Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, davalının ilama dayalı alacağı icra emrine rağmen ödemediğini, takip şeklinin iflasa çevrildiğini, iflas ödeme emrine itiraz eden davalının itirazlarının yerinde olmadığını ileri sürerek, İİK’nun 177/4. maddesi gereğince davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket, cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, iflasa tabi olan davalı aleyhine ilama bağlı alacağın icra emri ile istenildiği halde ödenmediği, İİK’nun 177/4’ncü maddesi gereğince davalının iflasının istenebileceği ve depo emri tebliğine gerek olmadığı gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesinin 2021/916 Esas, 2021/1207 Karar sayılı ilamı) "...İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünce usulüne uygun şekilde ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi ve ödeme emrine borçlu tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış itirazın bulunması gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....

      İcra ve İflâs Kanunu hükümleri gereğince, borçlunun 2010/7575-18031 yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmesi ile, icra takibi kendiliğinden durur(İİK.m.66). İcra müdürünün ayrıca takibin durdurulmasına ilişkin bir karar vermesine zorunlu değildir. Öyle olunca mahkemece, itirazın iptali davasının esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 23.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        Yine her ne kadar ilk ödeme emri tebliği üzerine davacı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildikten sonra alacaklı vekilinin talebi üzerine ikinci bir ödeme emrinin düzenlenerek tebliğe çıkartılması usul ve yasaya aykırı ise de, davacı borçlu tarafça yapılan itirazda icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği, alacaklı vekili tarafından 12/01/2023 ve 18/01/2023 tarihli dilekçeler ile yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetkili Ankara İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce 19/01/2023 tarihli kararla bu talebin kabul edilerek dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, bu şekilde ikinci kez düzenlenen ödeme emrine yönelik şikayeti konusuz kaldığı anlaşıldığından ikinci kez düzenlenen ödeme emrine yönelik şikayet yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken bu şikayet yönünden de esastan red kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

        İİK'nun 67/1.maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” denilmektedir. Davanın dayanağını oluşturan icra takip dosyasında davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine dair dosyada bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda öncelikle itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilip edilmediği araştırılarak tebliğ edilmiş ise tebliğ tarihi dikkate alınarak davanın süresinde açılıp açılmadığı incelenmeli, şayet itiraz dilekçesi hiç tebliğ edilmemiş ise, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilip yargılamaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

          Davacının ödeme emrini şikayet niteliğindeki talebinin incelenmesinde; Ödeme emrinin, İİK'nun 60. maddesi ve İcra ve İflâs Kanunu Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi zorunlu olup, anılan hükümlere aykırı olarak ödeme emrine herhangi bir ibarenin eklenmesi mümkün değildir.İİK'nun'da icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi halinde ödeme/icra emri düzenleyeceği hükmünü haiz olup, takip talebine uygun ödeme/icra emrini düzenleme yükümlülüğü icra müdüründedir. Bu durumda, alacaklı tarafından düzenlenen takip talebinde bulunmayan takip hesabına yönelik ibarenin icra müdürünce ödeme/icra emrine eklenmesine ilişkin müdürlük işleminden alacaklı sorumlu tutulamaz....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz KARAR Şikayete konu icra takip dosyası ile alacaklı..... .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/4891 Esas sayılı İcra takip dosyasının aslının veya onaylı örneğinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

            UYAP Entegrasyonu