin kısmının kesin olarak hükümsüz olduğunu, takip konusu alacağın likit olmadığından takibin iptali gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmesinin söz konusu olmadığından işlemiş faiz/temerrüd talep edilemeyeceğini, müvekkili şirket Sisa Otelcilik,...

        İcra Dairesine gönderilerek ... esas sayılı dosya numarasını almış olduğu, uyap üzerinden yapılan incelemesinde dosyada masraf olmadığından yetkili icra dairesince ödeme emrinin borçluya tebligat çıkarılmadığı, takibin devam ettiği, itirazın iptali davasının görülebilme şartının borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz edilmesi ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği ve davalı borçlu yönünden takibin durmadığı, itirazın iptali davasında takibin durmasının dava şartı olduğu, dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....

          UYAP Entegrasyonu