Mahkemece; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 25.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacı tarafın takip tarihine kadar işlemiş faiz ve icra inkar tazminatına yönelik talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ, ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalının Keşan İcra Müdürlüğü'nün 2013/454 Esas sayılı dosyasıda tebliğ edilen ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğunu, üç parça tarla için ecrimisil talebini içeren ödeme emrine davalının 'söz konusu tarlaların 10 yıl önce annesi Firdevs'e haricen satıldığı, parasının ödendiği' beyanı ile itiraz ettiği, davacılar tarafından davalıya müteaddit defalar iletilen el atmadan vazgeçilmesi ve geçmiş dönemler için ecrimisil ödenmesi taleplerinin karşılıksız kaldığını, davalıya bu yılın ürünü için Keşan Noterliğinin 25.01.2013 tarihli ihtarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesini takibe vakii itirazın iptalini %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı haricen satın alan annesi nam ve hesabına ektiğini bildirmiş, davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur....
Somut olayda; alacaklı vekili tarafından İnegöl İcra Müdürlüğünün 2022/9734 Esas sayılı dosyası üzerinden itiraza konu ihtiyati haciz kararının 23/11/2022 tarihinde infaz edildiği, aynı gün takip talebinde bulunulması üzerine icra müdürlüğünce ödeme emrinin düzenlendiği, düzenlenen ödeme emri borçluya tebliğ edilmeden harici öğrenme ile borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce borca itiraz sebebiyle durdurulan takibe yönelik borçlu vekilinin talebi üzerine itirazın alacaklı vekiline elektronik ortamda 03/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ilk derece mahkemesince yukarıdaki yasal düzenleme uyarınca itirazın tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde itirazın iptali davasına yönelik arabuluculuk başvurusu yapılmadığından ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK'nın 264/2 maddesinde; “İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin, ilamsız takibe itiraz etmiş gibi değerlendirdiğini, ancak, müvekkiline tebliğ edilen ve dava konusu yapılan takip, ilamsız takiplere dayan ödeme emri olmayıp bizzat müvekkiline tebliğ edilen icra emrine itiraz edildiğini, mahkemenin müvekkiline tebliğ edilen icra emrini dikkate almadığını, müvekkiline tebliğ edilen 07.07.2021 tarihli icra emri hukuka aykırı olması sebebiyle itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamsız icra takibinde her türlü şikayet ve itirazın icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine dair karar verilmiştir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı İ. B....
Davalı borçlu ödeme emrine karşı itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmekle yetinmiş yetkili icra müdürlüğünün neresi olduğunu belirtmemiştir.Bu durumda davalının icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş sayılması mümkün olmadığından mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte borçlunun 13/01/2015 havale tarihli dilekçesi ile; 24/06/2013 günü yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takibe konu senedin teminat amacıyla verilmesi nedeniyle kambiyo vasfına haiz olmadığını ileri sürerek takibin ve satışın durdurulmasını, hacizlerin kaldırılmasını ve alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile itiraz yönünden, takibin niteliği gereği icra dairesine süresinde bir itiraz olmadığından...
Borçlu-kiracı ödeme emrine itiraz etmek isterse ödeme emrinin tebliğinden itibaren (İİK’nın 269/son fıkrasında yazılı istisna hariç) yedi gün içinde itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmelidir. İtiraz genel haciz yoluyla takip hükümlerine göre (m. 269/2, 62) yapılır. Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....
Mahkememizce alacaklının (kiralayanın) tahliye talebi İİK’nın 269/d ve 70 maddeleri gereğince duruşmalı olarak incelenmiş, bu bağlamda ödeme emrinin kanuna uygun olduğu, özellikle ödeme (ihtar) süresinin gösterildiği, tahliye ihtarı yapıldığı ve borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediği ve kira bedelini ödemediği anlaşılmıştır. Süresinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan kiracı (borçlu) ödeme süresi içinde kira borcunu da ödemezse, kiralayan (alacaklı) hem kira alacağının tahsili için haciz talep edebilir (İİK, 78 vd), hem de kiracının (borçlunun) tahliyesini icra mahkemesinden isteyebilir (İİK, 269a)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın üzerine atılı bulunan çocuk teslimi emrine muhalefet eylemi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 5358 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile değişik 341. maddesi gereğince tazyik hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, aynı Kanun'un 353. maddesinin birinci fıkrasına göre disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararların itiraz yasa yoluna tabi olması nedeniyle şikayetçi vekilinin 06/06/2013 havale tarihli temyiz dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yine bilindiği üzere İİK’nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur....