Maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, icra dosyasında düzenlenen ödeme emrinin doğrudan mirasçılara tebliğ edilmesi ve ayrıca ödeme emrine dayanak belgenin müvekkiline tebliğ edilmemiş olmasının ödeme emrinin iptalini gerektireceğini, icra takibine itiraz edilmiş olmasının iş bu şikayetteki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağını, icra müdürlüğü tarafından mirasçılar adına düzenlenen ödeme emrinin dahi bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Şikayetçinin süresi içinde itirazda bulunarak takibi durdurmuş olması, ödeme emrine takibe dayanak belgelerin eklenmemesi ve ödeme emrinin şekli nedeniyle şikayette bulunmasına engel değildir. Bu nedenle şikayetçinin anılan konularda şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmakta hukuki yararı bulunmaktadır....
İİK’nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı ürün bedelinin tahsili için ....esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine ...karar sayılı 27.03.2012 tarihli ilamıyla itirazın kısmen iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verildiğini, mahkeme ilamının 01.06.2012 tarihinde kesinleştiğini, ilamın icra dairesine sunulduğunu, takip dosyasının icra müdürlüğü tarafından hataen düşürülmesi sebebiyle dosya yenilenerek 2012/7182 esas numarasını aldığını, başlangıçta ilamsız takip olarak açılan icra takibinin kesinleşen mahkeme ilamı sonrasında iflas yoluyla takibe çevrildiğini, borçlu şirkete iflaslı ödeme emrinin 26.05.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, herhangi bir ödemenin de bulunmadığını ileri sürerek borçluya depo emri tebliğini, borcun ödenmemesi halinde davalı borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....
İcra Müdürlüğü aracılığıyla ödeme emrine itirazda bulunduğunu, borçlunun davayı açmasının ödeme emrine itiraz etmesinin kendi aleyhine başlatılan icra takibine mutalli olduğunu gösterdiğini, borçlunun 18/10/2019 tarihli dilekçesinde kendi aleyhine başlatılan icra takibinin haricen öğrendiğini, tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmişse bile muhatabın tebliğe muttali olmuş ise muteber sayıldığını, yani borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, borçlunun Kayseri 4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapıldığı,davacı Volkan a çıkartılan tebligatların iade geldiği,davacılar vekili tarafından 11.01.2016 tarihinde kıymet taktirine itiraz davası açıldığı,davacı T3 vekiline icra emrinin 06.06.2016 tarihinde tebliğ edildiği,davacı şirkete kıymet taktiri raporunun TK nun 35. Maddesine göre 16.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği,davacı Volkan ın İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/9991 esas 2018/227 karar sayılı ilamı ile icra emrine karşı yaptığı itirazın reddedildiği görülmüştür. Dairemize gönderilen dosya suretinin incelenmesinde davacı şirkete çıkartılan bir icra emri tebligatına rastlanmamıştır. Yine icra dosyasının tetkikinde davacı şirketle Asya Katılım Bankası arasındaki takibe konu borca ilişkin kredi sözleşmesinin bulunmadığı görülmüştür....
Somut olayda, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin 05/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu kiracı tarafından 02/03/2021 tarihinde icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesinde borca ve faize itiraz ettiğini belirtilerek takibin durdurulmasının istendiği, icra müdürlüğünce 03/03/2021 tarihli kararla itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar İİK’nın 269. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de, bu durum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerlidir....
Dava, ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı banka ile davalı arasında kredi ve kredili mevduat sözleşmeleri imzalandığı, kullanılan kredi ve kredili mevduat hesaplarına ait borçların ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalı aleyhine İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/43015 Esas sayılı takip dosyası üzerinden alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine İCRA MÜDÜRLÜĞÜNCE TAKİBİN DURDURULDUĞU VE davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve asgari %40 tazminat isteminde bulunmuş olup mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,temyiz olunan kararda gösterilen yazılı gerekçelere göre temyiz eden davalının alacağa yönelik temyiz itirazı yerinde değildir. 2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazına gelince; Davacı kiralayan vekili, 2003 yılı Haziran – 2005 yılı Haziran arası kira parasının ödenmediğinden bahisle davalı borçlu hakkında 19.03.209 tarihinde ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/1476 sayılı dosyası ile tahliye istekli icra takibi başlatmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlunun itirazı üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, tahliye ve icra tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....